İmam hatip bir okuldur; Kapı ve penceresi vardır

Kendisi de İmam Hatip Mezunu olan Eğitmen ve Şair Milli Gazete yazarı Hüseyin akın köşesinde son günlerin tartışma konusu olan İmam Hatip Liselerine değindi.

Yazar Hüseyin Akın yazısında bakın nelere dikkat çekiyor…

İmam hatipler üzerine konuşulduğu kadar ne imamlar ne de hatipler üzerine konuşuluyor. Herkesin “imam hatip” ve de “imam hatipli” modeli farklı. Birinin istediğini diğeri istemiyor. Sanırsınız belli kalıplarla hamurdan gençler imal ediliyor. İmam hatip öğrencisi tıpkı diğer okulların öğrencileri gibi sebze ve meyve yetiştirilir gibi yetiştirilmez; geç kalırsa kendisi geç kalır, yetişirse de kendisi yetişir. Aydınlığı karanlıktan tefrik edecek nazar, feraset ve basirete yine kendisi sahip olacaktır. Dün imkânları budanıp gururu örseleniyordu bugün de azmi köreltilip özgür iradesi yok edilmeye çalışılıyor.

İmam hatip mezunu biri olarak bu okullar üzerine gereksiz anlamlar yükleyip gençlerin omuzlarının kaldıramayacağı sorumluluklarla muhatap kılınması tek kelimeyle haksızlıktır. İmam hatip liseleri elbette düşünen, eleştiren ve de kendini yenileyen öğrenciler yetiştirmelidir. Haksızlığa da yolsuzluğa da yalan ve yanlışa da karşı çıkan bir bilinç üzere olmalıdır imam hatipli, yoksa anlayıp anlayış haline getiremediği haslet ve meziyetleri topluma başka türlü nasıl anlatacaktır?

15-17 yaşlarındaki öğrenci gençler dünyanın her yerinde ve her okulunda yola koyulmuş, arayış halinde olan gençlerdir. Terbiye, disiplin ve adam etme adına ona verdiğinizi sandığınız her şey fıtrattan çaldığınız şeylerdir. Allah aşkına bıkmadınız mı bunca zamandır durup durup imam hatip ve imam hatiplilere ayar vermekten? Gençler üzerinde onları anlamaya yaklaşmadan onları kendi anlam dünyasının asli ve yedek üyesi yapmaya çalışanlar yaklaştıklarını sandıkları gençleri temelli kaybettiklerinin farkında mıdırlar acaba?

DÜNYA BİR MESLEK LİSESİDİR; DIŞARIDAN BİTİRMESİ VARDIR

Dünya, biz ona gelir gelmez bize kendi dilini kavratır. Daha çocuk yaşta ileride, hayatımızın sonuna kadar kullanacağımız sözcük dağarcığı, gramer yapısı ve dili kullanma kabiliyetini kaşla göz arasında hallederiz. Bilmek ve kavramak hayatın üstesinden gelme çabasıdır. Beş yaşındaki çocuk bile içine doğduğu toplumun dilini kullanabiliyorsa bu tedriste dünyanın etkisini hiç göz ardı etmemek lazım. Meslek liseleri öğrencisini fiili biçimde hayata hazırlar, elini mesleğe yakıştırır. Dünyayı bir atölyeye dönüştürür. Hayat zaman dairesi içinde devir daim ederken çekip çevirdiği her şeyde elini belli eder.

Hayatı tecrübe eden her insan marifeti ve mahareti onun elinin kıvam ve yordamından istifade eder. Hayat hiçbir zaman düz lise değildir, olmamıştır da. Pratiğe ve tecrübeye dayanır. Parçaları birleştirir, bozulan aksamı tamir eder. Zihinde ya da kâğıt üzerinde sentez ve analiz yapmaya kalkmaz. Çünkü “düz” değildir. Anlamayanlara katkı olsun diye biraz daha tabir, tasvir ve teşbihi genişletip esnetecek olursak dünya biraz meslek lisesi biraz da imam hatiptir. Ne de olsa imam hatipler de bir meslek lisesidir. Birinde matematikle torna tesviye bir araya gelir diğerinde fizik dersi ile fıkıh.

Düz lise düz yazı gibidir. Meslek lisesi ve imam hatip deneme, öykü ve şiire göz kırpar, selam gönderir. Evet, dünya bir meslek lisesidir. Haritada deniz görüp boğulmaya müsaade etmez. “Gözünle gör, dilinle söyle, elinle yap” der. Diplomanı yel de alsa sel de götürse bakışın, duyuşun, el emeğin ve göz nurun hiç kaybolmaz.

Meslek lisesinde kalsan da geçersin, geçsen de kalırsın. Olduğun değil durduğun yerdesindir. Üzerinde rahatça metafor yapabilirsiniz. En ufak şekilde bile alınganlık göstermez. Dünyanın kendisi gibidir. Dünyaya demedik laf bırakmamıştır insanoğlu. Kavanoz dipli diyenleri mi istersiniz, kahpe diyenleri mi? Yalancı ithamını yakıştıranları mı? Buna rağmen mihverinden şaşmamış, dönüşüne aynı heyecanla devam etmiştir.