Kastamonu halk edebiyatının kuvvetli merkezlerinden biri olarak bilinir. Maniler bilhassa köylerde bağ ve bahçelerde çalışan kadınlar tarafından yapılır ve söylenirdi. Aşağı, yukarı Kastamonu İl ve İlçelerinde 20 sene öncesine kadar köylü olup da mani bilmeyen kadın yok denecek kadar azdı. İl Merkezi, Daday, Tosya, Taşköprü ve Araç köylerinde 3500’e yakın mani derlenmiştir.
Halk Edebiyatı, sözlü edebiyatın uzantısıdır. Halkın yarattığı sözlü eserlerden oluşur. Dil, biçim, konular bakımından halk kültürüne sıkı sıkıya bağlıdır.
Süslü söyleyişe yöneliş yoktur. Genellikle yalın anlatım kullanılır. Maniler halk edebiyatının önemli bir bölümünü oluşturur. Maniler, anonim lirik şiirlerdir. Ana teması sevgidir. Özellikle kadınlar arasında, iş sırasında, eğlencelerde veya çeşitli vesilelerle maniler söylenir. Kendir, pancar, sarımsak tarlalarında, bostanda, “gazma gazarken” hem işi kolaylaştırma, hem vakit geçirme, çalışırken eğlenme amacıyla söylenir. Kına gecelerinde gelin ağlatmak için söylenir. Sözlük karşılığı dört dizeli ve kendine özgü makamları olan manzumelerdir. Söyleyenleri bilinmez, anonimdir.
Türk toplum yaşantısının tam bir anlamı sayılan maniler İslamiyet’ten önceki Türk Edebiyatından günümüze kadar yolculuğunu sürdürmektedir.
Mani sözcüğünün kökeni Dede Korkut hikayelerine, Yunus Emre’ye kadar inmektedir. Mani yöremizde köylerimizin velveleden uzak, sakin, ıssız muhitlerinde, yeşil dağlarında, ırmak kenarlarındaki tarlalarda, kadınlarımızın ve genç kızlarımızın, ince yanık sesleriyle söyledikleri, duygu dünyalarına ait önemli ipuçları verir.
Mani Anadolu insanının seveni sevilenidir. Sevinci, üzüntüsü ve duygusudur. Kastamonu Haber ekibimizin Kastamonu ve Taşköprü kültür müdürlüklerinden araştırıp hazırladığı bu özel haberi beğeninize sunuyoruz.
Mani nedir? Kastamonu’ya Özgü Bazı Mani örnekleri:
Geyik gibi yörürsün /Al fistanı sürürsün /Çez göğsün düğmesini /Kaymak tenin görünsünAy buluta burunsun / Beyaz-gerdan görünsün /Beni yardan ayıran /Sürüm sürüm sürünsünTerziler kumaş biçer /Hasretliler zerh içer /Dünya bir konak yeri /Gelen durmaz tez geçer
Akşamın ar sesine Uyandım yar sesine Yarim şahin ben doğan Konaydım ensesine
Akşam oldu varamam Dile destan olamam Gün buluta girince Bir dakika duramam
Akşamları olmasaydı Badeler solmasaydı Ölüm allahın emri Ayrılık olmasaydı
Akşam oldu neydiyin Kaba döşek eyleyin Kaba döşek beş karış İçi yarsız neyleyin
Öğlen güneşi değil Adam ileşi değil Sevip sevip ayrılmak İslamın işi değil
Saçaklarda gezerim Yaş kiremit ezerim Sizin gibi maniciyi Uçkuruma dizerim Sarı saman tozarmış Mor menevşe morarmış Bozarmut’un çırası Gece gündüz yanarmış Çay taşı çakmak taşı Çatıktır yarin kaşı Çirkinle vakit geçmez Güzelle sırtında taş taşı
Tarlaya taban dirle Okçaya saban dirle Ne kadar sallansan Gine sana çoban dirle Kamyon gelir yayladan Tekerleri aynadan Kız parası değil mi Muhtarları oynatan Sarı çamın gölgesi Fındık sepet örmesi Biraz gaba gonuşu Kayadibi bölgesi
Yemenim al üstüne Ortası dal üstüne Ağam senin yarin kötü Beni de al üstüne Yemenim yele yele Attılar gurbet ele Göz yaşı sile sile Yedi mendil çürüttüm Çay taşı çakmak taşı Çatıktır yarin kaşı Çirkinle vakit geçmez Güzelle sırtında taş taşı
İlimonum kalburda Çok şeyler var sabırda İkimiz bir ölelim Çift yatalım kabirde Kaynanam karabiber Kaynatam ondan beter Kızları bana yeter Allah ikisini de alsın Manici başımısın Cevahir taşımısın Sana bir mani söylüyon Cebinde taşırmısın
Entarisi mor düğme Gine düştün gönlüme Haçan aklıma gelsen Kan damlar yüreğime Karşıda kara yılan Gözleri civan civan Sürünsün divan divan Bizi yardan ayıran Hay huluma huluma Bekmez koydum tuluma Söylersen mani söyle Köpek gibi uluma
Benim ağam pek güzel Sınur üstünde gezer Eydirmiş şapkasını Düşman bağrını ezer Karşıdan gelen atlı Üstünde doru otu Çarşıya gidersen Üzüm leblebü getü Akşam oldu neydiyin Kaba döşek eyleyin Kaba döşek beş karış İçi yarsız neyleyin
Keten gömlek dizdedir Kesme kakül yüzdedir Analar kız besliyor Anahtarı bizdedir Keten gömlek dört kat İkisin giy ,ikisin sat Başkasını seversen Kalkmaz döşeklere yat Karşıdan gelenim yok Al yelek giyenim yok On yıllık yoldan gelsem Hoş geldin diyenim yok
Entarisi ekleme Sıkıca ilikleme Benden sana fayda yok Boş kapıyı bekleme Entarisi budama Sefa geldin odama Eğer beni seversen Dünür yolla babama Entarisi ak gibi Suya gider ok gibi Hiç ardına bakmıyor Yavuklusu yok gibi
Entarisi ilmeden Söylemez gülmeden Kız sen beni delirttin On beşime girmeden Kaleden aşan gelin Al yeşil kuşan gelin Kocan kötü sen güzel Gayret et boşan gelin Benim ağam pek güzel Sınur üstünde gezer Eydirmiş şapkasını Düşman bağrını ezer
Gine giyinmiş gök donu Gidiyor çaya aşağı A gözü kör olası Kocan kimden aşağı Karşıdan gelen atlı Üstünde doru otu Çarşıya gidersen Üzüm leblebü getü Ak purçak kara purçak Bubam tükan açacak Evlenmeyin bekarlar Naylon kızlar çıkacak