enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

Taşköprü İHL’den Okul Arkadaşım Polis Memuru Sinan Şen’in vefatı ve Son Pişmanlığım!

Her gün bir kardeşimiz, bir dostumuz, bir arkadaşımız veya bir tanımadığımız dünya hayatını tamamlayıp gerçek aleme yani Yaratana kavuşuyor.

Taşköprü İHL’den Okul Arkadaşım Polis Memuru Sinan Şen’in vefatı ve Son Pişmanlığım!
11 Nisan 2025 18:32 | Son Güncellenme: 11 Nisan 2025 19:01
A+
A-

Önce Kavuşmak deyince hemen şunu da açıklamak istiyorum. Ölümler üzerine genelde “Hakka Yürüdü” ifadesi kullanılıyor, bende böyle kullanıyordum. Ancak ta ki cennet mekan Oğuzhan Asiltürk büyüğümüzün nasihatine kadar; Muhterem Oğuzhan Asiltürk; “Hakka veya Allaha Yürüdü” demek Yaratana mekan ve yer oluşturmak anlamı taşır. Halbuki O mekansızdır ve tüm yerler de onundur. Yürümek, insan insana yürüyerek gidebilir. Bir yerden yere yürüyerek gidebilir ancak Allaha yürüyerek gidilmez. Onun için Allah’a Kavuştu” tabirini kullanırsanız çok daha iyi olur diye tavsiye etmişti.

Sinan Şen Gösterdi ki Hepimiz Ölecek Yaştayız

Geçen gün faceye bakarken Arkadaşım, kardeşim Polis memuru Halim Demirci bir resim paylaşarak bir ölüm haberi veriyordu. İsmi falanda yazmayınca resmi inceledim birde baktım ki Taşköprü İmam Hatipten aynı sınıftan bizim 141 öğrenci nolu Sinan Şen kardeşimiz. Tabi insan şaşırıyor. Elbette “HEPİMİZ ÖLECEK YAŞTAYIZ” ve “Allah’tan geldik Allah’a döneceğiz” amenna ve saddakna ancak yine de insan bir değişik oluyor, telaşlanıyor, ürperiyor. Belki de ölümü hissettiğimizden birazda panikliyoruz. Hemen Halim kardeşimizi arayarak durumu teyit edip nasıl olduğunu öğrendim. Polis memuru 141 Sinan Şen kardeşimiz, görevli olduğu Sinop’ta gece kalp krizi geçirmiş ve 51 yaşında yani bizim yaşımızda Allah’a kavuşmuş. Bir kaç yıl öncede Sebahattin Turhan kardeşimiz vefat etmişti. Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun.

 

Taşköprü İmam Hatipte biz yatılı okurken Sinan kardeşimizle aynı sınıftaydık. Sinan; kısa boylu zayıf, uysal, sakin, naif, sessiz ve sanki her zaman dertli gibi duran bir kardeşimizdi. Mesela ben Sinan’ın aksine daha haylaz ve daha konuşkan biriydim.

Sinan kardeşimi acaba okuldan sonraki hayatta nasıldı diye bir kaç ortak arkadaşa da sordum; Söyledikleri okuldaki huyunun aynen devam ettiği; Kimseyi kırmaz, üzmez, çocukla çocuk, büyükle büyük olan ve çok iyi bir komşuydu dedi bir ortak arkadaşımız.

Yine Okuldan ve köylüsü olan bir arkadaşım ise; Sinan Şen, içine kapanık, dik duruşu olan, ahlaklı, kimseyi kırmayan, ailesine çok düşkün, namazında abdestinde bir kardeşimizdi dedi.

Sinan bizim gibi yatılı değildi. Babası Muharrem amca biz ortaokulda okurken vefat etmişti. Sinan’ın bir kız biri erkek 2 çocuğu var, oğluna erken yaşta kaybettiği babasının (Muharrem) ismini vermiş. Hem babasına hem de kendisine Allah rahmet eylesin. Mekanları cennet olsun.

Eskiden Okul Arkadaşlarını Bulmak Çok Zordu!

90’lı yıllarda telefon ve sosyal medya olmadığından okul bittikten sonra birbirimizi bulmak hiçte kolay değildi. Ancak bir arkadaşımızı araştırarak, sorarak, bizzat giderek bulur hasret giderirdik. Ama buldu mu da kardeşliğimiz ve samimiyetimizde artardı, sanal olmadığından demek ki.! Bende bir çok İmam Hatipli arkadaşımı bu şekilde bulmuş ve hasret gidermiştim. Daha sonraki yıllarda değerli kardeşimiz şimdiki Kastamonu Milletvekilimiz Avukat Halil Uluay’ın gayretleri ile kurulan Taşköprü İmam Hatip mezunları ve mensupları derneği Taşimder’i kurmasıyla da, Taşköprü, Kastamonu ve İstanbul’daki bir çok organizasyonda okul arkadaşlarımızla bir araya gelip fiziki olarak ta hasret gidermiş, sohbetler etmiştik. Teknolojinin getirdiği nimetlerden ortak gruplarımız bile olmuştu. Şimdi bir şikayetimi belirtmek istiyorum. Her yıl Ramazan ayında bir iftar veya bir gezi düzenlemek için çaba sarf eden değerli Taşimder Başkanı Avukat Halil Uluay, Milletvekili seçildikten sonra Taşimder’i ihmal etmeye başladı. Eskiden İstanbul’a gelişini bilirdik, oturup konuşurduk, artık ne iftar, ne gezi ne geliş ne gidiş, Milletvekilliği bize yaramadı anlayacağınız. Neyse Memlekete hizmet etmeye gayret ediyor onun için geçici olarak af ediyoruz.

141 Sinan Şen, bu arada bu 141 no hiç unutmamışım, kendi numaramı bile zar zor hatırlıyorum ama 141 Sinan Şen hep aklımda kalmış nedense. Benim numaramda 115 idi.

Aramak İstediklerinizi İhmal Etmeyin Hemen Arayın!

Sinan kardeşimizle mesajlaşırdık ama Açıkçası telefonda çoktandır konuşmamıştık. Allah şahit olsun ki; geçen hafta Bayram son günü veya sonrasında; Ya şu Sinan’ı arayım da bir konuşalım, hem sesini duyarım hem de hal hatır sorayım diye düşündüm, içimden geçirdim. 2-3 defa böyle oldu. Tembellik mi desem, ihmarkarlık mı desem, unutkanlık mı desem bir türlü arayamadım veya aramadım veya da nasip olmadı. Ölüm haberini duyunca işte bunun için daha çok üzüldüm. Keşke arasaydım da bir hal hatır sorsaydım diye hayıflandım, kendime kızdım, öfkelendim.

Aslında bu durum daha önce 5-6 kez daha başıma gelmişti. Hacdan tanıştığımız Halil İbrahim amca beni arardı bende onu arardım ama o hafta 2 defa niyetlenmeme rağmen aramadım veya arayamadım. Bir sabah bir baktım Halil İbrahim amca arıyor, alo dedim, karşımdaki ses teyzenin sesiydi ve acı haberi veriyordu.

Yine Balıkesir’den büyüğümüz Milli Görüşün efsane isimlerinden Osman Akgün abimizle mesajlaşır ara sıra da sohbet ederdik. Bir gün telefonda başka bir Milli Görüşçü abimizle sohbet ederken, Osman Akgün abimizi andık, ve abimiz sen ara da sor bakalım dedi. Telefonu kapattım arayıp aramamakta tereddüt ettim, birazdan ararım dedim, yarın gündüz ararım dedim, gündüz aklıma geldi yine arayamadım, akşam konuşurum dedim ama yine konuşamadım. Ertesi sabah birde duydum ki Osman abimiz rahmeti rahmana kavuşmuş.

Yine köyümüzden Çiftlik Öte geçeden Sessiz lakaplı Necmeddin emmiye de benzer durum olmuştu. Daha yeni vefat eden Bağcılar Saadet Partisinde uzun yıllar beraber çalıştığımız İsmail Başar abimize de, mesajlaşıyorduk ama son zamanlarda hiç konuşmamıştık. Bir kaç defa arayım dedim ama yine arayamamıştım. Geçen gün şehir dışındayken vefat haberini alınca yine çok üzüldüm ve kendime çok kızdım.

 

Bu arada yanlış anlaşılmasın, aramamaktan bahsedince sanki kimseyi aramadığım falan anlaşılır. Elimden geldiğince akrabalarımı, köylülerimi, Kastamonulu büyüklerimi, eş, dost ve arkadaşlarımı, Milli Görüşçü abileri belirli periyotlarla mutlaka aramaya gayret ediyorum. Ama bazen unuttuklarımızda olabiliyor işte. İnşallah bundan unuttuklarımı da aramaya gayret edeceğim.

İşin özeti şu: Ne olur kimse kimseyi ihmal etmesin. Küste olsa arasın, konuşsun ve dertleşsin. Yoksa yarın çok geç olabilir.

 

KALP KRİZLERİ ÇOK MU FAZLALAŞTI?

Bu kalp krizlerinden ölümler mi çoğaldı yoksa bu yönde bir algı mı yapılıyor, Sağlık Bakanlığımız bu konuda bir çalışma yapmalıdır. Her ölenin kalp krizi olarak söylenmesi işi korona aşısına götürüyor, ve şüpheleri artırıyor. Böyle bir durum varsa da bu kez aşı vurulanların ne yapması gerektiğiyle ilgili bir açıklama yapılması gerekiyor. Yoksa bu gidiş daha büyük sıkıntılara yol açabilir. Sağlık Bakanı Sayın Kemal Memişoğlu beye mektubumuz olmuş olsun.

 

Selam ve dua ile…

Yorumlar
  1. Halim Demirci dedi ki:

    Değerli kardeşim Sinan ŞEN’ in mekanı cennet olsun inşallah bu can bu ten de olduğu sürece yeri kalbimizde hep baki kalacak. Ertuğrul KÖSE kardeşim sayfanda kardeşimize yer verip hepimizin acısını dostlarımızla paylaştığın için çok teşekkür ederim. Şüphesiz inandık iman ettik tüm nefisler ölümü tadacak ancak geride hoş bir seda iyi dostlar biriktirmek önemli. Sinan kardeşimiz biz de yeri dolmaz bir boşluk bırakıp gitti mekanı cennet olsun inşallah.