enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

“Pabucu Dama Atılmak” Ne Demek (İşte İlginç Atasözleri ve Deyimlerin hikayeleri)

Ülkemizin her yöresinde söylenen atasözlerinin pek çoğu yöreden çok millilik ve manevi özelliği de göstermektedir. Bu atasözlerinin ve deyimlerinin gerek yapı gerekse konu bakımından öteki atasözlerinden ayrı düşünülmesi olanaksızdır. Her türlü özellikleri diğer atasözlerimizle örtüşmektedir. Ülkemizde kullanılan deyimler ise atasözünde olduğu gibi genellikle milli ve manevi bir özellik taşımaktadır.

“Pabucu Dama Atılmak” Ne Demek (İşte İlginç Atasözleri ve Deyimlerin hikayeleri)
13 Mayıs 2022 12:12
A+
A-

“PABUCU DAMA ATILMAK” DEYİMİNİN HİKAYESİ

Osmanlı döneminde esnaf ve sanatkarların bağlı bulunduğu teşkilat, ticaretin yanında sosyal hayatı da düzene sokuyordu. Kusurlu malın, malzemeden çalmanın ve kalitesiz işin önüne geçmek için de ilginç bir önlem alınmıştı. Bir ayakkabı aldınız veya tamir ettirdiniz diyelim. Ama kusurlu çıktı. Böyle durumlarda heyet şikayeti ve sanatkarı dinliyor. Eğer şikayet eden gerçekten haklıysa, o ayakkabıların bedeli şikayetçiye ödeniyordu.

Ayakkabılar da ibret-i alem olsun diye ayakkabıyı imal edenin çatısına atılıyordu. Gelen geçen de buna bakıp kimin iyi, kimin kötü ayakkabı tamir ettiğini biliyordu. Böylece pabuçları dama atılan ayakkabıcı maddi kazançtan da oluyor ve gerçekten pabucu dama atılmış oluyordu.

 

“GÜME GİTMEK” DEYİMİNİN HİKAYESİ

Zamanında yeniçeriler suçluları yakalayıp zindana kapatırlarken “HOOOPPP GÜM” şeklinde nara atarlarmış. Ancak zindana atılanlar arasında suçu olmayanlar yani masum kişiler de bulunurmuş. Halk da suçsuz vatandaşın zindana atıldığında “adamcağız güme gitti” dermiş.

 

“DAĞDAN GELİP BAĞDAKİNİ KOVMAK” DEYİMİNİN HİKAYESİ

Köylünün biri kendine ekecek bir saha açmak için dağdaki fundalık ve çalıları söküp temizliyormuş. Ayrık otu gibi çabuk üreyip etrafı kaplayan otları da söküp söküp atmış. Bu ayrık otlarından biri arazinin eğiminden olsa gerek
çok bakımlı bir bağın içine düşmüş. Bağ sahibi de bunu önemsememiş. Fakat bir de bakmış ki bağının her tarafının ayrık otlarıyla dolduğunu görmüş. Bir sürü işçi tutarak bağını bu ayrık otlarından temizlemiş, iyice masrafa girmiş Toprağın derinliklerine salkım saçak kök salan bu ayrık otlarını temizletirken kendi kendine şöyle mırıldanmış, “Dağdan geldiniz, bağdaki asmalarımı kovmaya kalktınız. Öyle yağma yok!”

 

“FOYASI MEYDANA ÇIKTI” DEYÜMİNİN HİKAYESİ

Kuyumcular süs eşyalarında kullandıkları elmasların arkasına, ‘foya’ denilen bir madde sürer, ayna gibi, ışığı yansıtarak, daha çok parlamasını sağlarlar. Zamanla bu foya dökülür, taş da eski parlaklığını yitirir. Buna foyası çıkmış derler.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.