Şimdi Bana Kim Dua Edecek? (Bir dua edenim daha eksildi)

ŞİMDİ BANA KİM DUA EDECEK?

(Bu yazıyı arefe’nin arefesi yani Cumartesi yayınlayacaktım ama şehir dışı vb. programımdan dolayı yayınlayamadım.)

2013 yılında annem, babam, amcam, yengem, teyzem vb. 9 kişilik kalabalık bir heyet ile kutsal topraklara gitmek nasip olmuştu. Doğal olarak 9 kişinin kafile başkanlığı da bana düşmüştü. Özellikle annem, babam ve rahmetli amcam’ın say ve tavaflarında kafilemizde bulunun bir çok hacı arkadaştan destek görmüştüm.

Hiç tanımadığımız insanlar kursal toprakların manevi huzurunda birbirlerine yardım etmek için adeta fırsat kolluyorlardı.

43 gün kaldığımız kutsal topraklarda çok güzel anılar ve unutulmaz hikayelerde oluyor doğal olarak…

İşte onlardan biri

Bir akşam üzeri annem ve babamı hastaneye götürüp muayene ettirmek için otelden servise bindik. Serviste Uzman Turizm ile İstanbul ve Ankara’dan gelen 13-15 hacı büyüğümüz vardı. Diyanet işleri başkanlığımızın açtığı çok güzel bir hastane olan hastaneye gittik annem ve babamın gerekli muayenelerini yaptırıp kimseyi bekletmemek adına servise götürüp yerlerine oturttum. Serviste bir kaç eksik vardı.

O eksiklerden biri Çorumdan hanımıyla hacca gelen ve gelmeden bir hafta önce ayak tarak kemiği kırılan Hacı İbrahim Eker amca ve eşiydi. Biraz bekledikten sonra ben servisten inerek bakmaya gittim. Katların birinde buldum. Daha işleri bitmemişti. Ayağı kırık olduğundan yardımcı olarak gerekli muayene ve film çektirmek vb. yerlere götürüp işlemlerini yaptık. İşimiz bitince servise kadar götürerek koltuklarına oturmalarına yardımcı oldum. Çorumlu Hacı İbrahim Eker amca yerine oturunca “Ertuğrulum Cansuyu Gibi Yetiştin Allah senden razı olsun” dedi. Bende mahçup bir şekilde amin desem de “Cansuyu gibi” demesi hem hoşuma gitti hemde “Cansuyu” nun bir gönüllüsü olarak Hacı amca bu “Cansuyu” yu nasıl ve neden söyledi diye düşünmeye başladım ama kafama da takıldı. Sorunun cevabını akşam yatarken buldum. Hacca gitmeden önce İstanbul Cansuyu şubesini ve rahmetli Lütfi Kibiroğlu abimizi ziyaret etmiştik oradan bir tişört almıştım meğer üzerimde “Cansuyu” tişörtü varmış.

Hacı İbrahim amcayla dönüş zamanına kadar görüştük, çok güzel bir ses tonu vardı ve hastanedeki desteğimden dolayı hep dua eder beni de mahçup ederdi. Telefonunu kaydettim hacdan sonra da Cuma günleri ve özel günlerde mutlaka mesaj atardım. Hacı amca da sık sık beni arar, mesaj atamadığından dem vururdu. Ve her aradığında “Ertuğrulum” nasılsın der, annem ve babamı ve de çocuklarımı sorar bol bol dua ederdi. Bende mesaj atmakla kalmaz arada sırada o kadife sesini duymak ve duasını almak için arardım. Çünkü konuşması, babacan tavrı ve samimi duası çok hoşuma giderdi. Aşağı yukarı tüm aramalarında O Hacdaki Hastanedeki olayı anlatır ve unutamadığını belirtirdi.

Kadir gecesi için mesajlarımı atınca bazı büyüklerimi de sırayla bir kandilde 8-10 diğer kandilde diğer 8-10 büyüğümü arar hal hatır sormak ve dualarını almak için aramaya başladım. Hacı İbrahim Eker amca daha yeni aramıştı, sesini duymuştum. Kadir Gecesi için aklıma geldi arayım dedim ama aramadım. Keşke arasaydım.

Kadir Gecesinden 2 gün sonra arabayla giderken baktım Hacı İbrahim Eker amca aramış. Bloethood’tan’ konuşurum diye açtım ama ses dışarıya vermeyince hemen kapattım. İşterine geçince ararım rahat rahat konuşurum diye düşündüm.

Telefonu hemen kapattım ama kapatır kapatmaz tekrar çaldı baktım Hacı amca arıyor. Bu kez hemen alo hacı amca diyerek açtım ama karşımda teyze vardı. Sesi de gayet iyiydi ama hemen nasıl diye Hacı amcayı sordum..

Çorumlu Hacı İbrahim Eker amca

Hacı Teyze; Hacı amcan tığ gibi oldu, çivi gibi oldu derken başladı ağlamaya

Ne oldu teyze hayırdır dedim.

Hacı amcanı Kadir Gecesinin gününde kalp krizinden kaybettiklerini belirtince ne diyeceğimi, ne yapacağımı şaşırdım ve “İnnalillahi ve inna ileyhi raciun” diyebildim.

Ölümün varlığına hepimiz inanıyoruz elbette. Ölümün vakti saatinin olmadığını da bilmemize rağmen her ani ölümde biraz sarsıyor hepimizi…

Hacı İbrahim Eker amcaya sözüm vardı. Çorum’a gidip kendisini ziyaret edecektim ama nasip olmadı işte…

Hacı İbrahim Eker amca her aradığında o kadar samimi dualar ediyordu ki şimdi bana o duaları kim edecek peki..?

Her geçen gün samimi duygularla dua eden büyüklerimiz bir bir azalmaya başladı. Türkiye’nin bir çok noktasında hem Milli Görüşçü büyüklerimiz olsun hem akrabalardan, hemden hacdan vb. büyüklerimiz ebedi aleme göçtükçe bizdende bir şeyler eksilmeye başlıyor. Bizleri ayakta tutan o samimi duaların gücüne ve muhafızlığına çok inanır ve de çok güvenirim. Ne olur dua almaya özen gösterin. Ki hiç ummadığınız anlarda karşınıza çıkıversin.

              Hacı İbrahim Eker amca ve tüm ölmüşlerimizin ruhu için el fatiha…

BİRBİRİMİZE EDİLEN DUALAR HAKKINDA HADİSİ ŞERİF

Kişi kendisine ettiği gibi tanıdığı ya da tanımadığı mümin kardeşine büyük bir samimiyet ve içtenlikle hayır duasında bulunursa, Allah (c.c)’un izniyle o dua kabul olacağı gibi meleklerin de duasını kazanır. Öyle ki bu durum hadis-i şerifte, “Bir Müslüman, yanında bulunmayan bir din kardeşi için dua ederse, mutlaka melek ona, aynı şeyler sana da verilsin, diye dua eder.”

Dualarda buluşmak üzere Allah’a emanet olunuz.