Ak Parti İl Başkanlarına ve Milletvekillerine Açık Mektup: Sorunların Çözümü Sizlerin Ellerinde

Eskiden Siyaset Doğrudan Sahadan Beslenirdi

Türkiye’de siyasi yapı yıllar içerisinde defalarca değişti. Ancak halkla temasın en güçlü olduğu dönemleri hepimiz hatırlarız. Refah Partisi dönemindeki garson siyaset anlayışıyla, Erbakan Hoca’nın başbakanlık döneminde emeklilere, memurlara ve öğrencilerin burslarına yaptığı iyileştirmeler hâlâ halk arasında anlatılır. Çünkü sahadan gelen veriler, aracısız, randevusuz bir şekilde yukarıya yani Genel Başkana yani Başbakana ulaşır ve sorunlar da çözüm için karşılık bulurdu. Ak Partinin ilk yılları da bu şekildeydi. Sahayla iletişimleri çok kuvvetliydi.

Bugün ise sahadan yukarıya giden kanal büyük ölçüde tıkanmış durumda. İl başkanları, milletvekilleri, Ak Parti Genel Başkanı ile iletişim kuramıyorlar. Çünkü Cumhurbaşkanı çok yoğun ve sistem farklı. Teşkilatlar, CB ile iletişim kuramadığı içinde bilgi akışında sıkıntılar olduğu kanaatindeyim. Bundan dolayı halkın yaşadığı sorunlar en tepeye ulaşmıyor. İktidar partisinin Milletvekilleri ve İl başkanları Bakanlarla bile iletişim kuramıyorlar. Ancak bakan yardımcıları ile sağlıklı iletişim kurabiliyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı’na yani Ak Parti Genel Başkanına doğrudan ulaşamıyorlar. Tahminim İstanbul ve Ankara il başkanı dışında genel başkana hiç bir il başkanının ulaşabileceğini de zannetmiyorum. İşte buradaki kopukluk, sistemin en zayıf halkasını oluşturuyor.

Cumhurbaşkanlığı Sistemiyle Tavanla Taban Arasında Kopukluk Oluyor

Başkanlık sistemine geçişle birlikte eski sistemdeki birçok iletişim kanalı fiilen ortadan kalktı. Eskiden il veya ilçe başkanı, parti genel başkanı başbakan dahi olsa çok rahat ulaşabiliyordu. Örneğin bir Ak Parti il başkanı, gece saat 02.00’de genel başkanları sayın Ahmet Davutoğlu veya sayın Binali Yıldırım’ı arayıp bilgi verebiliyorlar veya bir sıkıntılarını aracısız aktarabiliyorlardı.

Bugün öyle mi?

Hayır. Artık il başkanları genel başkanlarına ulaşamıyorlar. Hatta bakana bile ulaşamıyorlar. En fazla bir bakan yardımcısına ulaşabiliyor. O da bilgiyi bir üstüne iletirse ne âlâ. Bu zincir uzadıkça halkın sesi ve sıkıntılar yukarıya gidene kadar şekil değiştiriyor, hatta tamamen yok oluyor. Bir dönem önce Tosya sanayi esnafı Kastamonu Milletvekili Metin Çelik ile görüşüp sorunlarını anlatıp bakan beyle görüşmek istediklerini söyleyince, satın vekil bakana ben ulaşamıyorum ki serzenişinde bulunmuş.

Tüm Dertler Artık İl ve İlçe Başkanlarının Üzerinde

Vatandaş kime ulaşsın? Hastaneden randevu alamayan, işsiz kalan genç, boşanmak isteyen eş, çocuğu uyuşturucuya bulaşan anne, sorunlarla uğraşan sanayiciye kadar herkesin ilk durağı doğal olarak AK Parti il-ilçe başkanları oluyor. Ben Ak Parti il ve ilçe başkanlarının çok büyük sıkıntılar çektiğine inanıyorum. Bunu da şaka demiyorum arkadaşlar.. Ak Parti il veya ilçe başkanları da bizim gibi insanlar, kimi ticaretle uğraşıyor, kimi esnaf, kimi memur, kimi avukat, kimi inşaatçı, yani bunlarda bizim yaşadığımız sorunları ve sıkıntıları bizzat yaşayıp görüyorlar. Bence çözümü de biliyorlar ama iki arada bir derede kalıyorlar.

Ben şuna inanıyorum bugün herhangi bir il başkanını Mehmet Şimşek’in yerine koy, vallahi daha iyi bakanlık yapar ve bu kadar vergi koymaz. Mehmet Şimşek halktan da, esnaftan da hatta Ak Parti teşkilatlarından da kopuk bir isim, sahayı hiç bilmiyor, ekonomiyi kitabına göre uyarlamaya çalışıyor ama bir türlü dikiş tutmuyor, tutmaz da.! Ekonomi sahadan gelen sorunlara çözüm bulmakla çözülür. Yani TEŞHİS’i düzgün yaparsan ilacı da ona göre verirsin değil mi? Mehmet Şimşek TEŞHİSİ tam koyamadığından sürekli ilaç değiştiriyor. Adamın ekonomiyi düzeltmede tek düşüncesi VERGİ – CEZA ve ZAM…

İşsizlik, pahalılık, sağlık sistemi, tarımda çöküş, sanayicinin finansman problemi, gençlerin gelecek umutsuzluğu… Tüm bu sorunlar artık doğrudan yerel teşkilatlar aktarılıyor. Aktarılıyor ama bu sorunlar genel merkeze tam ulaşmadığından çözümde bulunamıyor.

AK Parti İl Başkanları Sayın Cumhurbaşkanı’yla Mutlaka Görüşmeli

Bugün artık tüm Türkiye’de sahada görev yapan 81 il başkanının bir araya gelerek, doğrudan Sayın Cumhurbaşkanı’ndan randevu alması gerekiyor. Bu görüşmede:

Her il başkanı kendi ilinin en önemli 10 sorununu bir liste halinde sayın Genel Başkanlarına sunsunlar.
Bunu samimiyetle söylüyorum: Bu listelerin %99’u aynı benzer sorunlar olacaktır. Belki yalnızca sırası değişecektir. Çünkü hepimiz aynı gemideyiz değil mi?

Muhtemel Ortak Maddeler:
1. Enflasyonun yüksekliği
2. Faiz oranlarının halkı ve üretimi boğması
3. İşsizlik oranlarının artması
4. Dolar kurunun baskılanması nedeniyle üretim sıkıntısı
5. Tarımda çiftçinin girdi maliyetlerinin karşılanamaz hâle gelmesi
6. Sanayicinin finansmana erişememesi
7. Gençlerin gelecek umutsuzluğu
8. Aile kurumunun çözülmesi ve boşanmalardaki artış
9. Sağlık sistemindeki randevu çilesi
10. Uyuşturucu bağımlılığı ve gençliğin sosyal çözülüşü
11. Milletin geçim derdi

Bu sorunlar her ilde farklı tonlarda, ama aynı biçimde yaşanıyor. Bugün bir çok işyeri çalışanlarını ücretsiz izne çıkarmaya başladı. Ak Parti il ve ilçe başkanları bunları bilmiyor mu, görmüyor mu? Vallahi biliyorlar billahi görüyorlar ve yaşıyorlar.

Sahadaki Sorunlar Külliyeye Aracısız Gitmeli

Ak Parti il başkanları; Sayın Cumhurbaşkanı’na sahadaki bu sorunları aracısız bir şekilde ulaştırmalıdırlar. Sayın Cumhurbaşkanı da sorunları, bizzat sahada çalışan il başkanlarının ağızlarından dinlenmelidir.

Bunun için özel bir il başkanları toplantısı yapılmalı, sadece bu konuya ayrılmalı. Her il başkanına 5 – 6’şar dakika söz hakkı verilmeli.

Yani doğrudan sahadan veri girişi sağlanmalı. Cumhurbaşkanı, bu sorunları bizzat duyduğunda emin olun, şaşıracaktır: “Nasıl yani, biz bunları niye bilmiyoruz?” diyecektir.

Kastamonu Bozkurt’ta Doğalgaz Örneği: Patavatsızlık mı, Halkın Sesi mi?

Bir örnekle anlatayım: Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde sel felaketinden sonra Sayın Cumhurbaşkanı ilçeyi ziyaret etti. Miting sırasında Cumhurbaşkanı konuşurken bir vatandaş önden seslendi:

“Sayın Cumhurbaşkanım, Bozkurt’a doğalgaz istiyoruz!

Çevresindekiler bu kişiyi hemen susturmaya çalıştılar, çünkü ‘patavatsızlık’ olarak görüldü. Ama Sayın Cumhurbaşkanı sesi duydu, döndü ve dedi ki:

“Doğalgaz yok mu burada?”

Sonra Enerji Bakanı’na talimat verdi ve Bozkurt ve bir çok ilçeye doğalgaz geldi.
Bugün bu seslenen kişiye kimse “Sen o gün saygısızlık ettin” diyemez. Çünkü patavatsızlıkta yapsa halkın sesi oldu değil mi? Demek ki bazen patavatsızlık yapanları susturmamak gerekiyormuş.

Çağrım Hem AK Parti İl Başkanlarına

Bu çağrı AK Parti il başkanlarına ve milletvekillerine, hatta kadın kolları başkanlarına.
Gelin, sahadaki sorunları genel başkanınıza doğrudan olduğu gibi aktarın. Herkes sahada ne duyuyorsa, görüyorsa ve yaşıyorsa yukarıya aynen aktarsın. Vallahi biz ne yaşıyorsak sizlerde aynı sorunları yaşıyorsunuz. Çünkü sizler uzayda yaşamıyorsunuz ki..

Bu ülkenin geleceği için bunu yapmak zorundasınız. Yoksa gidişat hiç iyi gitmiyor siz bunu çok daha iyi biliyorsunuz ve görüyorsunuz. Bu sorunlar çok daha vahim durumlara gelmeden müdahale etmek gerekiyor. Yoksa bu gidişat hepimize çok daha zararlar verebilir. Bu meseleler bir parti meselesi değil, memleket meselesidir.

Sorunlar Daha Fazla Sürmemeli

Şimdi değilse ne zaman? İl başkanları, ilçe başkanları, kadın kolları başkanları ve milletvekilleri… Hepiniz sahayı en iyi bilenlersiniz. Bu sorunların çözümünü de biliyorsunuz.
O hâlde sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan randevu alıp gerçekleri iletip çözümleri de sununuz lütfen.

Sayın Cumhurbaşkanı’na bir kez bile anlatabilirseniz, inanın çözüm başlayacaktır. Ama siz susarsanız, bunun zararlarını en çok sizler çekeceksiniz. Çünkü vatandaşla yüz yüze sizler geliyorsunuz. Halkın arasında sizler dolaşıyorsunuz.

Kendi seçmeninizin, kendi halkınızın, kendi evladınızın geleceği için… Lütfen artık aracısız bir şekilde sayın Cumhurbaşkanı ile konuşun. Konuşun ki gelecek seçimlerde işiniz kolaylaşsın.!

Not: Aynı çağrımı Mhp il başkanlarına ve milletvekillerine de yapıyorum. Ne olur sizde Genel Başkanınız sayın Devlet Bahçeli bey ile görüşünüz ve sahada ne görüyorsanız, ne duyuyorsanız ve ne yaşıyorsanız olduğu gibi anlatın ve acil çözüm isteyin yeter.

Selam ve dua ile…

Ertuğrul Köse