enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

İnsanın Konfor Alanı (Konfor Nedir?)

Konfor alanı, kişinin kendini en rahat ve en güvende hissettiği, sınırlarını belirli ölçülerle kendi oluşturduğu, içinde kaldığı sürece gelişemediği ve ilginçtir ki bu duvarlardan çıkmamayı da genelde kendi tercih ettiği enteresan bir boyuttur. Peki bir insan nasıl olurda kısıtlı dahi olsa kendi belirlemiş olduğu sınırların içerisinde kaldıkça gelişimini devam ettiremez? Ve bunu bile bile neden o sınırların dışına çıkmak istemez? Konfor alanı, kişinin iç dünyasında ki hangi durumu ortaya çıkarmaktadır? İnceleyelim…

İnsanın Konfor Alanı (Konfor Nedir?)
13 Ocak 2023 10:14
A+
A-

Konfor alanları nelerdir? Konfor alanından çıkınca ne olur? Konfor alanını terk etmek ne demek? Iş hayatında konfor alanı nedir? Konfor alanının dışına nasıl çıkılır? Konfor alanım ne demek?İş hayatında konfor alanı nedir? Konfor alanını terk etmek ne demek?

Hepimiz, yorulduğumuz zaman yada sıkıldığımız zaman dinlenmeye, rahatlamaya kendimiz ile en doğru şekilde kalmaya çalışırız. Bunu kimi zaman planlı ve bilinçli olarak yapar, kimi zamanda itiyatlar gereği bilinçsiz olarak yaparız. Bu sıkıcı ve yorucu alandan kendimiz ile en doğru şekilde kalabilmek için kaçtığımız alana konfor alanı deriz. Konfor alanımızı, hem genetik yapımıza, hem alışkanlıklarımıza, hem sosyal çevremize hem de öğretilerimize bağımlı olarak oluştururuz. Bunu basite indirgemek için bir örnek ile inceleyelim; Ahmet, bizim örnekte ki hikayemizin baş kahramanı olsun. Ahmet, orta düzey bir gelire sahip olan, riskten korkan, hayatlarını belirli standartlarda tercihli olarak yaşayan bir aileye sahip. Ahmet’in babasının zamanında çekingenlik ve korkuya dayalı olarak karar vermesi, onun karakterine ve beyninin biyolojik yapısında yeni oluşuma sebebiyet vererek artık genetik bir kodu olmuş. Alışkanlıklarınız genetiğinizdir mantığı…

Şimdi, o şu yada bu sebepten ötürü bizim anne ve babada bu genler yeşermiş ve bizim Ahmet’in var oluşunda yer almış.  Ahmet hayata 1-0 geride başlamış oldu. İçgüdüsel olarak risk sevmeyen, garantici, korkarak hareket eden bir mizacı var. Ahmet dünyaya geldikten sonrada, anne ve babadan çekimser ve korkak adımlar devam ediyor ve Ahmet’in 0-6 yaş aralığında temellenmekte olan mizaç ve karakter temeli buna maruz kalıyor, yani görsel ve işitsel olarak onu öğreniyor. Ahmet geldi 18 yaşına ve o artık reşit. Kendi kararlarını kendi alabilecek değil mi? Sizce aldığı kararları ne kadar kendi almış oluyor ki?

Hayat herkesin önüne sunduğu gibi Ahmet’in de önüne maddi ve manevi fırsatlar sunuyor, sunuyor sunuyor ama tabi ki de bir cevap gelmiyor. Neden? Çünkü Ahmet korkuyor. Çünkü Ahmet, o adımları atmadığı zaman, çevresinde gördüğü gibi stabil bir düzeyde kaldığı zaman kendini daha korunaklı hissediyor. İşte aradığımız bit kelime; kendi ne hissediyor, KORUNAKLI hissediyor. Demek ki Ahmet, konfor alanına kendini korumak için geçiş yapıyor. Yani risk almadan, denemeden, öğrendiğini yapıyor. Ahmet, haliyle kaçak göçek bir hayat ile, sosyal çevresinin de etkisi doğrultusunda oluşturmuş olduğu korkusuna dayalı olan alışkanlıkları ve korkudan uzak kararları ile gül gibi geçinip gidiyor. Peki ne eksik? Ahmet neden çevresinde ki akranlarına nazaran daha hüzünlü bir durumda ve arkadaşlarından daha çok gelecek kaygısı hissediyor? Onu bu kaygıya iten nedir? Almamış olduğu kararlarımı, ailesinden almış olduğu genetik yapısı mı, öğrenilmiş bir hayat mı yoksa vermiş olduğu kararlar mı?

Bu durumdan rahatsızlık duymaya başlayan Ahmet, konu ile ilgili araştırmalar yapmaya, kendine değer vermeye, daha cesur adımlar atmaya niyetleniyor. Niyetleniyor ama bir türlü harekete geçemiyor? Neden?

Ahmet, belirli bir yaşa kadar genetik ve öğrenilmişlikler dahilinde kendi bilincinde olmadan bir konfor alanı oluşturdu. Bu konfor alanı genelinde sosyal çevre edinerek bu sosyal çevresine bağlı olarak hedef ve hayaller oluşturdu. Durumun farkına vardığında ise vermiş olduğu kararların bir etkisinin olduğu anlayan Ahmet, kendini tanıma yoluna girerek hayatı, hedefleri ve sınırları için en doğru kararı verebilmek için çalıştı çalıştı ama tabi ki bıraktı. Sonra yine çalıştı çalıştı sonra yine bıraktı. Sence neden?

En çok zaman geçirdiğimiz 5 kişinin ortalaması olduğumuzu söylerler. Çünkü; sosyal çevremiz doğrultusunda hareket eder alışkanlıklarımızı o düzleme uygun oluştururuz. Genetik yapımızın vermiş olduğu ne denli değiştirilemez gibi görünse de, kendimiz için geleceğimizi baz alarak ve tabii ki kendimizi doğru tanıyıp kendimize uygun adımlar atarak oluşturacağımız alışkanlıklarımız için ekstra bir enerji harcamaya gerek duymadan, onlardan verim almaya devam ederken aynı anda onlardan haz da almaya başlayacağız. Yani bir süre sonra bu alışkanlıklarımıza kaçmaya, onlar ile güvende hissetmeye ve onlar ile rahatlamaya başlayacağız. Yani, itiyatlarımız sadece konfor alanımızı değil, bizi ve geleceğimizi de etkileyecek. Tabi burada ki en önemli unsur şüphesiz; kendimizi ek doğru tanımak olacaktır. Karar alma süreçlerimizde ki etkenler nelerdir, bizi biz yapan etkenler nelerdir onların bilincinde olarak hareket etmeliyiz.

 

Uzun lafın kısası sevgili dost; kim olmak istediğini bilmek istiyorsan, kim olduğuna bak, kim olduğunu öğrenmek istiyorsan, kimlerle olduğuna bak, kimlerle olduğunu öğrenmek istiyorsan alışkanlıklarına bak, alışkanlıklarını öğrenmek istiyorsan hedeflerine bak, hedeflerini öğrenmek istiyorsan kim olmak istediğine bak….

 

Yazan ve Araştıran: Aydın Akdaş

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.