TÜKÜRÜKTEN 10 SANİYEDE KORONAVİRÜS TESTİ
Bilkent Üniversitesi UNAM’ın altyapısında, Dr. Öğr. Üyesi Bülend Ortaç ve ekibi, Bilkent Holding ve Bilkent Cyberpark Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde faaliyet gösteren E-A Teknoloji’nin ortak çalışması sonucu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19/SARS Cov2) tespitinde kullanılabilecek ‘in vitro’ bir virüs tanı sistemi geliştirildi.
Yolculuklarda, Okullarda ve en son olarak İşyerlerinde zorunlu aşı tartışması devam ediyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 81 il valiliğine gönderdiği genel yazıyla yeni bir boyut kazandı. Bakanlığın yazısında, işyerlerinin aşı olmamış çalışanlarından haftada bir zorunlu PCR testi isteyebileceği belirtildi. Yazıda ayrıca işverenlerin COVID-19 tanısı konması durumunun iş ve sosyal güvenlik mevzuatı açısından olası sonuçlarının işçilere ”yazılı” bildirilmesi istendi. Peki pcr testinin bu şekilde zorunlu yapılması ne anlama geliyor? PCR testi yaptırmayanların durumu ne olacak diye düşünürken prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta kendi internet sitesinde konuyla alakalı bir yazı yayınladı ve Türk Bilim adamlarının geliştirdiği testi önerdi.
İşte O Yazı;
TÜKÜRÜKTEN 10 SANİYEDE KORONAVİRÜS TESTİ
-Bizim bilim adamlarımızın geliştirdiği bir yöntem
-Tükürükten yapılıyor
-%99 doğru sonuç veriyor
-PCR gibi virüsü çoğaltmaya değil gelişmiş optik yöntemlerle varlığını veya yokluğunu gösteriyor.
-İlgililere ve PCR meftunlarına duyurulur.
Bilkent Üniversitesi’ nin haberi:
Bilkent Üniversitesi UNAM’ın altyapısında, Dr. Öğr. Üyesi Bülend Ortaç ve ekibi, Bilkent Holding ve Bilkent Cyberpark Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde faaliyet gösteren E-A Teknoloji’nin ortak çalışması sonucu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19/SARS Cov2) tespitinde kullanılabilecek ‘in vitro’ bir virüs tanı sistemi geliştirildi. Türkiye’de ilk vakanın görülmesini müteakip kurulan işbirliği altında 7 aydır süren çalışmalar netice vermiş ve çıkan sonuçlar yüzleri güldürmüştür.
Nanoteknoloji temelli yeni tanı sistemi, COVID-19 virüsünü, ağız içinden alınan sürüntü örneği ile 10 saniye içinde tespit edebilmektedir. Diagnovir, virüsün varlığında ışıma rengi değişen, bu sayede yüksek seçicilikte virüs tespiti yapabilen optik temelli bir teşhis ve tanı sistemidir.
Bu sistemde, bir biyosensör cihazına özel olarak geliştirilen patojen tespit çipi üzerinden, dinamik olarak floresan sinyali alınarak, patojenlerin en fazla 10 saniye içerisinde tespit edilmesi sağlanmaktadır.
Bir hastadan alınan örnek, özel bir solüsyonla karıştırıldıktan sonra patojen tespit çipi üzerine damlatılmakta, biyosensör cihazı tarafından ortamda patojen varsa, floresan sinyali alınarak yüksek doğrulukta patojen varlığı tespit edilmektedir.
Halihazırda orofarenks ve nazofarenks gibi derin bölgelerden sürüntü örneği almak yerine, ağız içinden tükürük örneği alınması da sistemin kullanımını tercih edilir kılacaktır. Yaygın olarak kullanılan PCR testlerinden farklı olarak, sistem örnek çoğaltmaya değil, gelişmiş optik yöntemlerle virüsün varlığı ya da yokluğunun tespitine dayanmaktadır.
Sistemde hem hassas biçimde virüs tespitini, hem de tespitte yüksek derecede seçiciliği sağlayan optik ve elektronik modüller, ayrıca üst düzey biyoteknoloji ve malzeme bilimi bilgisi kullanılmıştır. Sistem şimdiye kadar yapılan ön klinik çalışmalarda, virüs tespitinde %99 başarı göstermiştir.
Hızlı ve güvenilir bir virüs tespit yöntemi olarak, sistemin ülkemizde ve dünyada yaygın olarak kullanılacağına inanılmaktadır. Dolayısıyla bu biyosensör sisteminin seri üretimi için gerekli altyapı yatırımlarına halihazırda başlanmıştır.
Etik Kurul onayı ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) onayı gibi gerekli izinlerin ek kısa sürede tamamlanarak, ürünün seri üretim safhasına geçilmesi ve tahminen 2 ay içerisinde kullanıcılarla buluşturulması planlanmaktadır.
Diagnovir ismi verilen sistem, tamamıyla yeni bir teknolojik altyapıya sahip bir buluştur. Bu yeniliğin fikri haklarını koruma amacıyla sistemin patent başvuruları da geçtiğimiz günlerde yapılmıştır. Bu başarılı ürünün geliştirilmesine olanak sağlayan teknoloji, farklı konularda uzmanlığa sahip olan ve ortak bir amaç etrafında çok başarılı bir takım çalışması gerçekleştiren Türk araştırmacılar tarafından, büyük oranda Bilkent Üniversitesi ve UNAM bünyesinde ve Bilkent Cyberpark’ta geliştirilmiş, ayrıca Bilkent UNAM altyapısı kullanılmıştır. Sistem yüksek ihracat potansiyeli taşımaktadır. Yurtiçi ve yurtdışında satışın önünü açacak tüm işaretleme, belgelendirme ve akreditasyon adımlarına da başlanmış durumdadır.
Türk araştırmacılar tarafından, Bilkent Üniversitesi UNAM bünyesinde ve altyapısında geliştirilen bu sistemin amacı her ne kadar COVİD-19 virüs tespiti olsa da, ileride yapılacak çalışmalar ile çeşitli patojen tespitleri için de kullanılabilecektir.