Erbakan’ın Kokusu Milli Gazete 50 Yaşında
Milli Gazete 12 Ocak 1973 yılında kurulmuş ben ise 15 Mayıs 1973 yılında doğmuşum. Şakayla karışık benim doğduğum yıl; Milli Gazete kurulmuş, Erbakan hocamız hükümet kurmuş ve de Galatasaray Şampiyon olmuş derdim.
Milli Gazete 12 Ocak 1973 yılında kurulmuş ben ise 15 Mayıs 1973 yılında doğmuşum. Şakayla karışık benim doğduğum yıl; Milli Gazete kurulmuş, Erbakan hocamız hükümet kurmuş ve de Galatasaray Şampiyon olmuş derdim.
Milli Gazete’nin 49 yıllık mazisi var. Kimler gelmiş kimler geçmiş say say bitmez. Necip Fazıl Kısakürek, Cahit Zarifoğlu, Recai Kutan, Süleyman Arif Emre, Mehmet Şevket Eygi, Ali Haydar Haksal, Prof. Cevat Akşit yazarlık dışında çalışıp şuan belediye başkanlığı yapan, bakanlık yapan hatta başbakan ve Cumhurbaşkanlığı yapanlar bile var. Gazete değil sanki OKUL!
Milli Gazete benimde çocukluğumun idolü, hayaliydi….
1986 yılında Taşköprü İmam hatip Lisesi orta 1. sınıfta tanıştım, yatılı olduğumuzdan Okul ve Yurt Müdürümüz alırlardı, bizde bazen göz gezdirir, bazen de dokunurduk, okumaya çalışsamda çok bir şeyde anlayamıyordum açıkcası.. Hatta spor sayfası yok diye bende Fotospor da okurdum. Bir gün bir sohbette okul müdürümüz sordu Gazete okuyan var mı diye. Ben ısrarla parmak kaldırıp Fotospor deyince de herkes gülmüştü. Aslında müdürümüz Milli Gazete cevabını bekliyordu tabi ki. Ama Milli Gazete ufaktan ufağa bana o kadar etki etmişki, İstanbul’a ilk geldiğim yıldan itibaren okumaya başladım, ve 2005 yılında Saadet partisi mahalle toplantısında Milli Gazete’ye reklamcı alıyorlar duyurusu yapılınca koşarak gitmiş ve işe başlamıştım, iyi ki başlamışım, iyi ki buluşmuşum… hayatımın bitmeyen okulu, istikameti, kılavuzu, hayali…
Davamızın sözcüsü, Erbakan hocamın kokusu, emaneti… Taraf olan ama yandaş olmayan…
25 Eylül 2017 tarihinden itibari ile künyesinde bana da yer vererek bizlere şeref kattı, onur verdi, kimlik verdi. Dualarınızla birlikte ve layık olmaya çalışıyorum inşallah.
Milli Gazete serüvenim 2005 Eylül ayında başlamıştı. 40 Yıl almanak projesini üstlenmiş ve müthiş bir almanak ortaya çıkmasına vesile olmuştum. Daha sonraki yıllar 41.Yıl, 45 Yıl vb. ilavelerimiz oldu. Bu yıl ise 50. Yıl almanağı hazırlıyoruz. Çok kapsamlı, çok daha dolu olacak inşallah. Hem nasıl olmasın ki 49 yıllık bir tarih olacak içinde…
MİLLİ GAZETEDE KENDİMİ BİR “VALİ” GİBİ HİSSEDİYORUM
Milli Gazete’de uzun yıllardır şehir ilaveleri yapıyoruz. Konya, Kastamonu, Bursa, Erzurum, Karaman, Kayseri derken tüm illere ilaveler için çalışmaya gidiyoruz. Gitmeden önce il başkanımızı arar bilgi veririz. O şehre hangi saat güdersek gidelim bizi otagarda karşılayan mutlaka biri oluyor. Önce vakte göre kahvaltıya veya yemeğe götürüyorlar. Sonra evimizde misafir edebiliriz teklif edip güzel bir otel veya pansiyon ayarlıyorlar. Ve çalışmalar sürecince gözleri bizde oluyorlar ve sürekli sıkıntı olup olmadığını sorup hal hatır soruyorlar ve ne gerekiyorsa yapıyorlar. İşte ben bunun için kendimi bu davada ve bu gazete’ de hep bir VALİ gibi hissediyorum. Kendimi VALİ gibi hissetmeme vesile olan Milli Gazete’ ye kadar dua etsek ne kadar hizmet etsek yine de azdır.
Milli Gazete’nin şöyle bir özelliği de vardır. Bu gazetede; Yazanlar, çizenler, çalışanlar, okuyanlar hep ŞÜPHE’den uzak durmaya ve kaçmaya çalışırlar. Haramdan zerre taviz vermezler. Ancak bir vesile ile gazeteden ayrılıp uzaklaşanlar ŞÜPHE’yi bırak HARAM’ı bile savunmaya kalkarlar. Örnekleri çoktur. Onun için ben Milli Gazeteyi şuna benzetiyorum. Bir yerde “ŞEHİTLER ÖLMEZ” anıtı yaptırılmış. Milli Gazete’ye benzeyen bir gazete bunu “HİTLER ÖLMEZ” diye görmüş. Yine Milli Gazete’ye benzeyen başka bir gazete ise “İTLER ÖLMEZ” diye görmüş. Ancak Milli Gazete’den bakınca “ŞEHİTLER ÖLMEZ” diye görünüyormuş. Çünkü Milli Gazetenin durduğu yer ve bakış açısı çok önemlidir.
Hak Geldi Batıl zail oldu” düsturu ile hareket edip yayına hayatına devam eden, okuyarak, dokunarak hayatımıza etki eden Milli Gazetemize 2.nci 50. yılında da aynı istikamet üzerine yayın yapmaya devam etmesini diliyor ve bunun için dua ediyoruz. Allah (c.c) Milli Gazete’nin her daim yar ve yardımcısı olsun.
Selam ve dua ile…
Cenabi hak ilk günden bu güne kadar emeği geçen okuyan abone olan herkesten razı olsun Allah’a hamd olsun ki ilk günden bu güne kadar daima almak nasib oldu Bazan okuyamadım zira çalıştığım dağ köylerinden şehirlere gidecek kimseyi bulamadığım için gazeteyi köye getiremiyorsun ama öyle olduğu halde aboneliğimi hiç kesmedim şehire gelemediğim dönemlerde parasını kitapçı Erdem’e veriyordum istediği fakire vermesini istiyordum Allah’a hamd olsunki kırk dokuz yıl milli gazeteye para verdim bazen iki bazen üç
gazeteye abone olarak bu şerefe ortak oldum Allah bizi son nefesimize kadar hak yolda daim etsin Amin