Mantar Sonrası Yaşanan Acı Sürpriz (Efsane Minibüs Kül Oldu)

Kastamonu Taşköprü’ye bağlı Hocaköyünde mantar toplamaya giden Tokur lakaplı Muzaffer Çiftçi aracını park edip ailesi ile dağa mantar toplamaya gittiler. Bir kaç saat sonra mantardan dönen aile minibüsün başına geldiklerinde park halindeki aracın ön taraftan doğru yandığını görünce hemen itfaiyeye haber verdiler. Zaten yanmakta olan minibüs, mesafenin uzak olması nedeniyle Taşköprü’den gelen Taşköprü Belediyesine ait itfaiyenin müdahalesine rağmen tamamen yanarak kullanılmaz hale geldi.

TOKUR VE MİNİBÜS AYRILMAZ BİR İKİLİYDİ

Hocaköyü ve tüm çevre köyler tarafından bilinen ve sevilen bir isim olan Tokur lakaplı Muzaffer Çiftçi’ye ait minibüs daha önce İstanbul’da çalınmış günler sonra Mardin veya Hakkari’de bulunmuştu.

Bir seferde İstanbul’dan Taşköprü’ye giderken Taşköprü yolunda takla atan atan minibüsün, tüm köylüler üzerinde ayrı bir hikayesi vardır. Tokur ve minibüs ayrılmaz bir ikiliydi. O minibüs adeta hepimizin ortak arabası gibiydi. Binmeyen kullanmayan kalmamıştır. Bazen İstanbul’a, bazen Kastamonu’ya, çoğu zamanda Taşköprü’ye gidip gelmişizdir. Şahsen yıllardır hiç arabam olmamasına rağmen o minibüs olduğu sürece hiç arabasızlık çekmedim. Nereye istesek oraya götürürdü. Yok benim işim var, yok gelemem, şu para isterim, yok o yola arabayı sokmam, yok o kadar eşya atmam, bunu yüklemem hiç dememiştir.

Taşköprü’den köye un, şeker, çimento, demir ve bozulan tüm beyaz eşyalarımızı ister sen ister olma mutlaka taşımış evlerimize teslim etmiştir.

PEKİ TOKUR LAKAPLI MUZAFFER ÇİFTÇİ KİMDİR?

Muzaffer abiye çocukluğumuzdan beri Tokur deriz. Tokur abi İlk zamanlar Fiat traktörü ile köylülerin işlerini görürdü. Daha sonra muhtarlık seçimini kazanamayınca İstanbul’a gelip hem servis çalıştı, hem dairesini aldı ve emekli olup tekrar köyüne geri döndü. Yıllardır da köyde minibüsü ile yolcu taşıdı. Tokur abi gözünü budaktan esirgemez. Allah razı olsun, İstanbul’da bir telefon ettiğimizde her işimizi görür. Tokur abi minibüsüyle başka bir köye bir ekmek götürür ve asla erinmez.

Hocaköyü bizim merkez köyümüzdür. İlkokula, cuma ve bayram namazları için camiye 1-2 saat yürüyerek buraya geliriz.

Hocaköyünün tüm evleri misafiri ve ağırlamasını sever. Her bir kapı açıktır. Hocaköyünden kimse aç geldik veya aç kaldık diyemez. Hem de araçları ile köylülerin ve çevre köylülerin hizmetindedirler. Hizmeti severler.

Muzaffer Çiftçi abi  çocuğun bile yumuşundan dönmez. Her işe hem canıyla hem malıyla koşar. Minibüsü yandı ama canı sağ olsun.

Minibüs yanarken ya içinde olsalardı veya minibüs köyde yansaydı çok daha felaket olabilirdi maazallah!

Hani derler ya “Cana geleceğine mala gelsin.”

Gerçi “malda canın yongasıdır “ama, Allah (c.c) daha beterinden muhafaza buyursun. Allah korumuş!

Ya minibüs yanarken içinde olsalardı veya minibüs köyün içinde park halinde yansaydı çok daha kötü bir durum ortaya çıkabilirdi maazallah! Tekrar canı sağ olsun. Ve daha beterinden muhafaza buyursun. Mevlam! kendisine ve ailesine sağlık, sıhhat ve afiyet versin.

Ertuğrul Köse