Kültür & Sanat
Kastamonu’nun tarihi ve doğal güzelliklerini keşfedeceğiniz bu rehberle, şehrin en özel köylerinden kalelerine, muazzam doğal alanlarından yöresel lezzetlerine kadar her şeyi öğrenin!
1297 doğumlu, Daday'ın Bolatlar köyünden Tüfenk lakaplı Ahmet Oğlu Ahmet, Birinci Dünya Savaşı'nda, Çanakkale' de 5. Kolordu 42. Alay 1. Tabur 4. Bölük piyade sınıfinda er olarak savaşırken yaralanmış ve 29.07.1915 tarihinde Cenup Grubu Sevk Mecruhin Hastanesi'nde şehit olmuştur.
Kastamonu'nun Araç ilçesine bağlı Ilgaz Dağı eteklerinde kurulmuş olan Gūzlük köyü sadece güzellik ve şirinliği ile değil aynı zamanda Çanakkale'ye 25 evladını vermesiyle de ünlüdür.
Türküler, Türk milletinin millet oluş macerasının en hazin ve en hassas taraflarını saklarlar bünyelerinde. Halk arasında "Çanakkale Türküsü" olarak șöhret bulmuş olan Kastamonu ağıtı da böyle.
Birinci Dünya Savaşı’nınen kritik ve tarihi taçlandıran en olağanüstü cephesi hiç kuşkusuz Çanakkale Cephesi’dir. Türk milletinin sarsılmaz inancı, alt edilmez gücü bu zaferlere tescil edilmiştir
İstiklal Marşı Mehmet Akif Ersoy, Kastamonu’da özellikle Nasrullah Camii’nde yaptığı konuşmalarla bilinir. 1920 yılında Kurtuluş Savaşı’nın ruhunu halka anlatmak ve milli mücadeleye destek toplamak için Kastamonu’ya gitmiştir. Nasrullah Camii’nde verdiği vaaz, halkın milli mücadeleye katılımını artıran önemli bir konuşmadır. Bu konuşmalar daha sonra Sebilürreşad dergisinde de yayımlanmıştır.
Bu yıl İstiklal Marşı'mızın kabulünün 104. yılıdır. 12 Mart İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü'nde ”Mehmet Akif'in dediği gibi “Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın!” Kastamonu Haber ekbimiz bu özel güne atik çok anlamlı, kısa, öz ve orjinal mesajları sizler içir araştırdı.
Anadolu ve Kastamonu’da Rençberlik, yüzyıllardır özellikle Anadolu’nun kırsal bölgelerinde ve Kastamonu gibi tarıma elverişli alanlarda tarih boyunca önemli bir geçim kaynağı olmuştur. Rençber, küçük ölçekli çiftçilik yapan, çoğunlukla kendi tarlasında veya başkalarının arazilerinde çalışan kişidir. Osmanlı’dan Cumhuriyet dönemine kadar uzanan süreçte, Kastamonu ve çevresi de yoğun tarımsal faaliyetlerin yürütüldüğü bölgelerden...
Milli Mücadele döneminde yaptıkları fedakarlıklarla Kastamonu'lu kadınlar Kurtuluş Savaşının sembollerindendir. Kastamonu kadını, tarihin birçok döneminde toplumsal, ekonomik ve kültürel hayatın içinde önemli roller üstlenmiştir.
Kastamonu’nun tarihî olarak oldukça geniş bir coğrafyaya hükmettiğini gösteriyor. Osmanlı döneminde Kastamonu Eyaleti oldukça büyük bir bölgeyi kapsıyordu. Bugünkü Samsun, Ankara ve hatta İstanbul’un Üsküdar ilçesine kadar uzanan topraklar zamanında Kastamonu’ya bağlıydı. Özellikle 19. yüzyılda yapılan idari düzenlemelerle Kastamonu’nun sınırları daralmış ve çeşitli iller oluşturulmuştur. Bu tür bilgiler Osmanlı’nın idari...
Hep “nerde o eski …” diye başlayan özlem dolu konuşmaları çok duyuyoruz artık. Eski neden özlenir ki? Eskiden hayat bir başka güzel, insanî ilişkiler bir başka değerli, örf ve adetler çok daha önemliymiş. Aileler ise çekirdek değil, geniş aileydi. Küçücük evlere çocuklar, torunlar sığarken şimdilerde koca koca apartman dairelerine...
Kastamonu’da eski Ramazanlar, geleneksel Anadolu kültürünün zengin izlerini taşıyan, birlik ve beraberlik ruhunun ön planda olduğu bir dönemdi. İşte Kastamonu’da geçmişte Ramazan’ın nasıl geçtiğine dair bazı önemli noktalar:
"Gün Doğmadan Neler Doğar" Atasözünün Anlamı ve Hikayesi; Niğbolu Kalesi Kumandanı Doğan Bey'e aittir. Kötü bir durumun yarın düzelebileceği inancını anlatan deyimin öyküsünü ESDER Esnaf ve Sanatkarlar Derneğinin yayınladığı "Öyküleriyle Esnaf ve Ticaret Deyimleri" kitabından Kastamonu Haber ekibimiz hazırladı
“Kesenize veya Sofranıza hızır uğrasın” tabiri de, Allah rızık temininde size yardım etsin ve her daim iyilerle karşılaştırsın anlamında yapılan bir duadır. Bu nedenle Anadolu coğrafyasında yardıma muhtaç kişi ve aileler için bu tabir kullanılmaktadır.
Burası Kastamonu Taşköprü… Yalnızca bir ilçe değil, tarihiyle, doğasıyla ve bereketli topraklarıyla adeta bir destan! Öyle bir yer ki taşköprüsüyle tarihe adını kazımış, sarımsağıyla dünyaya nam salmış, yollarıyla medeniyetlere köprü olmuş bir şehir…
16. yüzyılın İkinci yarısında Küre madenlerinden elde edilen bakır, hem Orta Karadeniz ve Orta Anadolu Bölgesi şehirlerindeki kazancıların İhtiyacını, hem de Kuzeybatı İran ve Mezopotamya bölgesindeki şehirlerin bakır ihtiyacını karşılamıştır.
Kastamonu, sadece bir şehir değil; İstiklal Mücadelesi’nin mihenk taşı, bağımsızlık ateşinin harlandığı kutsal bir mekândır diyor Kastamonu Üniversitesinde okuyan ama Niğde’de doğup büyümüş Kastamonu hayranı bir genç ve arkadaşları..
1970-80-90’lı yıllarda çocukluğunu yaşayanlar bence şanslı insanlardı. Bu dönemlerin çocukları anılarıyla, hikayeleri ile, zorlukları ile, yaptıkları ve oyunlarıyla ile büyüdüler. Şimdiki çocukların ise teknolojiden başka hiç bir şeyleri yok… Konuyu daha da açacağız bakalım hak verecek misiniz?