Gezmelik (Kastamonu’da Mutlaka Gezmeniz ve Görmeniz Gereken İki Çiftlik)

Kastamonu Gezilecek Yerler, Kastamonu’da ne yenir ne alınır?  Kastamonuya gidince ne yapılır?Kastamonu’nun gezilecek yerleri nelerdir? Kastamonu’nun nereleri meşhur? Kastamonu neyi ile meşhurdur?

KASTAMONU’DA İKİ ÇİFTLİK

İZBELİ ÇİFTLİĞİ

Bu yazımız da size Kastamonu’da çeşitli vesilelerle ziyaret etme şansı bulduğumuz iki çiftlikten bahsetmek istiyoruz. Amacımız bu güzel ve bizde yer bırakan anılara sahip yerleri sizlere tanıtmak veya hatırlatmak. Kastamonu’ya gidişleriniz de misafirlerinizle gezmek, memleketimizi tanıtmak istediğinizde farklı rotalar için fikir paylaşmak.

İlk olarak yıllar önce tanıştığımız İzbeli ailesinin çiftliği. Uzun sayılacak bir zaman önce başka ortak dostlar vasıtasıyla tanışmıştık. Ailenin Kastamonu kalesi civarında bulunan evlerinde ki sohbette ailenin geçmişi ile alakalı konuşmuş daha doğrusu dinlemiştik. Köklü aile tabiri vardır ya işte tam bu tabiri dolduran güzel bir aile İzbeli ailesi.

Sonraki gün davetleri üzerine çiftliklerine ziyarete gittik. Filmlerde ki gibi gelmişti bana. Yardımcı aileden tutun da kendilerine ait ormanları bile vardı. Ziyaretçi kabul ediyorlar kahvaltı ikramında bulunuyorlardı.

Gerçekten çok güzel bir manzara eşliğinde kurulan sofranın neredeyse tamamı kendi çiftliklerinin ürünüydü. Görseli fikir vermesi için internetten aldım. Emin olun çok zengin bir sofra sizi bekliyor olacak. Çünkü hiçbir resimde sevgi ve muhabbet çıkmıyor, sadece tabaklar.

Tarihi evin her dolaştığımız yeri bizi etkileyen güzelliklerle doluydu. Hayranlıkla gezdik, baktık, inceledik, sorduk. Tarihi yaşadık, canlı ağızdan dinledik.

Sonrasında ailenin ormanlığında dolaşıp mantar topladık. Öyle laf olsun diye demiyorum. Dikenli tellerle çevrili bir orman arazisiydi. Gezmiş mantar toplayıp sohbet etmiştik. İmrenmiş ve rehberimiz Burak Beyin kültür dolu sohbetini kesmeden dinlemiştik.

Halen sağ mı bilemiyorum. Beni en çok etkileyen ise Sabiha annenin eşsiz muhabbeti beni benden almıştı. O kadar hayran kalmıştım ki halen daha takdir ederim kendisini. Şehirden uzak bu kadar iş güç arasında bu bilgi birikimi, bu güncel konulara hâkimiyet cidden etkilemişti beni.

Yaşıyorsa Allah uzun ömürler versin. Gerçek bir Osmanlı hanımefendisi, gerçek bir kültürel kaynak. Rahmete erdi ise mekanı gül kokan cennet bahçeleri olsun. Fırsatınız olursa bu yaşayan tarihi siz de teneffüs ediniz isterim.

ŞADİ BEY KONAĞI

Küçük kızım “bir hobi edinin size çok faydası dokunur” sözümü ciddiye alarak araştırma yapmış ve kararını vermiş. “At binmek” .

Bu kısma kadar sorun yok. Gayet güzel ve asil bir spor at biniciliği. Sonuçta bizler at sırtında gelmedik mi? Orta Asya denilen Türkistan coğrafyasından buralara. Hobi edinmekte dinlendirici, huzur veren ve kaliteli zaman geçirmek anlamında yararlı bir uğraş biçimi.

Çok minik ve önemsiz bir ayrıntı dışında her şey mükemmel anlayabileceğiniz.

Bağcılar’da at veya at çiftliği yok. Bu kadar önemsiz bir detayı atlamış küçük hanım.

Evet, eskiden at arabaları milli binek ve yük araçlarımızdı buralarda lakin artık modern ve nezih bir semt Bağcılar!

İnanın bir buçuk iki seneye yakın dert oldu bu fikrim bana. Pandemiden önceki yaz tatilin de birden şimşekler çaktı. Kızımın karne başarısını da hesaba katarak bir araştırma yaptım.

Kastamonu merkezde at binilen bir çiftlik varmış. Telefonla ulaşıp bilgi aldım gayet olumlu her şey. Kimseye belli etmeden tatile başladık. Vakit gelince büyüklerden çocukları gezdirmek için izin isteyip hazırlandık.

Öyle kolay değil efendim bizim köyden bir yere gezmeye gitmek. Önce 4 km stabilize yani toprak yoldan gidip asfalta ulaşacaksınız. Sonra 40 km kadar dönemeç ve iniş çıkışlarla iki sıra dağ aşıp ilçeye. Sonrasın da daha elle tutulur bir biçimde 40-45 km daha gidip il merkezine. Neredeyse 90-100 km yol yani. Sabah erkenden çıkıyoruz köyden. Avrupa’ya sefere giden Osmanlı ordusu gibi mevsim geçmeden varalım diye!

Kastamonu merkezde sorduk “Daday ne yana hemşerim” tadında ilk rast geldiğimiz kişiye. Sağ olsun Kastamonuluya yakışır içtenlikle tarif etti iyice. Araba da yer olsa dur gelip göstereyim size orayı diyecek. Biraz daha yol gidip ulaştık.  Şadi Bey konağına

Gerçekten görsel olarak gayet doyurucu bir güzellikle karşıladı bizi konak.

Önce sadece at binmek için kayıt açtırdık. Kızım ata bindi,  20 dk. kadar ilk binicilik için hazırlanmış alanda hevesini aldı. Aslında safari turları da varmış, ancak rehberleri o gün için yoktu faydalanamadık. Sonrasında Konağın ve etrafının cazibesine kapılıp bahçe kısmına geçtik. Açık hava da güzel bir yemek yedik ama en düzeli etrafınızda gezinen atlar, tavuklar hatta midilliler oldu.

Bizim ailemizin klasik Kastamonu gezileri vardır. Hz. Pir’e uğranır. Mehmet Fevzi Efendi ziyaret edilir. Sonra Kaleye çıkılır. Artık aklımıza gelen vaktimiz olduğu kadar diğer yatırlardan bazıları dolaşılır. Kel simit ve Çekme helva alınır. Hoop Taşköprü’ye geri.  Bu anlatının sebebi de aslında Kastamonu’muz da bu klasikleşmiş gezilerin dışında da güzel gezilecek yerler olduğunu anımsatmak.

Sizler de ailenizle gittiğiniz zamanlar da bir faklı rota oluşturmanıza yardım etmek. Bizler için hazırlanmış, bin bir emek vermiş dostlarımıza destek olabilmek.

İzbeli Çiftliği ve Şadi Bey Konağının adres ve iletişimleri internette kolayca çıkıyor. Umarım gittiğiniz gezilerin yorum ve resimlerini de bizimle paylaşırsınız. Yeni yerleri bilgi bankalarımıza ekleriz.

Saygılarımla.

(Not: Kastamonu Gezilecek diğer önemli yerleri sitemizde linke tıklayarak bulabilirsiniz)