Üstat Sezai Karakoç’un değerini anlamak
Gayet nazik biriydi, muhatabını dinler, yüzünü başka tarafa çevirmeden cevaplardı…
Kitaplarını asla imzalamazdı, şiirlerinde bazı kavramları niçin kullandığını ara ara izah ederdi…
Dün akşam Kastamonu Sabık Belediye Reisi Süleyman Yücel Beyin mahdumu, parlak ve başarılı genç mühendis kardeşim Fatih bana yazmış, Abi Üstadın Fatih Hasekideki yazıhanesine beni de bir pazar akşamı götürmüştün diye…
Pandemi öncesine kadar Üstad Haseki de yazıhanesinde her pazar akşamı sevenlerine hitap eder, sonrasında odasında çay içerken yine suallere cevap verirdi…
Gayet nazik biriydi, muhatabını dinler, yüzünü başka tarafa çevirmeden cevaplardı…
Kitaplarını asla imzalamazdı, şiirlerinde bazı kavramları niçin kullandığını ara ara izah ederdi…
Kuru kuruya Batı düşmanı asla değildi, İlkçağdan romaya, bizansa, antik yunana kadar muazzam bir şekilde bilgi sahibiydi, çağdaş batılı mütefekkirleri detaylı bir şekilde bilirdi…
Bir defasında Atina ve Romalılar arasında geçen Pirus savaşını anlatmıştı bize…
Doğu ve Batı klasiklerine vakıf olmadan Üstadın yazılarını anlamak bence mümkün değildir…
Mona Roza şiirinin müstesna ününe bile hiçbir zaman tenezzül etmemiştir Üstad..
Şöhret, alkış, ödül, tanıtım, para pul gibi şeylerle ömrü hayatında işi olmamıştır Üstadın…
Üstad mülkiyelidir aynı zamanda…
Allah çokça rahmet eylesin…
Yorumlar