Siyaset
2003 Kasım ayından bu tarafa iktidar olan hatta tek başına hükümet olan Ak Parti bundan 5 yıl önce de büyük vaatlerle başkanlık sistemine geçmişti. Özelikle son 5 yıl maalesef zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olduğu Cumhuriyet tarihinin en kötü ekonomi dönemi olarak dillendiriliyor.
1991 yılından yani 18 yaşından beri siyasetin içindeyim. Bu süreçte 30 yılı devirdik. Çok şeyler gördük, çok şeyler yaşadık. Geldiğimiz noktada verdiğim bazı kararlara veya yaptıklarıma pişmanlıklarım ve pişman olmadıklarım var. Yaş kemale erdikçe ve tecrübelendikçe geçmişte yaptıklarımız ve yapmadıklarımız film şeridi gibi gözümüzün önünden geçince sorgulama gereği duyabiliyoruz nedense..
Saadet Partimizin, Millet İttifakında yani Altılı masada yer almasına karşı gelen, itiraz eden büyüklerimiz ve kardeşlerimiz var. Özellikle de “eski Chp zihniyeti nedeniyle” sayın Kemal Kılıçdaroğlu beyin adaylığına karşı çıkanlar var. Elbette bu itirazların olması doğal ve tabidir. Hepimiz her konuda bazen aynı noktalarda buluşamayabiliriz, itiraz edebiliriz, karşı...
Saadet Partisi’nde buluşan Genel Başkanlar 4.5 saat süren toplantının ardından Cumhurbaşkanı adayının ismini açıkladılar.
Altılı masa Saadet Partisi ev sahipliğinde bir araya geldi. Toplantı nihayi açıklamanın 6 Mart tarihinde tekrar Saadet Partisi ev sahipliğinde yapılacak toplandıda açıklanacağı belirtildi.
Bu büyük depremde gösterdi ki bu milletin yardımlaşma duygusu gerçektende muhteşem… İşte bu duygu bize Kurtuluş savaşı kazandırdığı gibi büyük bir deprem felaketinde de maddi ve manevi yaraları sarmada destansı bir mücadele ortaya koymuş oldu.
Zannedersem 2008-09 yıllarıydı arkadaşlar toplanmıştık. Havadan sudan konuşurken konu Türkçe Olimpiyatlarına gelmişti. Normal olarak herkes övgüyle bahsediyordu. Ben çıkıp “Ya arkadaşlar Türkçe Olimpiyatların ne faydası var? Yani neye yarar? Allahın emri mi ki herkesin Türkçe konuşması? Bir afrikalı Türkçe konuşunca ne olmuş oluyor ki? Bunlar göz boyama ve boş işler”...
Büyük bir deprem, büyük bir yıkım, büyük acılar… Asrın felaketi 7.7 ve 7.5 ark arkaya iki KahramanMaraş depremi yaşadık. Onbinlerce yaralı, binlerce ölü ve binlerce binalar ya yıkıldı ya hasar gördü.
Kastamonu Belediye Başkanı Op. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu, Belediye Başkan yardımcıları ve belediye meclis üyeleriyle birlikte merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan deprem afeti sonrası başlatılan yardım kampanyasının toplanma merkezi olan Belediye Sosyal Market Vakfı’nda incelemelerde bulundu. Belediye Başkan Yardımcıları ve Meclis Üyelerinin de yer aldığı incelemenin ardından açıklama yapan...
Bir şeyi, bir işi, bir makamı, mevkii, zenginliği, şanı, şöhreti, parayı ve pulu aşırıya kaçarak istemek ve bunlar için çok aykırı davranmak sonunda mutlaka o insanın hüsranı oluyor. Her ne yaparsak yapalım hiçbir zaman yaptığınız işlerde asla aşırıya kaçmayalım. Aşırılık insana her zaman zarar vermiştir. Zengin olma hırsı, kariyer yapma,...
Son bir kaç gündür Hasan Damar büyüğümüzün bir videosu düştü. Tabi yıllardır Hasan Damar abimize küfredip hakaret edenler bu videoya sarılıp bizlerede mesaj atmaya başladılar.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu umre’den geldikten hemen sonra Kastamonu ilimizi ziyaret edecek. Hatırlanacağı üzere eskiden Anadolunun her bir köşesinden umre ve hacca gidenler Kastamonu’ya uğrar ve Asa suyundan alır memleketlerine dönerlermiş…
1986’da Kadıköy Sahrayıcedid’te ilk Emiroğlu Baklavası’nı açan aile “Baklavanın sırrını doğallık olarak açıklıyor”
Uzun yıllardır İstanbul'da dernekçilik yaptım, dernek başkanlığı yaptım. Hangi ortama girsem, çıksam mutlaka Kastamonulular İstanbul'da bu kadar çok yoğun olmalarına rağmen neden bir yerlere gelemiyor tartışmasının içinde bulmuşumdur kendimi...
2021 Yılının son yarısında başlayan yüksek Enflasyon 2022 yılının tamamında devam etmiş ve hükümetin aldığı hiç bir önlem enflasyonu durdurmaya yetmemişti. Yüksel Enflasyon hala devam ediyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu'nun yargılandığı YSK üyelerine hakaret davasında siyasi yasak ve hapis cezası çıkınca başlatılan “Demokrasi Nöbeti” ni Kastamonulular tutacak.
Hani masallarda olur ya “Az gittik, uz gittik, birde geriye dönüp baktık ki bir arpa boyu yol gitmişiz.” Türkiye’nin adalet sistemini en iyi bu söz açıklar kanımca…
Çocukluğumuz köylerde geçti. 1980 yılında 7 yaşından itibaren elektiriği, suyu olmayan köyde yetiştik. Çelik çomak, 5 taş, saklambaç, körebe, birdir bir, futbol oynamak en güzel oyunlarımızdı. Radyodan çocuk tiyatrosu, Ocak başı, türküler geçidi ve maç dinlemek sosyal aktivitelerimizdi...