Siz Siz Olun Umudu Öldürmeyin (Ümitler Hiç Sönmesin)
Komutan; dondurucu bir kış günü gecenin soğuğunda nöbet tutan bir askere sordu:
“Üşüyor musun asker?”
“Ben soğuğa alışkınım komutanım” dedi asker.
“Olsun, ben yine de sana kaban ve kışlık elbise getirmelerini emredeceğim” dedi komutan ve gitti.
Lakin Komutan emir vermeyi de unuttu.
Ertesi gün nöbet yerinde askerin soğuktan donmuş cesedini buldular. Asker nöbet yerinde bulunan duvara bir yazı yazmıştı.
“Komutanım ben soğuğa alışıktım, beni soğuk değil, sizin kaban ve sıcak elbise vaadiniz öldürdü”
Söz vermişsek, sözümüzü yerine getirelim. Borcumuz varsa insanları bekleterek bir umuda bağlayarak kesinlikle imtihan etmeyelim. Aile içi huzursuzluk çıkarmayalım.
Eğer vermiş olduğumuz sözü yerine getiremiyorsak veya borcumuzu ödeyemiyorsak mutlaka ama MUTLAKA muhatabımıza nazikçe , kibarca, usulca söyleyiverelim. Ki her gün ümitsizliğe itmeyelim. Her gün beklentiye sokmayalım. Her gün matematik hesabı yaptırmayalım. Her gün öldürmeyelim bari..
Çünkü insan, bekletildikçe değişir. Beklettiğiniz kişi hakkınızda telafisi imkansız olumsuz düşüncelere girer.
Önce umudunu öldürürmüş oluruz.
Sonra sevgisini, saygısını, güvenini öldürmüş oluruz.
Ve sonra Dostluk ölüyor,
Muhabbet ölüyor,
Arkadaşlık ölüyor,
GÜVEN ölüyor…
Eeee bunlarda cinayete girer yahuuuu
BARİ NASREDDİN HOCAYI ÖRNEK ALALIM
Nasreddin Hoca’nın bir komşusuna borcu vardır.
Derken borcun ödeme günü gelir ama Hoca’da para yoktur.
Hocanın hanımı ise Hoca’dan da telaşlı bir şekilde “Nerden bulmalı, nasıl ödemeli” diyerek evin içinde dönüp durmaktadır.
Bir süre hanımının halini izleyen hoca gülerek komşusunun evine doğru gider.
Hanımı hocanın arkasından bakakalmıştır.
“Komşu, benim sana bugün ödemem gereken borcum vardı ya!” der Hoca. “Evet” der komşusu.
“İşte ben o borcu bugün ödeyemiyorum” der Hoca ve evine gelir.
Şaşkın şaşkın bakan hanımına da “BIRAK, ŞİMDİ ONLAR DÜŞÜNSÜN” der.
Birine sözümüz veya borcumuz varsa o sözü veya borcu ödeyemeyeceğimizi söyleyelim ki adamda başka stratejiler geliştirsin hiç olmazsa değil mi?
Muhatabımız belki de madem zor durumdasın bende helal ediyorum, almıyorum diyecektir kim bilir?
Gerçi atalarımız “Alacakla verecek ödenmez” diye çok doğru söylemişler.
Sözümüzü Tutma/ Yerine Getirme Konusunda Bakın Yaratan ne buyuruyor?
Mü’minûn / 8. Ayet
وَالَّذ۪ينَ هُمْ لِاَمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَۙ
O mü’minler, kendilerine tevdî edilen her türlü emâneti korur ve verdikleri sözleri tastamam yerine getirirler.
Âl-i İmrân / 76. Ayet
بَلٰى مَنْ اَوْفٰى بِعَهْدِه۪ وَاتَّقٰى فَاِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُتَّق۪ينَ
Hayır! Kim sözünde durur, günah ve haksızlıktan sakınırsa, şüphesiz ki Allah takvâ sahiplerini sever.
Meâric / 32. Ayet
وَالَّذ۪ينَ هُمْ لِاَمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَۖ
O mü’minler, kendilerine verilen her türlü emâneti, vazîfeyi dikkatle gözetir ve verdikleri sözleri tastamam yerine getirirler.
“Allah’ın ahdini yerine getirirler, verdikleri sözden caymazlar” (Ra’d: 21).
Gerek Allah’a, gerek insanlara verilmiş olsun, mutlaka verilen meşru sözde durmak gerekir. “Ahdi yerine getiriniz çünkü ahidden sorulacaktır” (İsrâ: 50/34)
Ey iman edenler! Akidlerin gereğini yerine getiriniz.”
Mâide sûresi (5), 1
Allah Resulü Peygamber efendimizde (sav)’de şöyle buyurmuştur.
Allah’a ve ahiret gününe inanan kimse, mutlaka verdiği sözü yerine getirsin.”
Ne olur siz siz olun verdiğiniz söz veya aldığınız borcunuzu sürekli erteleyip vebale girmeyiniz. Sözünüzü tutamayacak veya borcunuzu ödeyemeyecek dırumdaysanız eğer bunu muhatabınıza mutlaka bir şekilde bildiriniz. Ki ne yapacağına kendi karar versin ve artık o düşünsün.
Selam ve dua ile…
Insanın bu yazı karşısında Arslan gibi kükrerdi geliyor