İki Günlük Kastamonu Ziyareti 2: Kastamonu ve Uyuşturucu Meselesi
2014 Yılında Taşköprü Belediye başkan adayı olunca, Abdullah Aktaş bey, Saadet Partisi il başkanlığını yeni bırakmıştı daha. Abdullah Aktaş, il başkanı iken yaptığı ve benimde çok ilgimi çeken bir projesinden bahsetmişti. Neydi o proje? Uyuşturucuya düşen, bağımlı olan gençlerin tedavilerinin edilmesi, kurtarılması ve hayata yeniden kazandırılması projesiydi.
İki Günlük Kastamonu Ziyareti: Gördüklerim, Yaşadıklarım ve Gözlemlerim 1
PEKİ KASTAMONU’DA UYUŞTURUCU SORUNU VAR MI?
Önce Saadet Partisi , AGD ve kendi imkanları doğrultusunda çalışmalar yapmış, iş derinleşince ve resmi görünce durumu dönemin Valisine sunuyor. Vali beyde durumdan muzdarip ve Abdullah beye, bu konuda her türlü desteği vereceğini belirtiyor. Çalışmalar biraz daha kurumsallaşıyor ve dernekleşiyor. Bunun başına da bu konularla ilgili ve çalışkan bir isim olan, Halil beyinde övgüyle bahsettiği isim olan Abdullah Karamehmet hocayı getirmişler.
O zaman Abdullah Aktaş beye, tedavi edilmesi gereken bağımlı kaç kişi var diye sormuştum. Şimdi sıkı durun ha! Çalışmalarımıza göre 70 kişi var. Bunların 45-50’sine ulaştık, 20-25 civarında tedavisine başladığımız, ilgilendiğimiz var, geri kalanıyla da ilgilenmeye ve ikna etmeye çalışıyoruz demişti.
Yıl 2013-14 ve rakam 70. Şimdi yıl 2023 peki Kastamonu’da bu 70 kişi kaç kişi oldu? Arttı mı azaldı mı? Beyler lafla peynir gemisi yürümüyor. Abdullah Aktaş’ın o dönem yaptığı çalışmayı tüm STK’lar, cemaatler, diğer partiler ve din görevlileri koordineli bir şekilde yapmış olsaydı şuan bu sorun bitmiş olurdu.
Sosyal medya üzerinden Ak Partiyi savunan zat-ı muhteremler, hocalar, imamlar bu konuda siz ne yapmaya çalıştınız da kim engelledi sizleri? Ona buna hain damgası vurarak, hakaret ederek; Cumhurbaşkanını destekleyeceğinize, bu konulara el atarak, çözüm bularak desteklesiniz çok daha iyi olmaz mı acaba? Bugün Kastamonu’da uyuşturucu bağımlısı olan gençler cinayet işliyor. Peki bunların vebali olmayacak mı sizce?
Yeşilay vb. kurumların hepsi diyor ki “Biz Uyuşturucuyla ilgili mücadele ediyoruz” Peki ediyorsanız niçin artıyor, niçin cinayetler işleniyor? Kimse kusura bakmasın hiç birimiz standartlarımızı bozmuyoruz ve yeterince çalışmıyoruz maalesef ama maalesef.!
Kimse kusura bakmasın! Memur anlayışı ile sabah 9 akşam 5 çalışarak bu sorunları çözemeyiz. Sadece yaptıklarımızdan değil, yapmaya muktedir olup ta yapmadıklarımızdan da sorumluyuz. Hangi Cami imamı çevresindeki evleri ziyaret edip, hal hatır soruyor. Kim hasta, kimin borcu var, kim cinnet geçirmek üzere, kim uyuşturucuya düşmüş, kimin derdi var hangi imam ilgileniyor acaba? Aç hopörleri oku ezanı, klimalar çalışırken kıldır namazı, iki vaaz, bir hutbe olay bittiii… Böyle mi cenneti hak edeceğiz biz?
* Ey Öğretmenler, eskiden öğretmenler ilçede değil köylerde saatlerce yürüyerek evlere gelir, hal hatır sorar, dertleşir ve sorunlarla ilgilenirdi. Şimdi hangi öğretmen öğrencilerinin evine gitme gereği duyuyor acaba? O öğrencinizin ne gibi sorunları var araştırıyor acaba? Anne ve Babası ne iş yapıyor, sıkıntıları var mı, geçinebiliyorlar mı? Yoksa borçlanmış, intiharın eşiğine mi gelmiş hiç araştırılıyor mu acaba?
* Ey Doktorlarımız ve Sağlık görevlilerimiz; Hangi hastanızın durumunu merak ediyorsunuz acaba? ‘Ya bugün kıs kıvranan bir teyze gelmişti, ben onu emara gönderdim ama zaten yalnız başınaydı acaba ne yaptı, işlemini yapabildi mi, randevu alabildi mi, dur bir arayım da sorayım’ diye düşündü mü acaba? Şimdi diyeceksiniz ki ya zaten bizim işimiz başımızdan aşmış sen diyorsun ki? Farklı olmak kolay mı zannediyorsunuz? Geçmişe bakın bugün unutulmayan onlarca insanın ne gibi şartlarda görev yapıp efsaneleştiğini göreceksiniz. Akşam 5 paydos ver elini cafe, restaurant, gezme çay ve kahve keyfi ve akıllı telefonlar ile vakit geçirme… Ağrısından dolayı kıvranan ve 3 ay sonrasına emar randevusu verilen Ahmet emmiden bize ne ki? İstanbul’da evlatları var baksınlar işleri ne değil mi?
* Ey Valiler, Ey Kaymakamlar, Ey Emniyet Müdürlerimiz sadece protokol masalarında mısınız yoksa evlere, köylere gidip kimin derdi var diye dertleniyor musunuz? Yoksa sadece şehit ailelerini ziyaret edip görevinizi yapmanın huzuruyla evinize mi gidiyorsunuz? Hanginiz Recep Yazıcıoğlu, Hazım Oktay Başer ve Refik Arslan Öztürk gibi olabilmek için gayret ediyorsunuz acaba?
KASTAMONU’DA NELER ARTIYOR NELER AZALIYOR?
- Kastamonu ve ilçelerinde Uyuşturucu sorunu artıyor mu azalıyor mu? Artıyor
- Kastamonu ve ilçelerinde Fuhşiyat artıyor mu azalıyor mu? Artıyor
- Kastamonu ve ilçelerinde Hırsızlık sorunu artıyor mu azalıyor mu? Artıyor
- Kastamonu ve ilçelerinde İşsizlik artıyor mu azalıyor mu? Artıyor
- Kastamonu ve ilçelerinde Köy nüfusu artıyor mu azalıyor mu? Azalıyor
- Kastamonu ve ilçelerinde Cinnet geçirenler, intihar edenler artıyor mu azalıyor mu? Artıyor
- Kastamonu ve ilçelerinde Ahlaksızlık artıyor mu azalıyor mu? Artıyor
- Kastamonu ve ilçelerinde hırsızlık artıyor mu azalıyor mu? Artıyor
- Kastamonu ve ilçelerinde Nüfus artıyor mu azalıyor mu? Azalıyor
- Kastamonu ve ilçelerinde Tarım artıyor mu azalıyor mu? Azalıyor
- Kastamonu ve ilçelerinde Faiz kullanımı artıyor mu azalıyor mu? Artıyor
- Kastamonu ve ilçelerinde Cinayetler artıyor mu azalıyor mu? Artıyor
- Kastamonu ve ilçelerinde Huzur ve Güven artıyor mu azalıyor mu? Azalıyor
Peki bu toplumsal sorunların artması kimin suçu? Sadece iktidarı suçlayarak sorumluluklarımızdan kurtulamayız değil mi? Elbette en büyük pay yönetenlerindir.
Ancaaak;
- İşini iyi yapmayan bürokrasinin hiç mi suçu yok!
- Cami imamlarının, hocaların ve din görevlilerinin hiç mi suçu yok!
- STK ve Cemaatlerin hiç mi suçu yok!
- Tüm siyasi parti il ve ilçe başkanlarının hiç mi suçu yok!
- Son 20 yıldır Milletvekilliği yapan Hakkı Köylü’nün hiç mi suçu yok!
- Öğretmenlerin ve Eğitim camiasının hiç mi suçu yok!
- Belediye Başkanlarının hiç mi suçu yok!
KASTAMONU İÇİN ÖNERİLER
Kastamonu’nun Tarım kenti olması için Mehmet Reis vb. ismin öncülüğünde bir komite kurulması ve her ilçenin bu komitenin görüşlerine göre hareket etmesi çok faydalı olacaktır. Bakınız Tunceli gibi bir yerde bir kişi o şehri Tarım kenti yapabiliyorsa bizde de rahatlıkla yapabilir. Şeker Pancarı, Sarımsak, Kendir, Pirinç, Elma, Fındık, Kestane, Siyez vb. onlarca gıdanın yetiştiği ve yüzlerce endemik bitkinin olduğu Kastamonu bu şekilde kısa sürede çok başarılı olacağına inanıyorum.
Aynı şekilde; Kastamonu ve ilçelerinin sanayileşmesi ve var olanlarının da gelişmesi için yıllardır Seydiler sanayisini kurmak için büyük çabalar sarf eden Yüksek Makine Mühendisi Baha Kalay, İmes Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Akar vb. isimlerden oluşan bir komisyon veya etkili bir danışma kurulu kurulması da çok faydalı olacaktır.
Taşköprü Seka kağıt fabrikası için merhum Oğuzhan Asiltürk bey hayatta iken, bir dosya hazırlayıp durumu izah edip, sayın Cumhurbaşkanı ile görüşüp bu fabrikanın tekrar açılması için bir düşüncemiz oluştu. Bazı ilgililerle fikir alışverişi yaptık ama dosyayı yetiştiremedik, çünkü Oğuzhan bey vefat etti. Allah rahmet eylesin.
Cumhurbaşkanlığı seçimini sayın Kemal Kılıçdaroğlu kazansaydı, bu kez ne yapıp edip, merhum Ecevit ve Erbakan hocamız döneminde temeli atılan bu fabrikayı sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve sayın Temel Karamollaoğlu başkanıma tekrar açtırmak için gerekirse Ankara’da yatıp kalkacaktım, ve başaracağıma da inanıyordum. Ama bu hayalim de suya düşmüş oldu. Şimdiki hayalim ise Milletvekili Halil Uluay beye durumu anlatmak ve gereğini yapması için mobing uygulamaktı, ancak konuyu daha kendisine açamadım. İnşallah bu konuyla ve 40 yıldır hizmet alamayan bizim köyün yolları ve eksikleri ile ilgili özel bir görüşmek istiyorum. Milletvekili Halil Uluay’dan İsteyeceğim tek torpilde bu iki konu olacaktır inşallah.
Devam edecek… (Kastamonu diğer ziyaretler ve önemli izlenimler)