enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

Toplumsal Şiddet Nasıl Olur (Peki Aile İçi Şiddetin Nedenleri Nelerdir?)

Fiziksel ya da psikolojik olarak her hangi bir kişi veya nesneye zarar veren her türlü davranış saldırganlık olarak tanımlanabilir. Bu tanıma göre de saldırganlığın içerisinde şiddet davranışlarının da barındığını söyleyebiliriz. Peki Saldırganlık ve Şiddet Ailede Yıkıcı İzler Bırakır

Toplumsal Şiddet Nasıl Olur (Peki Aile İçi Şiddetin Nedenleri Nelerdir?)
22 Haziran 2022 00:03
A+
A-

Şiddet ve çeşitleri nelerdir? Şiddetin etkileri nelerdir? Şiddet neden ortaya çıkar? Toplumsal şiddet ne demektir? Tüm bu soruların cevaplarını sizler için araştırdık…

SALDIRGANLIK ve ŞİDDET AİLEDE YIKICI BİR EYLEMDİR

Şiddet ise; bireyin yaralanmasına, ölümüne ya da psikososyal açıdan gelişimine engel olan, saldırganlığa maruz kalan nesnenin herhangi bir şekilde zarar görmesidir. Şiddet gerek fiziksel gerekse biyolojik olsun, ister bir canlıya, ister bir nesneye uygulansın her şekilde yıkıcı bir eylemdir.

Aile İçi Şiddet Nasıl Ortaya Çıkıyor?

Şiddet, saldırganlığın bir sonucudur. Şiddet aynı zamanda zayıflığın bir göstergesidir.Bu sonuca nelerin etki ettiği konusunda bilinçlenildiğinde, şiddet davranışını ortadan kaldırmak mümkün olur. Saldırgan tutum ve davranışlara sosyo-ekonomik durum, toplum yapısı ve cinsiyete dayalı sosyal normlar gibi faktörler ilişkilendirilebilir.

İnsanın en mahrem alanı olan ve her türlü sıkıntısında sığınabileceği en önemli liman olan aileyi bazen şiddet kirletebiliyor. Kişi hayatta en çok sevdiği yol arkadaşına, ciğerparesine saldırganlık gösterip, şiddet uygulayabiliyor.

Toplumsal Şiddet Ne demek? Toplumsal Şiddetin Faktörleri Nelerdir?

Toplumsal şiddet genelde görünür iken aile içi şiddet ise gizli kalır. Aile içerisindeki şiddet gizli kalmayıp aşikar olduğunda da geleneksel bakış açısı devreye girer. “Özel hayattır”, “karı koca arasında olur böyle şeyler”, “karı koca arasına girilmez”, “babadır sever de döver de” gibi hamasi ifadeler karşımıza çıkar. Ancak şiddet, insanların bedenlerinde ve ruh dünyalarında onarılması zor yaralar açabiliyor. Bu nedenle geçiştirilmemesi, göz ardı edilmemesi ve önemsenmesi gereken bir konudur.

Aile İçi Şiddet Çocukları Nasıl Etkiliyor?

Aile içi şiddete maruz kalan genelde kadın ve çocuklardır. Şiddeti uygulayan da çoğu zaman erkektir. Psikolojik vakaların bildirdiği fiziksel ve cinsel şiddet eylemlerinin % 90’ı aile bireyleri tarafından yapılmıştır.

Peki insan neden şiddete başvurur, neden kaba kuvvet uygulamak zorunda hisseder kendini? Mutlu olmak için evlenip yuva kuran, bu kurduğu yuvayı neden yaşanmaz hale getirir? Aile içi şiddetin sebeplerini biyolojik nedenler, psikolojik nedenler ve sosyal nedenler olarak ele alabiliriz.

Aile İçi Şiddete Neden Olan Faktörler Nelerdir?

a) Biyolojik Nedenler.
Biyolojik sebepler arasında, erkeklik hormonlarının etkisi şiddet kullanımında birinci sırada yer alır.
Şiddeti uygulayan bireyin genelde erkek oluşu ve bu saldırgan davranışların ilerleyen yaşlarda azalmaya başlaması, erkeklik hormonlarının şiddet davranışında etkili olduğu kanısını doğrulamaktadır. Şizofreni, paranoid şizofreni gibi bazı akıl hastalıkları ile antisosyal kişilik bozukluğu gibi bazı ruhsal bozukluklar da şiddetin biyolojik nedenleri arasında sayılabilir.

Olmayan şeyleri görme, gerçeklerden uzaklaşma, kıskançlık ve zarar görme paranoyalarıyla seyreden şizofreni hastalığı da şiddete neden olabildiğini görmekteyiz. Öfke kontrolünün bozulduğu depresyon da aile içi şiddetin nedenlerindendir. Sorumsuz, düşüncesiz, vicdansız, suç niteliğinde davranışlar sergileyen, insanlara zarar vermekten haz duyan, yaptıklarından asla pişmanlık duymayan antisosyal kişilik bozuklukları (pikopatik karakter bozukluğu) da şiddetin biyolojik nedenlerindendir.

Şizofreni ve depresyon rahatsızlıkları tedavi edildiğinde şiddet davranışı büyük oranda geçebilir. Fakat antisosyal kişiliklerde aynı başarıdan söz edilemez.

b) Psikolojik Nedenler.
Diyalog ve iletişimin yetersiz olduğu, kişilerin birbirlerine karşı saygı ve güvenlerinin yara aldığı durumlarda devreye şiddet girer. Şiddet yerini aldığı konuma sinsice girer. Bazen insan şiddet uyguladığını, şiddeti uyguladıktan sonra fark eder.

Erkek genelde sözünü geçirmek için, kadını bastırmak için, kendi hatalarını örtmek için, iktidarını kabul ettirmek için şiddete başvurur. Kişi genelde en zayıf olduğu anda şiddete başvurur. Yani kişiliği zayıf, eksik ve yetersiz kişiler şiddete sığınır.

c) Sosyal Nedenler.
Şiddet uygulanabilen, sonradan öğrenilebilen bir eylemdir. Öğrenmede en etkili kaynak ise, şiddeti uygulayan kişinin ailesidir. Kendi çocukluk ve gençlik dönemlerini geçirdiği aile ortamında aile içi şiddet uygulanıyorsa, bu ortamda yetişenlerin şiddete başvurma eğilimi gösterdikleri saptanmaktadır.

Şiddetin, aile yapısı ve toplum tarafından kabul edilmesi değer yargısı olarak nesilden nesile aktarılması da sosyal bir sebep olarak kabul edilmektedir. Sahip olunan iletişim becerilerinin yetersizliği, duygu, düşünce ve arzuların doğru ifade edilemeyişi, bilinçsizce yapılan suçlama ve ithamlar, ahlak ve namus konularında farklı anlayışlar da şiddetin sosyal sebepleri arasında sayılabilir.

Fakirlik, yaşam koşullarındaki olumsuzluklar, hayattan beklentilerin ve kazanımların yoksunluğu gibi sosyoloji-ekonomik unsurlar da şiddetin sosyal nedenlerindendir.

Alkol ve madde bağımlılığı olanlar da bu sosyal faktörlerin veya kullandıkları bağımlılık yapan maddelerin tesiriyle şiddet uygulamaya yatkın hale gelirler.

Beraber görüştüğü, sürekli iletişimde olduğu arkadaşları tarafından da kişi şiddete yönelebilir. “Sen hanımına söz geçiremiyor musun”, “senin çocukların seni dinlemiyorlar mı?” gibi sözler de kişiyi tahrik eder ve şiddete yöneltebilir.

Aile içi şiddet dört şekilde olur:

1– Fiziksel Şiddet.
Fiziksel şiddet, dayak atma, sarsma, hırpalama, saçından tutup çekme, yerde sürükleme, itme, her hangi bir nesne ile vurma, ellerini ayaklarını bağlama, zorla cinsel ilişkide bulunma, kesici aletle üzerine yürüme, bunlardan her hangi biri ile yaralama, ateşli silah kullanarak yaralama veya öldürme gibi haller fiziksel şiddet olarak değerlendirilir. Her hangi bir şey ile vurma veya el ve ayakla darp da fiziksel şiddettir.

2- Duygusal Şiddet.
Kişinin duygu ve düşüncelerini açıkça ifade etme özgürlüğünü kısıtlama, gururunu incitme, fiziksel şiddet ile tehdit etme, bağırıp çağırma, başkalarının yanında küçük düşürme, alay etme, kendi gibi düşünmeye zorlama, hareket özgürlüğünü kısıtlama, arkadaşlar çevresi ve ailesiyle görüşmesini yasaklama, giyinme özgürlüğünü kısıtlama gibi fiziksel şiddet olmadan yapılan ruh sağlığını bozabilecek eylemlerin hepsi duygusal şiddet olarak değerlendirilir.

3– Ekonomik Şiddet.
Kişilerin ticaret yapmalarının engellenmesi, gelir elde etmek amacıyla çalışma hakkının elinden alınması, gelirine, mevcut maddi varlığına el konulması, gelir elde etmek amacıyla çalışmaya zorlanması gibi eylemler de ekonomik şiddet kapsamındadır.

Aile İçi Şiddet İleride Çocuğu Nasıl Etkiler?

4- Çocuğun ihmali ve istismarı.
Çocukların ruhsal ve bedensel bütünlüğünü bozucu davranışların tümüne çocuk istismarı adı verilir. Ayrıca anne ve babaların çocukların bakım, beslenme, barınma, ısınma, giyinme, sağlık ve eğitim ile ilgili ihtiyaçlarını karşılama gibi temel yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamamaları veya bu konularda hatalı tutum ve ihmal sergilemeleri de çocuk ihmali olarak kabul edilir.

Netice itibariyle şiddetin her türlüsü, uygulayanın eksik ve zayıf karakterli olmasından dolayı meydana gelir. Gerek ailede yetişme ortamından olsun, gerekse çevre veya eş dost örneğinden olsun, şiddetin hangi türü olursa olsun kabul edilemez. Kişinin aile içerisindeki muhatabı olan eşi ve çocukları da bir insandır ve onları da Allah (cc) yaratmıştır. Ve Allah (cc) insanları en şerefli varlık olarak yaratmıştır. Bunun anlaşılmasına en güzel örnek de şiddet uygulayan biri kendisinin de aynı şiddete şiddete maruz kalabileceğini düşünmelidir. Gerçek bir mü’min kendisi için istemediği bir şeyi bir başkasına reva görmemelidir.

Bekir AYDIN
Aile Danışmanı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.