Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek’in “Başardık” paylaşımı ne anlama geliyor? (Gri listede hangi ülkeler var?)
Ekonomiden sorumlu devlet bakanı Mehmet Şimşek sosyal medya hesabından “Başardık” diye bir paylaşım yaptı. Peki Bakan Mehmet Şimşek veya Türkiye neyi başardı gelin hep beraber araştıralım bakalım.
Gerçi bu sayın Bakanın “Başardık” paylaşımından biraz sonra elektiriğe yüzde 38 zam gelmesi de manidar oldu.
“Başardık”ın anlamı; Türkiye GRİ listeden çıkması anlamına geliyormuş. İktidara yakın yandaş gazetecilerde bunu büyük başarı olduğunu yazıp çizmeye başladılar hemen. Yani anlayacağınız yine algı yine manipülasyon ve kandırmaca var.
Niye mi?
Yıllardır İktidar ve yandaşlarına göre ekonomimiz uçuyordu, şaha kalkmıştı, İMF’ye borç veriyorduk, her taraftan petrol fışkırıyordu, Türkiye Dünya Liderliğine oynuyordu. Abd başta olmak üzere dış güçler panikteydi, muhalefet ekonomiden anlamıyordu. Reis ekonomiyi çok iyi biliyordu hatta kitabını yazmıştı. Savunma sanayinde taleplere yetişemiyorduk, Togg’un satışları inanılmazdı. TL değer kazanacaktı….Daha neler neler neler değil mi?
Peki GRİ LİSTEDEN çıkmak BAŞARI ise biz bu GRİ LİSTEYE ne zaman ve onca başarı hikayesine rağmen neden düşmüşüz? Bu sorunun cevabını yandaş gazeteciler versinler bizde öğrenelim bari.!
İşte BAŞARI olarak gösterilen ve çıktığımız GRİ LİSTEDEKİ ÜLKELER;
Burkina Faso, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Haiti, Jamaika, Kenya, Mali, Mozambik, Namibya, Güney Sudan, Suriye, Tanzanya, Vietnam ve Yemen …
İşte sayın Mehmet Şimşek bu ülkelerin bulunduğu gruptan çıkmayı büyük başarı olarak duyuruyor. Peki bizi bu GRİ LİSTEYE HANGİ İKTİDAR DÜŞÜRDÜ?
İsmet İnönü mü, yoksa Özal mı, yoksa Ecevit mi?
İşte işin püf noktası burası. 22 yıldır iktidar hadi muhalefeti bırakın, kendi destekleyenlerini, gönül verenlerini kandırmış ve ülkemiz bu 3. Dünya ülkelerinin bulunduğu GRİ LİSTEYE kadar düşmüş. Peki bir tane Ak Partili kardeşim çıkıp ta “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” demeyecek mi, sormayacak veya da düşünmeyecek mi?
Bu olayı tam anlaşılması için şöyle anlatmak istiyorum. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor taraftarısınız. Yönetim size sürekli en iyi transferleri yaptığını, dünyanın en iyi kulübü olduklarını, borçsuz olduklarını ve çok ama çok başarılı olduklarını söylüyor, sizde buna inanıyorsunuz. 3-4 sene sonra bir bakıyorsunuz ki; Kulüp başkanı Amatör ligde şampiyon olduk diye bir paylaşım yapıp bunu BAŞARI olarak sunuyor. Süper ligde ŞAMPİYON olacak takımı rezil bir yönetim anlayışıyla AMATÖR KÜMEYE düşürüp buradaki ŞAMPİYONLUĞU, BAŞARI olarak sunmaktır Mehmet Şimşek’in “BAŞARDIK” paylaşımı. Gerçi kulüplerimizde bu yönde aynılar maalesef. Bu “BAŞARDIK” başka türlü hiç bir izahı yoktur.
Atv- TRT- Cnntürk- Habertürk vb. TV kanallarında yıllardır tartışan ve sürekli Ak Partinin ekonomi politikalarını öven; Cem Küçük, Zafer Şahin, Hacı Yakışıklı, Ahmet Hakan, Mete Yarar, Melik Yiğitel vb. gazeteciler, Türkiyenin GRİ LİSTEYE ne zaman ve niye düştüğünü açıklamak zorundalar.
Ak Partililer bu başarı öyküsü ile de övünürler!
Horoz yarışına katılan Temel, iri ve gösterişli olan horozuyla çok övünüyormuş. Rakip horozda cılız ve tüysüz bir şeymiş. Temel; Bu cılız ve tüysüz horoz mu benim horozu dövecek güldürmeyin insanı diyormuş. Temel’in bu patavatsız konuşmaları oradakileri bıktırmış. Neyse Horoz dövüşü başlamış ama Temel yine aynı; ‘Şu cılız ce tüysüz horoz mu benim horozu dövecek” diyerek milleti gıcık ediyormuş. Horozlar dövüşmeye devam ederken, cılız ve tüysüz horoz, İRİ ve GÖSTERİŞLİ ve de GÜZEL Horozu gagalamış ve başlamış kovalamaya. Cılız ve tüysüz horoz arkada, Temel’in iri ve gösterişli horozu önde koşuyorlarmış. Horoz sahipleri de horozlarında peşinde koşarken, bu kez Temel yine pişkin pişkin; bu cılız ve tüysüz horoz mu benim horozu yakalayacak, güldürmeyin adamı diyormuş.
Pişkinliğin ve yandaşlık her yerde vardır. Onun için Türkiye’nin GRİ LİSTEYE düştüğünü söyleyemeyenler, pişkin pişkin GRİ LİSTEDEN çıktık diyerek bu milleti kandırmaya ve alay etmeye devam ederler. Tabi hala bunlara da inanacak kitlede var maalesef.!
Tasarruf tedbirlerine Milletten değil, emekli 300 Milletvekilinden başlayınız!
22 yılın sonunda emeklileri perişan edeceksin ve millet aç susuz ve işsiz bırakacaksın ama hala algı ve manipülasyonlarla uçuyoruz kaçıyoruz diye bu milleti aldatmaya devam edeceksiniz. Tasarruf tedbirleri diye milleti inim inletip, zenginleri daha zengin edeceksiniz. Ve bu millet hala daha bu iktidardan medet umacak. Olmayacak duaya amin demek gibi bir şey bu durum.
TBMM’de 600 Milletvekili var. Bunların 300 tanesi hem 130 bin lira Milletvekili maaşı, hem 80 bin lira emekli milletvekili maaşı alıyor. 10 bin lira emekli maaşı alıp geçinemeyen sıradan bir emekli çalışmak zorunda kaldığı için çift dikiş diyeceksiniz ama 300 tane vekilin haksızca her ay 80 bin lira emekli milletvekili maaşı almasına da göz yumacaksınız. Normal milletvekili maaşına değilde işte bu emekli milletvekili maaşlarına itirazım var arkadaş. Madem milletvekilliği devam ediyor, ne demek emekli milletvekilliği maaşı almak. Ayıptır günahtır beyler. Tasarruf yapacaksanız önce milletten değil, tepeden başlayacaksınız tepeden tepeden.!
Bu Ekonomik krizi 22 yılın yanlış politikalarından dolayı çekiyoruz
İktidar ve yandaşları; 22 yıldır sürekli algı ve manipülasyonlarla uzun yıllar idare edebildi ama artık duvara tosladılar. Halk gerçeklerle yani cebiyle karşı karşıya kalmış oldu. Bu ekonomik kriz 22 yıldır bağıra bağıra geliyorum dedi ama ne muhalefet anlatabildi ne de halk anlamak istedi. Bakın yıllardır hakaret ve küfür etmeden yazmaya çalışıyorum. Bir tane yazımı da silmemişimdir, girin görün bakalım bir yazımda yanlış yazmış mıyım, öngörülerimde yanılmış mıyım? Daha geçen yıl seçimlerden önce dolar ve euronun 35-40₺ olacağını, Faizlerin artmak zorunda kalacağını, enflasyonun düşmeyeceğini falan yazmış ve hakaret yemiş birisiyim. Eee kimin dediği doğru çıktı?
Bize Chp kafalı diyen arkadaşlar ve ekonomimizin çok başarılı olduğunu savunan arkadaşların sesi soluğu çıkmaz oldu. Ya arkadaş biz bu hükümetin bu politikalarla asla ve asla başarılı olamayacağını adımımız gibi biliyoruz. Diyeceksiniz ki nereden biliyorsunuz? Erbakan hocamızdan biliyoruz. Ne demişti Erbakan hocamız; Ben bunları avucumun içi gibi tanırım, bunlar değil devlet leblebici dükkanı bile yönetemezler. Bunlar Faizci ve kapatalist. Bakın Ak Partiye oy vermeye devam ederseniz bir gün gelecek dövecek diziniz bile kalmayacak… daha neler neler. Peki siz Erbakan hocamızın yanıldığını gördünüz mü? Görmediniz ama işinize gelmediği için bu sözleri kulak ardı ettiniz.
Yıllardır Ekonomi kötü yönetiliyor dedik inandıramadık (Kıssadan hisse)
İhtiyarlamış Temel, çocuklarına sürekli hasta olduğunu ve doktora götürün diye söylüyormuş. Ama çocuklar Temel babalarının her hastayım, beni doktora götürün demesiyle, yok yok çok iyisin diyerek cevap veriyorlarmış. Bu böyle uzun bir süre devam etmiş. Baba Temel ne etse, ne yapsa çocuklarına hasta olduğuna inandıramıyormuş. Bir gün Temel evde tek başına yatarken, dışarıdan gelen çocuklar, babalarının başına gidip nasılsın diye soracaklarken, babalarının hareketsiz bir şekilde yattığını gözlemlemişler. Yaklaşıp birde bakmışlar ki baba Temel ölmüş. Çocuklar birden panik halindeyken, babalarının başucundaki kağıda dikkat kesilmişler. Kağıdı alıp bakınca; “Haçen Hastayum dedum inanmadunuz, hastayum dedum inanmadunuz. Haçen şimdi inandunuz mu peçi”
Muhalefet ve bizler yıllardır bu ekonomi hasta, iyi değil, iyi tedavi olmuyor dedikçe, Ak Partilileri bir türlü inanduramaduk. Haçen şimdu GRİ LİSTEDE TÜRKİYE’Yİ görünce ve tasarruf tedbirlerini görünce inanmışınızdır belki.!
Vesselam