Türkiye’de ilk defa ray üretimi nerede ve ne zaman yapıldı?
Türkiye’nin Raylı Ulaşım Sistemleri ile tanışması çok da yeni değil… 1856’da başlanan İzmir-Aydın arası demiryolu inşaatı Anadolu coğrafyasını çok yönlü etkileyen sürecin ilk adımıydı. II. Abdülha- mit’in (1876-1909) “Hicaz Demiryolu” Projesi ile bütün bir Osmanlı coğrafyası raylı taşımacılıkla tanıştı.
Kırıkkalenin esas vazifesi vasıflı çelik üretimidir…
Türkiye’de ilk defa ray üretimi 1932 de Kırıkkale’de yapıldı…
Ustalar teknik adamlar çelik kumunu bentoniti bilmiyorlardı…
Bu memlekette takım çelikleri üretilmesi gerekiyordu, takım çelikleri olmasa silah üretiminde kullanılan çelikleri yontarak mı kesecek ustalar…
Kromlu molibdenli volframlı nikelli manganlı çelikler üretilmesi lazım…
Kırıkkale’de işçi yetiştirmek lazım…
Köyden toplanan insanlardan işçi olarak verim almak lazım…
Lazım oğlu lazım…
Selahaddin Şanbaşoğlu bütün bu konularda kalem oynatmış, ter akıtmış bir adam…
80 sene Paydos Yapmadan bir yaşam sürmüş büyük bir mühendis………
Halbuki İstanbul bu konuda hazır birikimli ve yetişmiş imkanlara sahip…
Alt yapı tesiste var deniz imkanları da var…
Türkiye’nin ilk Metalurji Mühendisi………
Cumhuriyetin ilk yıllarında İstanbul Tophane bölgesinin birikimi sökülerek Ankara ve Kırıkkale’ye taşınmıştır…
Bu büyük bir hatadır, tabi ki de gerekçesiz değildir ancak büyük bir hatadır…
İstanbul Tophane Birikimi ile sanayileşme sahası Tuzla Pendik bölgesine taşınsa idi Türkiye vasıflı çelik ve makine imalatına 1940 senesinde başlardı…
Yetişmiş Türk ve Gayrı Müslim teknik adamların tamamı İstanbul’da idi…
Ne kadar büyük paralar harcansa bile İstanbul’un sanayi birikimine ne Ankara ne Kırıkkale ne Anadolu yetişememiştir bu mümkün de değildir…
Osmanlı da çelik üretilmiyordu bu doğru, ancak bunu öne sürerek o dönemde Balkanlar’ın en nitelikli teknik şehri İstanbul’u yok sayamazsınız…
Aşırı bir işgal korkusu ve İstanbul’un depolitizasyonu histerisi maalesef Türkiye’ye 50 sene kaybettirmiştir…
İbadetlerin gösteri ve gösterişe dönmesi dönüşmesi…
İslamiyet ibadet değil ubudiyet yani kulluk dinidir…
Müslüman bir defa lüks ve pahalı arabaya arabalara binmez binemez, kendinizi kandırmayın…
Efendim zengin sahabeler vardı…
Ya geç be kardeşim masal okumayı…
İslamiyet kapitalizmle değil sosyalizmle bazı konularda mutabıktır, sadece mutabıktır müslüman sosyalist falan demekte saçma sapan bir şeydir…
Müslüman kulluğunu Allah’a gösterir insanların temâşası için kulluk olmaz…
Yoldayız namaz vakti geçiyor ne yapmalıyız, e o zaman yolunu yordamını namaz vakitlerine göre ayarla kardeşim…
Turgut Özal gençliğinden beri namaz kılan biriydi, müsteşarlığı döneminde bile kurumdaki herkes onu namaz kılarken görmese bile namaz kıldığını bilirdi…
Siz namaz kılan biri iseniz, namaz kılarken pek görünmeseniz bile çevreniz sizin namaz kıldığınızı bilir hem de gayet iyi bilir hatta sizden daha iyi bilir…
Namaz kılan adam yüzünden belli olur ve samimi bir şekilde namaz kılan herkes de o namaz kılanın 800 metre uzaktan namaz kıldığını yüzünden anlar…
Yorumlar