enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

Yeni ve Farklı Bir Lezzet “Bamya Cipsi” : Kastamonu’ya ilham olur inşallah

Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Ahmet Akın bey ziyaretimize gelirken pakette “Bamya Cipsi” vb. bir çok çeşit yöresel ürünlerden hediye getirmiş ve bize tanıtım da yaparak ikram etti. Bamyayı yerim hatta severimde ama Bamya Cipsini ilk kez gördüm ve tattım. Bence süper olmuş.

Yeni ve Farklı Bir Lezzet “Bamya Cipsi” : Kastamonu’ya ilham olur inşallah
28 Eylül 2024 16:01 | Son Güncellenme: 28 Eylül 2024 16:21
A+
A-

Bir ürüne katma değer katmak, farklı ambalajlarla pazarlamak ancak böyle olur.

Demirin bir tonu 25.000TL civarında. Demiri işleyip akıllı telefon yaptığında 100 gramı 25 bin liraya, araba yapıp sattığında ise kat be kat fazla kazanç sağlamış oluyorsun. Onun için üreten ve yenilikçi düşünenler çok ama çok kazanıyor ve de kalkınıyor.

Biz ise Taşköprü Sarımsağını yıllardır tarladan satıyoruz. Azda olsa Şampuanı, Turşusu vs. bir şeyler yapılıyor ama yeterli değil. Bamya Turşusu da olabilir ama “Bamya Cipsi” farklı ve muhteşem bir düşünce olmuş. Kurutulmuş bir şekilde paketlenmiş inanın çok güzel ve ben tadını da beğendim. Bamya Cipsi ihracat yapılıyormuş. Organik ve doğal beslenmek isteyenler için süper bir düşünce. Ayrıca Bamyanın özellikle bacak ve kollardaki sıvı kaybını önlediği ve faydalı olduğu bilinmektedir.

Diğer ürünler ise adaçayı, kurutulmuş kavun ve Mercanköşk çayı… Hepsi birbirinden güzel paketlenmiş ve hepsi de birbirinden lezzetli ve farklı olmuş. İnşallah bizlere de ilham olur.

SARIMSAKLI (SÜTLAÇ) MUHALLEBİ YAPILMIŞTI

Eminönü Belediye Efsane Başkanı merhum Lütfi Kibiroğlu başkanım anlatmıştı. Yine Efsane bir isim olan Hasan Altan, Kibiroğlu başkanımızı festival için Taşköprü’ye davet etmiş. Kibiroğlu başkan gittik, gezdik gördük, Sarımsağı anlattılar.

  Hasan Altan başkana dedim ki; bu sarımsaktan neler olur, neler yapılır? Daha cevabını vermeden Sarımsaklı Muhallebi (Sütlaç) ikram ettiler. Bende dedim ki tamam  anlatmanıza gerek yok, sütlaç veya muhallebi oluyorsa, her şey olur dedim” diye hoş sohbetiyle anlatmıştı. (Sütlaç mı muhallebi mi ben tam hatırlayamadım)

Sarımsaklı Muhallebi veya Sütlaç belki tutmamış olabilir ama bu tür araştırmaları mutlaka ama mutlaka geliştirmemiz gerekiyor.

Tabi öncelikle bu projeler için AR-GE birimi lazım. Çoğu kişiden duyuyorum, Sarımsağı diş diş, zarını soymadan fırına atıp tüketenler var. Hatta üçgen peynir gibi ekmeğe sürüp yiyorlarmış. Ve bu yöntemin de çok faydalı olduğu ve kokusunun da olmadığını söylüyorlar.

Özellikle Sarımsak ve limon kürü yapanlar anlata anlata bitiremiyorlar. Sağlığa çok faydalı imiş, kansere bile iyi geliyormuş.

Şunu da dip not olarak söylemiş olayım; Balıkesir Belediye Başkanı sayın Ahmet Akın beye ziyarete gittiğimizde Taşköprü Sarımsağı takdim etmiştim, çok beğenmişti ve kimseye veremeyeceğini belirtmişti. Yine Taşköprü Sarımsağını Balıkesirli bir arkadaşa biraz zorlayarak verdik. Zorlayarak diyorum, bizde sarımsak yetişiyor diye almak istemedi. Neyse zor sıkı alınca, 2 gün sonra gelip dedi ki, Ya sizin Sarımsak çok farklıymış, sizinki sarımsak ise bizimki nedir anlayamadım dedi.

 Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın beyi iyi takip ederim, hep yöresel ürünleri desteklemek için özel çalışmalar yaptığını gözlemliyorum. Domatesinden, bamyasına kadar envai çeşit ürünü eken hemşehrileri için gece gündüz mücadele ediyor. Bize de böyle başkanlar lazım.

Artık kadınların çalışma oranları artıyor. İşten eve gelen kadın, sarımsağı soyup, havanda dövmekle kesinlikle uğraşmaz, uğraşacak vakti de olmaz. Onun için Taşköprü Sarımsağının İnovasyona ihtiyacı var.

1992-93 yılı olabilir. TRT 2 de Ekonomi programı sunan Nazmi Kal diye bir isim vardı. Donanımlı bir isimdi. Bir programda Taşköprü Sarımsağı ile ilgili şöyle bir şeyler söylemişti; Taşköprü “Sarımsağını tarladan direk tüketiciye satmanız size bir şey kazandırmaz. Sarımsağı işlemeniz katma değer üretmeniz lazım.” Aradan 30 yıl geçti her şey değişti ama Sarımsağı tarladan satma yöntemimiz hiç değişmedi. Bugün bunun sıkıntısını çekmemiş olabiliriz ama ileriki yıllarda da çekmeyeceğiz anlamına gelmez. Şimdiden önlem ve yenilik şart.!

Sadece Sarımsak mı? Siyez bulguru, Tosya Pirinci, Üryani Eriği, Elma; Kuşburnu vb. ürünlerimizi buna benzer örneklerle değerlendirebilirsek, hatta düşünebilirsek işte o zaman Kastamonu kalkınır.

Türkiye’nin ayağa kalkması; Üretmekle olur. Tarımla olur.

KASTAMONU ENDEMİK BİTKİLER CENNETİ

Evet Kastamonu Endemik bitkiler cenneti ama kendimizi geliştiremeyen, yenileyemeyen bir yapımız var. Kuşburnu, Kekik, Sarı Kantaron, Papatya, Çiğdem, Isırgan, Gül, Alıç, Acuk, Döngel, Ayva, Mantar, Salep vb. onlarca bitkimiz var ama hiç birini doğru dürüst kullanamıyoruz. Kullansak ta çok az.  Bu konulara kafa yoranda yok zaten. Olanlara da kimse rağbet etmiyor. Ben çocukken babaannemin öğrettiğine göre, 1-2 tarlamızda çay otu vardı. Onları yolup çay demlettirirdi. Cabaların yapıldığı toprak vardı. Hatta bu toprakla fırın falanda sıvarlardı. Bunlar çok rahatlıkla değerlendirilebilir ama sabır lazım ve birde yeniliğe açık olmak gerekiyor.

Vesselam

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.