enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

Kastamonu Taşköprü “Cansız Bir Şehir”olmuş: İn Cin Top Oynuyordu!

1987-92 arası Taşköprü İHL’de yatılı olarak okurken çarşıya çıkardık. O zamanlardaki Taşköprü, şimdiki Taşköprüye göre çok canlıydı ve hareketliydi. O zamanlar Taşköprü tam bir Şehir havasındaydı. Şimdilerde ise cansız bir şehir oluvermiş Taşköprü…

Kastamonu Taşköprü “Cansız Bir Şehir”olmuş: İn Cin Top Oynuyordu!
3 Eylül 2024 17:13 | Son Güncellenme: 3 Eylül 2024 19:13
A+
A-

17 Ağustos 2024 Pazar günü öğlen saatlerinde sılah-i rahim için İstanbul’dan memleketimiz Taşköprü’ye yola çıktık. Yolculuğumuz gayet güzel geçti ama akşam saat 21 sularında Taşköprü’ye varınca büyük hayal kırıklığı yaşadım.

Bu 15 günlük süreçte gezdiklerimi, gördüklerimi, duyduklarımı, sorduklarımı ve öğrendiklerimi bir kaç yazıda anlatmaya çalışacağım. Çok ilginç bilgiler, kulisler ve gelişmeler var bilesiniz…

Yaz ayları Annem babam köyde oldukları için Mayıs ve Kasım ayları arasında Taşköprü’ye çok sık gider gelirim. 2014 yılında da Saadet Partisinden belediye başkan adayı iken 3 aya yakın kalmıştım. Kış ayı olduğu için akşam namazından sonra karanlığa ve sessizliğe bürünen Taşköprü ilçemizde 1980’lerin sonunda İHL’inde yatılı kalmıştım. Yatılı olduğum dönemdeki Taşköprü; daha canlı, daha heyecanlı, daha aktif, daha enerjik, daha eğitimli, daha kültürlü olarak hafızama yerleşmiş ve öylede duruyordu.

Uzun yıllar Otobüsle Taşköprüye gidip geldim. 4-5 yıldır özel araçla gidip geliyorum. Genelde gündüz saatleri Taşköprü’de oluyoruz, akşam saatleri köye gittiğimizden o hafızamızdaki Taşköprü’yü hep duruyor zannediyordum. Keşke öyle zannetmeye devam etseydim. Yatılı kalırken bazı akşamları özellikle Ramazan aylarında çarşıya gelirdik. Teravih sonrası dondurma yerdik, mağazalardaki Tv’lerden maçları izlerdik. Parklarda gezer dolaşırdık. İnanın Taşköprü o zamanlar tam bir “ŞEHİR” kıvamındaydı. Biliyorsunuz “Şehirlerinde bir ruhu vardır.” 

17 Ağustos akşam saat 21:05 sularında Taşköprü meydana vardık. Ben yatsı namazı için Harun Kaya kardeşimin görevli olduğu camiye hızlıca gittim. Dönüşte köprü başından doğru yürüyerek geldim. Aman Allah’ım her yer kap karanlık, şok oldum. Öğretmenevinin orada dondurmacıda 15-20 kişilik dondurma kuyruğu olmasa sokaklarda kimseler yok. Sanki gecenin 2’si veya 3’ü. Taş caminin önüne geldim, yatsı namazından çıkan bir kaç kişiyi gördüm. Meydana doğru gelip çocuklarla buluştuk. Parklarda bile hiç kimseler yok. Adeta “İN CİN TOP OYNUYOR” sözünün vücut bulmuş haliydi. Saat 21:30 sıralarında bir şehrin kalbi olan meydanında bir tane açık dükkan bile yoktu. Çocuklar marketten bir şey almak istemişler marketler kapalı. Sonra gördüm sadece Karakaşlar Seç market açıktı. Yani kenar sokaklar ve mahalleler sessiz olabilir o saatlerde ama Taşköprü’nün meydanının bu içler acısı halini görmek şok etti beni. Sinop ve Samsun’a giden bir arkadaşımız, ya çok övüyorlar şu Taşköprü merkezi bir göreyim, karnımda  acıktı, hemde karnımı doyurayım diye akşam 21:00da meydana uğramış olsa tok girse bile aç çıkacak şartosun.!

2014 seçimlerinde Taşköprü hep geriye gidiyor demiştim maalesef çok daha geriye gitmiş. Yok şunu yaptık, yok bunu yaptık diye diye bir şehri hep geriye götürmüşler maalesef.! Rakam yanlış olabilir geçen yıllarda Meslek Yüksek Okulunda 1000 civarı öğrenci olduğu söyleniyordu. Bu öğrencilerin hiç birini şehir merkezine gelmediği, gelse de durmadığı söylenmişti. Elbette şimdi yaz tatili ancak kış aylarında da bu öğrenciler şehir merkezine gelmiyorlarmış. Çünkü şehir merkezinde hayat yok. Ama gördüm ki gerçekten de yokmuş. İşim dolasıyla il il, ilçe ilçe geziyorum ben böyle cansız bir şehir görmedim. Daha geçenlerde Balıkesir Dursunbey ilçesinde idim, Su çıktı diye bir yeri var, gecenin 00:00’da ışıl ışıl idi. İnsanlar geziyor ve oturuyordu. Yani şehir capcanlıydı.

 

PEKİ TAŞKÖPRÜ İÇİN NELER YAPILABİLİR?

30 sene önceki park çok daha güzeldi. Şimdi çay ocağına vermişler o bile 21:00’da kapalıydı. Ortadaki havuz hiç değişmiyor hep aynı kalmış. Eskiden su vardı şimdi su da yok.

Bir hafta sonra Sinop’a gittik, tam akşam ezanı okunurken Taşköprü’ye giriş yaptık maalesef durum yine “İn Cin Top Oynuyor” havasındaydı.

Meydan projesi maalesef iyi olmadı paralar boşa harcandı. Taşköprü Meydanın 7/24 saat canlı olması gerekir. Meydan; Akvaryum, şelale vb. projelerle meydan çok rahat canlandırabilir ve insanların ilgisini çekebilir. meydanda bir şey yok ki insanlar neden gelsinler?

Belediye amatör bir ruhla her akşam kültür sanat etkinlikleri düzenleyebilir. Bir akşam Şiir dinletisi, bir akşam türkü, bir akşam şarkı, bir akşam bilgi yarışması, bir akşam hadis, ve bilgi yarışmaları yapılabilir. Tiyatro ve spor gösterileri düzenlenebilir. Binlerce öğrenci hediye ve ödüllerle bu yöne  teşvik edilebilir.

Hatta eskiden ilçe ve köylerde kullanılan; düven, öküz arabası, tırmık, çıkrık, saban, anadut, dirgen, kirman vb. alet edavatlardan oluşan nostaljik bir müze yapılabilir.

Sadece senede 3-4 günlük festivalle Taşköprü gelişmez gelişmeyecekte bunu anlayalım artık ne olur. Taşköprü’nün gelişimi her alanda üretimle olur. Ben onu bunu bilmem arkadaş ben geçmişteki Taşköprüyü geri istiyorum. Köyler bitmiş derken Taşköprü’de bitmiş maalesef.!

2014 yılında aday iken; Taşköprü meydanında Sarımsak, Kuyu kebabı, reçel, helva vb. yöresel ürünlerin satışının yapılması gerektiğini ve taksi durağının ve çay ocaklarının kaldırılması gerektiğini söylemiştim. Şimdi bunun şart olduğunu anlamış oldum.

Taşköprü’de ilginç ve üzücü mesajlar

Taşköprüdeki ilk günüm, 18 Ağustos sabahı 2 tane özel mesaj aldım. Bir tanesi içler acısı bir durumdu. Bir hemşehrimizin kayını oğlunu öldürmüştü maalesef. İnanın haber yapamadım. Ama bazı şeylere bir sonraki yazımda değinmeye çalışacağım.

Diğer mesaj ise ilginçti. Av. Mustafa Vahdet Sürücü’nün gönderdiği mesajı olduğu gibi paylaşmak istiyorum.

TAŞKÖPRÜ’DEN KASTAMONU’YA GİDEN YOLU ARADIKAMA KIRK DAKÎKADA BULAMADIK!

Kastamonu’nun Sarmısağıyla ünlü Taşköprü ilçemizin kaymakam ve belediye başkanı başta olmak üzere resmî ve sivil bütün yetkililerini ve sâir görevlilerini kınıyorum.

Dün akşam üzeri Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine arabamızla girdik.
Şehrin içinde gezdik. Alışveriş yaptık.
Bu saatte kuyu kebâbının bulunmayacağını hakka’l-yakîn öğrendik.
Sıra şehirden ayrılmaya gelince, 20 bin civârında nüfusun barındığını tahmin ettiğimiz küçük ama ünlü bir şehir olan Taşköprü’den Kastamonu’ya giden yolu bulamadık.

Beyaz altın denilen sarmısağın, şehirdeki taş köprünün ve kuyu kebabının ünlendirdiği bu güzel şehirde seyyâha yolunu gösterecek tek bir yön levhâsı bile yoktu.

Türkiye’nin en ücrâ ve en ihmâl edilen vilâyeti olduğu söylenen Hakkâri’de ve ilçelerinde bile bendeniz böyle bir sıkıntı yaşamadım.

40 dakikadan fazla arabamızla Taşköprü’nün içinde Kastamonu’ya giden çıkış yolunu aradık. Tahmînen girdiğimiz bir yol bizi Kuştepe’ye götürdü. Diğer bir yol şehir kabristanına götürdü. Diğer bir yol Meslek Yüksekokuluna götürdü. Beş altı kere sokaktaki vatandaşlara; “Selâmunaleyküm âbi. Kastamonu’ya gideceğim. Çıkış yolunu târif edebilir misiniz?” Diye sorduk.

Aksilik bu ya; telefonumuzdaki navigasyondan da yararlanamadık.
Dün yatsıdan sonra böyle işte böyle bir acâyip yorgunluk yaşadık kıymetli okuyucularım.
Allâh’tan arabamızda yeterince akaryakıtımız vardı da…
Dönüp dolaşırken ya bir de yakıtımız azalsaydı ve yakın bir yerde petrol istasyonu da olmasaydı; varın hayâl edin siz, katlanacağınız perişanlığı; çekeceğimiz rezilliği.

Saygıdeğer okuyucum;
Bir ilçede kaymakam olacak, belediye başkanı olacak, diğer üst düzey kamu görevlileri olacak; onlarca siyâsî parti ve STK başkanları olacak; aydınlığın ve yüksek kültürün temsilcileri sayılan öğretmenler, imamlar, hukukçular, mimarlar, muhtarlar olacak… Ve bunların hiçbirinin aklına da; “Arkadaş, bu ilçede nereye gidileceğini gösteren yön levhâları yok. Bu ilçeye gelen misâfirler aradıkları yolu nasıl bulacak?.. Bir ân önce yön levhâsı ihtiyâcını karşılayalım.” diye bir fikir gelmeyecek ha?..

Yarattığı kullarını eğitip adam etmek için kitâb-ı Kur’ân’da; “Emânetleri ehline veriniz!” diye emreden Ey Yüce Allâh’ım!

Emânetleri elinde bulunduran kullarını sana da şikâyet ediyorum!
Dünyâda keyiflerine diyecek yok; Âhiret’te sen bozasın inşâallâh bu hadsizlerin fiyakalarını!

18.08.2024 Pazar / Av. Mustafa Vahdet Sürücü

Bu mesaj bana gelince, bende keşke tabela arayana kadar beni arasaydınız ya, Kastamonu yolunu size kolayca buluverirdim diye yazdım ama düşündüm, ilçemizi bilmeyenler için böyle yön gösterici tabelalar gerçekten de yok. Avukat bey haklı yani.  Taşköprü Kaymakamlık ve Taşköprü Belediyedeki ilgililerin dikkatine sunmuş olayım.

 

 

Vesselam

Yorumlar
  1. Sebahattin Aktaş dedi ki:

    Yazınızı okudum. Önerilerinize katlıyorum.
    Taşköprü halkında birlik yok.iki, üç esnaf birlik olup bir iş yapamıyor. Boyabat bu durumun tam tersini yaparak fabrikalar kurdular. Hiç bir sorun yaşamadılar. 1989 yılında ayrıldığımda 48 tane tuğla kiremit fabrikası vardı. Kasabaski esnaf köyde yaşayanlar ortak iş yaptılar (çalıştğımdan biliyorum)
    İki tane fabrikasının kapatılmasına ses çıkarmayan halk sahte yerli olan arabayı törenle karşıladılar. Şimdi o araba nerede?
    Milliyetçiyim derler, milli kaynaklar yok edilirken sesleri çıkmıyor.
    Köylünün ürettiği koyun yünü neden atılıyor? Neden yakılıyor?
    Devletin yatırımı var mı? Yok…
    Bu yüzden Taşköprü kalkınmaz.