Ertuğrul KÖSE

“Küpün içinde ne varsa dışarıya o sızar” (Mevlana)

Ak Partililer ekonomik tartışmalardan kurtulmanın yolunu ve savunma psikolojisiyle neleri öne sürüyorlar 5 (beş) başlıkta incelemiş ilk 4 başlığı geçen ki yazımızda yazmıştık. Şimdi son yani "O Cebindeki Telefonu Çıkarsana" maddesini inceleyelim.

Yine 1990'lı yıllarda telefon direkleri dikildi ve her eve telefon verildi. Hiç bir iktidar yandaşı çıkıp ta eskiden telefonunuz mu vardı diye savunma veya suçlama yapmadı. Keza Gap, Keban, Atatürk vb. onlarca barajlar, keza duble olmasa da yollar, demiryolları, azda...

Benim Hikaye: Kastamonu kadını deyince akla cefarkarlık gelir, çile gelir, fedakarlık gelir... Kısaca Şerife Bacı gelir... İşte bu anlama uyan ve yaşayan en iyi örneklerden olan Elif halanın hikayesini paylaşmak istiyoruz. Sizin de böyle hikayeleriniz var ise en altta yazan...

Selçuk Bayraktar ve ailesi bu ülke için canıyla ve malıyla mücadele eden, çalışan, gayret sarfeden, kafa yoran ve her şeyi başında Allah rızasını gözetleyen bilimin ve dinimizin gereksinimlerini yerine getirebilen çok önemli aynı zamanda rahmetli cennet Mekan Erbakan hocamızın emaneti...

Ak Partinin 20 yıllık iktidarının nerdeyse 15 yılında Patates, Soğan, Domates sıkıntısı, stoklanması ve yetersizliğiyle geçti. Yani bahsettiğimiz şey akla kara bir şey değildi yani.. Ekim ve Kasım ayında duruma göre bakarsın. Bir yıl sonrayı planlarsın ne kadar ihtiyaç var...

Erbakan hoca 11 ay hem de ne zorluklara rağmen iktidar oldu ama ekonomide hiç bir şey kötüye gitmedi. Her şey planladığı gibi gitti. Borç almadı hatta borç azaldı Her kesime bol kepçe verdi. Havuz sistemini kurdu

Oğuzhan ağabeyi GİK üyesi olana kadar iyi tanıyamamıştım, hatta Fazilet partisi kapatılmadan önce ayrışma için çalışan belediye başkanları var kulisler yapılıyor, toplantılar yapılıyor tüm belediye başkanlarını, Oğuzhan bey topladı ve hepimize siz kendinizi ne zannediyorsunuz, ne yapmaya çalışıyorsunuz, kendinize gelin...

Devamlı marketlere giden biri olarak şunu peşin olarak söyleyeyim ben hiç bir fark göremedim. Patates, Soğan, Şeker, Çay, Yağ, Yumurta, Makarna, Zeytin, Salça ne varsa resmini çektim ve bazılarını aldım ama diğer marketlerden hiç bir fark göremedim.

Çiftlik Pazaryeri ve Çevre köyler olarak Köydes'ten veya bütçeden düşen hizmet hakkımızı istiyoruz. Bir dozer göndermekle bir Kato vermekle veya bir yangın çıktığında 3 saat sonra gelen itfaiye ile hizmet vermiş olunmuyor biliniz artık.!!!

1999 yılından  itibaren 15 yıl Kastamonu  Belediye Başkan Yardımcılığı görevini yürüttü. Bu görevi  sırasında Kastamonu’nun tanıtımı faaliyetlerine önemli katkı  verdi.  Özellikle yazdığı “ Şehit Şerife Bacı” hikâyesi ile Şerife Bacı’nın yurt genelindeki tanıtımına ve Şerife Bacı’nın Kastamonu’nun sembolü haline gelmesini...

Yaklaşık 15 köyün merkezi olan Çiftlik Pazaryerinde Karakol gitti.. Okullar gitti.. Sağlık ocağı gitti.. Postane gitti.. Şeker Pancarımız gitti... Eee bunlar gidince köylülerde gitmek zorunda kaldı.!

Ancak ilginç olan ise tek başına iktidar olan Anap ve Ak Parti dönemlerinde genelde 2 yılda bir bakan değişmiş. Tek başına iktidar olmakta istikrar sağlayamamış gibi gözüküyor.

15 Temmuz'unda tatil olması ve gidenlerin trafikte kalması sebebiyle Cumartesi günü trafik olmaz diye düşünmüştük ama düşündüğümüz gibi olmadı maalesef.

“Taşköprü ilçemize Tomografi müjdesi” diye haberi okuyunca çok garibime gitti. Bu haber veya müjde çok ilginç geldi bana, peki ya size?

Uzun yıllardır geçici kaymakamlarla idare eden Taşköprü ilçemiz sanki gerçek kaymakamına kavuştu gibi...

Taşköprü İHL yıllarımızda tanıdığım Mehmet Salih Yüksel ve Milli Gazete'de tanıdığım ve beraber çalıştığımız Bilal Yüksel amcamızı anlatmaya çalışacağım...

“Bloklar veya hatlar arası kopukluk var” Futbol seyircisi bu deyimi iyi bilir. Bir futbol takımı sahada istediğini yapamayıp beklenen topu oynayamadığında genellikle bu deyim kullanılır.