Seçmen Saadet Partisini İyi Tanıyor, Biliyor ve Seviyor (Peki Oy Vermekte Neden Zorlanıyor?)
Vatandaşta, Milli Görüş partilerine yani Saadet Partisine oy vermek ister ama bir türlü veremezler. Çünkü hep bir mazeret hep bir bahane bulurlar ve bulmaya da devam ederler. Milli Görüş yani Saadet partililerin sahaya çıktıktan sonra önyargısı yani Trol olmayan herkesi ikna etme yeteneği vardır. Her Saadetli konuşurken karşısındaki vatandaş hep” Yerden göge kadar haklısınız” der. Ancak ya sonrası..
Geçen ki yazımda Saadet Partisinin oy almak için ekstra çalışmalar yapması gerektiğini geçmişteki örnekleriyle anlatmaya çalışmıştım. (O yazıyı okumak için lütfen tıklayınız)
Bu yazımda da geçmişten bugüne Milli Görüş partilerine yani Saadet Partisine oy vermek için üretilen bahaneleri anlatmaya çalışacağım. Aslında vatandaş Saadet Partisine oy vermek istiyor ama bir türlü o oyu veremiyor eli gitmiyor. Çünkü hep bir mazeret hep bir bahane buluyorlar ve bulmaya da devam edeceğe benziyorlar.
İşte burada ekstra bir formül bulup bu vatandaşı sandık gününe kadar kuşatıp abluka altına alacaksın ki çevresinden etkilenip fikrini değiştirmesin. Yoksa çok kolay kararından vazgeçebiliyor….
VATANDAŞIN MİLLİ GÖRÜŞE OY VERMEMEK İÇİN BULDUĞU BAHANELER
* Erbakan gençken tecrübesiz derler.
* Erbakan tecrübelenince yaşlı derler.
* Erbakan irticacı demişler.
* Erbakan 50 vakit namaz kılıyor derler.
* Erbakan hayatta iken Akp’yi O kurdurdu dediler.
* Erbakan ölünce yaşasaydı kesin oy verirdik derler.
* Selamete Oy verme CHP’ gider derler.
* Saadete giden Oy boşa gider derler
Peki şuan da da aynı mazeretler yok mu?
Ak Partililerin trol tayfası hariç herkes Temel beyden çok hoşlanıyor ama kimisi yaşlı der, kimisi sakallı, kimisi madımak, kimisi çok dindar vb. bahanelerle oy veremezler bir türlü…
Türkiye’nin her bir köşesine ağır sanayi hamleleri yapan, Kıbrıs’ı fetheden, İHL’leri ve Kuran Kursları açan, Birayı içki statüsüne koyduran, D8’i ve Havuz Sistemini kuran. İşçiye, emekliye, bağkurluya verdikçe veren Erbakan % 2.5 oy alırken, sadece döner ekmek dağıtan ve Tatlıses konserleri veren Cem Uzan nasıl 7 oy aldı izah edin de bende anlayayım o zaman.!
Sadece Konya ahde vefa gösterip Hocaya oy verse belki de % 10 yapar ama onlar bile veremedi bahanelerinden dolayı… Tuncelilerin hem bağımsız, hem de bir kaç parti değiştirmesine rağmen rahmetli Kamer Genç’e gösterdikleri ahde vefayı Milli Görüş ve Erbakan’ın siyasi hayatında çok önemli bir konuma ait Konya neden gösteremedi anlamak imkansız.
Sayın Temel Karamollaoğlu‘nun genel başkan olduktan sonraki performansı ortada, müthiş bir mücadele, müthiş bir azim, müthiş bir hitabet ama oy yoook. Anketlerde en fazla yüzde 1.3 bilemedin yüzde 1.5 gösteriliyor.
Öte yandan daha dün kurulan bir particik, genel başkandan başka hadi ikinci demeyelim üçüncü bilinen bir ismi yok, 81 il başkanından biri bile gündemde yok ve belki de çoğu il başkanı bile yok ama İçişleri bakanıyla sokak kavgası yaptı diye neredeyse tüm anketler yüzde 7’yi bulabilir demeye başladı.
Yalan mı?
Peki nasıl oluyor bu? İnanılır gibi değil aslında…
Partinin gençlik kolları başkanı var mı yok mu o bile belli değil ama gençler ona oy verecekmiş hayret ki hayret!!!
Rahmetli Kamer Genç’e verilen oyu ve desteği anlayabiliyorum ama Genç ve Zafer vb. partilere verilecek bir oyu bile anlayamıyorum.
Ne demiştik. Saadet Partisine oy vermek kolay değil. Saadet Partisine oy vermemek için 50 tane bahane bulanlar Zafer vb. Partiler olunca tüm bahanelerini hemen unutuveriyorlar ne hikmetse.!
İnanın Ümit Özdağ’ın yaptıklarının aynısını Temel bey yapsın. Ümit Özdağ’a oy vermeyi düşünenlerin hepsi bu kez “bu siyaset tarzı size hiç yakışmıyor” diye oy vermezler. Vallahi vermezler billahi veremezler.
Herhangi bir parti de Saadet Partisinin yaptığı videoların sadece iki tanesini yayınlasın vallahi tüm anket şirketleri barajı geçebilir çok büyük ilgi var demeye başlarlar.
İYİ ŞEYLERE BAHANE BULMAK ÇOK KOLAY
Hani insanlar iyi bir şey yapmak isterler ama bir değişik değişik bahanelerden ötürü bir türlü yapamazlar ya…
Örnek:
* Sigarayı bırakmak isterler ama kolay bir bahaneyle bırakamazlar.
* Öğrenci ders çalışmak ister ama kolay bir bahane ile çalışamaz..
* Kişi Cemaatle namaz kılmak isterler ama bir bahane ile gidemez.
* Bir kişi İçkiyi bırakmak isterler ama bir bahane ile bırakamaz.
* Yine bir kişi At yarışını bırakmak ister ama bir bahane ile bırakamaz..
Örnekleri siz kafanızda canlandırın işte…
ASLINDA İNSANLAR SAADET PARTİSİNİ SEVİYOR VE ÖZÜNÜ KORUMAK İSTİYOR!
Erbakan hocamız sık sık Saadet Partisini “maya”ya benzetirdi. Biliyorsunuz maya AZ ve ÖZ olur. 10 kğ.süte 50 gram maya yeter. Veya hamur içinde aynı.. Anadolu’da yani köylerde maya özenle ayrılır, özenle korunur ve özenle saklanırdı. Çünkü MAYA bozuldu mu o evde bereket olmazdı. İşte insanlarımızda biz bozulduk ama Saadet Partisi yani maya bari bozulmasın diyorlar diye düşünüyorum.
Şu kutuplaşma ve ırkçılık siyasetinin zirve yaptığı bu dönemde ülkemizin her bir bölgesinde aynı dili, aynı üslubu ve aynı siyaseti yapıp ırkçılık yapmayan, ötekileştirmeyen ve tüm partilerle görüşebilen tek parti Saadet Partisidir. İzmir’de yaptığı siyasetle Şırnak’ta yaptığı siyasette farklılıklar yoktur ve bugüne kadar olmamıştır da..
Geçen ki yazıda bahsettiğim Saadet Partisini Sabah Namazına benzetiyorum örneği işte bunun için anlam kazanıyor. Nasıl Sabah Namazına kalkmak, camiye gitmek zor geliyorsa Saadet Partisine de oy vermek insanlara zor geliyor.
Ve merhum Lütfi Kibiroğlu7na bir simitçinin söylediği “Bu millet harama bulaştı istese de size oy veremez” sözünü hatırlatmak isterim.
Bu Millet Yoğurdun ekşimesini ve bozulmasını, ekmeğin küflenmesini kafaya takmaz ama “MAYA”nın bozulmasına gönlü razı olmaz!!!
Bugün her insan Saadet Partisinin iktidarda olduğunda rüşvetin olmayacağını, faizli kredi kullanamayacağını, içki içilmeyeceğini, zina yapılmayacağını çok iyi bilir ama bunlarda nefislerine hoş geliyor…
Uzun zaman önce Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tonguç beyin anlattığı ve hatırımda kalan bir anektodu paylaşmak istiyorum. Saadet Partisi Isparta’nın bir ilçesinde belediye başkan adayı bulmakta zorlanınca Doğruyol Partisi ilçe başkanı veya başkanlığı yapan bir isme teklifte bulunmuşlar. O şahıs çok şaşırmakla birlikte düşüneyim diye süre istemiş. Bir gün gelmiş ve teklifi kabul ettiğini belirterek karşıda duran kavak ağaçlarından bahsederek geceyi orada geçirdiğini beyan etmiş ve nedenini de “Ben içki içen birisiyim. Ama siz teklif edince hem iyice düşünmek için hem de size gelirsem bir daha içki içmemem gerekir diye son kez olsun sabaha kadar içip içkiye jubile yaptık ve öyle geldik” demiş.
Kastamonu Şenpazar ilçesinde seçim çalışması yaparken eleştirilerimizi sıralayınca oradan bulunan bir hemşehrimiz söze atılarak ya bu hükümet hiç mi iyi bir şey yapmıyor? diye bir soru sorunca, bende dedim ki buyur söyle biz onu da dile getirelim.
Hemşehrimiz ne dese beğenirsiniz! “Biz Ak Parti döneminde bankalardan çok kolay krediler çekebiliyoruz” demişti.
Yine 2014 Taşköprü belediye başkan adaylık çalışmalarında esnafları sıradan ziyaret edip hasbihal ediyorduk. Sıra içki satan bir dükkana gelince tereddüt etsem de içeri girerken “Bak hemşehrim ben sana selam veremem, hayırlı işlerde diyemem, ama seni de geçip gidemezdim. Onun için beni mazur gör deyince”;
Hemşehrim büyük bir olgunlukla “ben sizi gayet iyi anlıyorum. Haklısınız! Bana dua edin de şu meretin satışından kurtulayım ne olur” deyivermişti.
Ankara’da aidat çalışması için araman kişilerden 5TL isteniyormuş. Bir kişiye telefon açıp konuyu aktardıklarında o kişi olumsuz konuşup telefonu yüzlerine kapamış. Ertesi günü genel merkezi bir kişi aramış ve dün telefonla arandığını 5TL aidat istendiğini ama çok kızıp kapattığını anlatmış ve demiş ki “Ben sizlerden çok özür diliyorum. Gece boyunca düşündüm ve dedim ki! Bu parti dönem dönem iktidarda oldu. Tüm belediyeleri de kazandı. Demek ki partilerine bir çıkar sağlamamışlar ki 5 TL aidat istiyorlar. Onun için hem özür diliyorum hem de aylık aidata bağlanmak istiyorum” demiş.
İnsanlar biraz düşündüklerinde Saadet Partisini ve Milli Görüşü çok daha iyi anlayacaklarından şüphemiz yoktur. Erbakan hocamızın söylediği “Bu milletin küllerini üflesen altından iman çıkar” sözü bu anlamda çok önemlidir.
Bakın bu millet Erbakan yaşarken ona bin bir türlü mazeretlerle oy verememiştir ama Erbakan’ı ebedi aleme yolcu ederken gözyaşlarına boğulmuş ve hüsn-i şehadetiyle onu adeta TEK BAŞINA İKTİDAR yapmış ve son anda ve en önemli anda hakkını teslim etmesini bilmiştir. Ve ölümünden 11 yıl geçmesine rağmen hala Erbakan’ı unutamamakta ve rahmetle anmaktadır. Bunlar düşünebilenler için müthiş ibretlik durumlardır.
Bu Millet! Geçmişte 1974’te ve 1996 yılında olduğu gibi en zor anında Saadet Partisini tekrar iktidar yapacaktır. 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı ve Ağır Sanayi hamleleri ile, 1996’da Havuz Sistemi, D8 ve Emekli, Bağkur ve İşçilere verdikleriyle tarih yazan Milli Görüşe tekrar tarih yazdıracak hizmetler yaptıracaktır. Yeter ki Saadet Partili kadrolar buna hazır olsunlar.
Onun için Saadet partililer olarak; Ne yapıp edip TBMM’ye ve iktidara “Tırnaklarımızla kazıya kazıya gelmenin” formülünü bir şekilde bulmamız gerekiyor. Tıpkı Erbakan hocamız gibi.!
Selam ve dua ile…
Ertuğrul bey eline yüreğine sağlık