Kültür & Sanat
Esnaf ve Sanatkârlar Derneği (Esder) tarafından hazırlanan “Öyküleriyle Esnaf ve Ticaret Deyimleri” kitabında yer alan “Kel başa şimşir tarak” hikayesi, halk arasında zekice kullanılan deyimlerin ardındaki yaşanmış olayları gözler önüne seriyor. Kastamonu Haber ekibimizin incelediği bu kıssa, toplumdaki ölçüsüzlük ve yersiz taleplere karşı halkın verdiği hazırcevapları da yansıtıyor.
Kastamonu Haber ekibimizin derlediği Esder kaynaklı bu hikâye, halk kültürümüzde abartılı sözlere karşı geliştirilen zekice bir cevabı ve deyimleşmiş bir halk tepkisini günümüze taşıyor.
Kırkçeşme Mahallesi’nde yükselen bu manevi miras, Candaroğulları ile Osmanlı’yı birleştiren zarif bir hanım sultanın yadigârıdır.
Esder (Esnaf ve Sanatkârlar Derneği) tarafından yayımlanan “Öyküleriyle Esnaf ve Ticaret Deyimleri” kitabında yer alan anlamlı bir hikâye, kadere ve nasibe dair derin bir anlayışı gözler önüne seriyor. “Kısmetinde ne varsa kaşığında o çıkar” deyimi, sadece bir söz değil, yüzyıllardır Anadolu insanının tevekkül anlayışını ve alın yazısına duyduğu güveni simgeliyor.
Köy yollarında yankılanan o ahşap gıcırtısı, sadece bir taşıma aracının sesi değil; yokluğun içinden doğan bir huzurun, alın terinin ve dayanışmanın sesiydi. Ve bu ses, Kastamonu dağlarında bir Şerife Bacı’nın yüreğinde ölümsüzleşti. Kastamonu Haber ekibimizden Ertuğrul Köse sizler için araştırdı
Kastamonu Haber ekibimizin, Esnaf ve Sanatkârlar Derneği ESDER’in “Öyküleriyle Esnaf ve Ticaret Deyimleri” adlı kitabından derleyerek araştırdığı bu içerikte, “taşı toprağı altın” deyiminin tarihsel kökleri ve İstanbul’un ticari, siyasi ve kültürel merkezi haline gelmesinin perde arkası anlatılıyor.
Kastamonu Üniversitesi’nde düzenlenen “Liseli Şefler Yarışıyor” etkinliği, genç yetenekleri Türk mutfağıyla buluşturdu. Türk Mutfağı Haftası kapsamında yapılan yarışmada, 8 okuldan 32 öğrenci kıyasıya yarıştı.
Kastamonu merkeze bağlı Terzi köyünde yer alan Adilbey Türbesi, Selçuklu mimarisinin izlerini taşırken, Candaroğulları’nın adaletli hükümdarına duyulan saygıyı yüzyıllardır yaşatıyor. Kastamonu Haber ekibimizin derlediği bilgilerle türbenin tarihçesine ve halk arasındaki efsanelere yakından bakıyoruz.
“Öküz Öldü Ortaklık Bozuldu”: Birlikte Yürütülen İşlerin Sonunu Getiren Deyimin Düşündürücü Hikâyesi
Kastamonu Haber ekibimizin, Esnaf ve Sanatkârlar Derneği (ESDER) tarafından hazırlanan “Öyküleriyle Esnaf ve Ticaret Deyimleri” kitabından derleyerek araştırdığı bu hikâye, güven temelli ortaklıkların ne denli hassas dengelere dayandığını gösteriyor.
Kastamonu’nun köylerinde hâlâ yaşatılan körse ile bileme geleneği, sadece orak, tırpan ve baltaları değil, köy kültürünün belleğini de keskin tutuyor. Kastamonu Haber Ekibimizden nostaljik bir Anadolu hatırası…
Kastamonu’nun yaşayan kültür hazinelerinden biri olan Sepetçi Osman, yalnız yaşadığı evinde hayatını kaybetmiş halde bulundu. Yarım asırlık zanaat, onunla birlikte tarihe karışıyor.
Kastamonu Üniversitesi'nde düzenlenen Geleneksel Daday Sandalyesi Yapım Atölyesi'nde öğrenciler, el emeği ve kültürel mirasın buluştuğu eşsiz bir deneyim yaşadı.
Kastamonu Şenpazar’da yıllar sonra ortaya çıkarılan “Beyaz Pullu Çember”, yeniden kadınların başında ve halkın gönlünde yer buldu. İlçeye özgü bu kültürel değer, 23 Nisan törenlerinde gururla taşındı.
Bu zaman her şeye ve geçmişe özlemi artırdı, artırmaya da devam ediyor. Zaten hep geçmişi özlüyorduk pandemi ve karantina günleri daha da özler olduk. Herhalde bir birlerimizden uzaklaştıkça geçmişe hasret daha da artıyor.
Çatalzeytin, Kastamonu ilinin bir ilçesidir. 1954 yılında ilçe olmuştur. Batı Karadeniz Bölgesi'nde yer almaktadır.
Resimli, sözlü ve anlamlı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama mesajları. Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği bu özel günü birlikte kutlayalım.
Kastamonu’nun ilçelerinin isimleri sadece coğrafi değil, aynı zamanda tarihî ve kültürel izler taşır. Abana’dan Taşköprü’ye, Cide’den Araç’a kadar her bir isim, Anadolu’nun kadim geçmişine açılan bir kapıdır.
1900’lü yılların başında mobilyacılık yapan Mehmet Usta, Kastamonu’da görev yapan İtalyan mühendis Karlo Efendi’nin evindeki piyano ilhamıyla Anadolu’nun ilk yerli piyanolarından birini yaptı.