enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

Tam Bir Kastamonu Kadınıdır Gara Elif (Benim Hikaye)

Benim Hikaye: Kastamonu kadını deyince akla cefarkarlık gelir, çile gelir, fedakarlık gelir… Kısaca Şerife Bacı gelir… İşte bu anlama uyan ve yaşayan en iyi örneklerden olan Elif halanın hikayesini paylaşmak istiyoruz. Sizin de böyle hikayeleriniz var ise en altta yazan mail adresimize gönderin hemen yayınlayalım…

Tam Bir Kastamonu Kadınıdır Gara Elif (Benim Hikaye)
27 Ekim 2021 15:05 | Son Güncellenme: 27 Ekim 2021 15:12
A+
A-

İŞTE BENİM HİKAYE

YAŞAYAN EFSANELER: GARA ELİF HALA

Kara Ahmet ve Yağlugaranın tek kızı, Hakkı ve Takağut’un kızkardeşi, Kamil Köse ve Şaban Kösenin ablası, Akman ve Kocabıçağın gelini, Mustafa Aktaş’ın eşi, Şerife, Celal, Arife, Bilal ve Seferin anneleri… liste uzayıp gider ama biz onu başındaki fesi, giydiği eteği, yaptığı ve yedirdiği hamur işleri ve cömertliği ile tanırız, sadece köylüleri mi? Elbette hayır. Çevre köyler de dahil olmak üzere herkes onu tanır, herkes sever, çünkü o herkesin ELİF HALASIDIR.

Eşinin çook erken vefatı ile zorluklar içinde geçen bir hayat hikayesi, 5 çocukla hayat mücadelesi, sadece çocuklar mı? Akmana, Çavuşa ve Calaya da çocuğu gibi bakmış ve ilgilenmiştir, tabiri caizse saçını süpürge etmiştir. Aylığı yok, yıllığı yok ama evinden misafiri hiç eksik olmamıştır, yani sofra orta yerden hiç kalkmamıştır. Ulupunara bostana gidip gelmekten tıpkı anası gibi beli bükülmüştür, tam bir Anadolu kadını, tam bir efsane. Yememiş, yedirmiş, giymemiş giydirmiştir. Onun hamurlu ekmeğinden, ter ekmeğinden, saraylusundan, Mantarlı ekmeğinden, cizlembesinden, çöreğinden, malak hamurundan veya tarhanasında acaba tatmayan, yemeyen veya alıp götürmeyen varmıdır? Varsa bilmek isterim. Çünkü sadece eve gelene değil, birinin düğünü mü var, cenazesi mi var yoksa iftarı mı var, erinmez, üşenmez oturur, yoğurur hamurlu ekmeği yapar ve gönderir, hatta bazen camiye cemaate de gönderir ki herkes tatsın diye. Yoldan geçerken yeter ki birini görsün, ya ekmek, ya patates yada çükündür veya marul mutlaka verir, kimseyi boş göndermez yani.

Eskiden Hayvan varken gelin gı diki hamur yapıyım da yedüreyüm derdi, ve köyün veya çevre köylerin kadınlarını toplardı, artık diki hamur yapamıyor veya yapsa da nadir, çünkü tereyağı eskisi gibi yok artık.

Dedik ya; Elif halanın herkes ya abisidir, ya gardaşıdır, ya evladıdır, eskiden okula giderken bizim ve tüm çocukların berberiydi de, güzelce traşımızı ederdi, Hiç üşenmezdi, yorulmazdı, bizi koynunda yatırırdı, hele birde sarılıp aaaaah GAAARDAAAAŞ deyişi yok mu?

Sarılmak deyince bir zamanlar hacca gidecek bende dedim ki Hala bak hacca gidiyorsun sen herkese sarılma artık, dedim. Birgün birisine sarıldığını gördüm, Hala hani sarılmayacaktın dedim. Lan yavrum buna da mı sarılmayayım bu benim gardaşım ya dedi.

 

 

Evet herkes onun gardaşı, herkes onun evladı… İstanbul’da veya köyde onu herkes misafir etmek ister, götürür de, hiç boş durmaz, ya ekmek eder, ya halı siler veya hamur keser… Elif hala gerçekten de başkadır ama artık yaşlandı ekmek yapsa da yoruluyor, yormamak gerek. Hani bir film var ya Hükümet Kadın diye işte tam kendisi Elif ana, Elif Hala veya Elif abla…

Allah (c.c) Elif halaya, sağlık, sıhhat ve her daim huzur içinde uzun ömürler versin inşallah.! Başımızdan eksik etmesin desek te, takdir gereği mutlaka bir gün eksikliğini hissedeceğiz ama hayırlısı ve olabileceği kadar uzun sürede olsun inşallah. Çünkü sadaka ömrü uzatırmış ya onun yaptığı her ekmek bir sadakadır ve inşallah ömrü de uzun olacaktır.

 

Ertuğrul Köse

Not: Sizin de anlatacağınız buna benzer hikayeleriniz varsa  37haber@gmail.com adresine gönderirseniz yayınlarız.

Yorumlar
  1. Hüseyin akdaş dedi ki:

    Rabbim saglikli uzun omur versin insallah rabbim basimizdan eksik etmesin elif ana seni cok seviyoruz