Saadet Partisi Bir Sonraki Seçime Eşeği Sırtına Alıp Girsin!

NASREDDİN Hoca ile oğlu kasabaya gidecek. Hoca eşeğe biniyor, oğlu da yürüyor.

Yolda bir adama rastlıyorlar,

Adam “Utanmıyor musun, Hoca,” diyor,

“Kendin eşeğe binmişsin, küçücük çocuğu yürütüyorsun.”

Hoca, “Doğru yahu” diyor ve kendisi eşekten inerek oğlunu eşeğe bindiriyor.

Bir süre sonra yine bir adama rastlıyorlar, o adam da oğlanı azarlıyor, “Yaşlı başlı baban yürürken sen eşeğe binmeye utanmıyor musun?” diye.

Bu kez ikisi birlikte eşeğe biniyorlar ve yine bir adama rastlıyorlar.

Adam, “Sizde hiç insaf yok mu yahu, ikinizi birden zavallı hayvancık nasıl taşısın?” diyor. Bunun üzerine ikisi de eşekten iniyor ve yürümeye başlıyorlar ve yine bir adama rastlıyorlar, adam,
“Sizde hiç akıl yok mu, eşeğe binsenize,” deyince,

Hoca oğluna, “Gel,” diyor, “tut şu eşeği”. İkisi birlikte eşeği sırtlarına alıp kasabanın yolunu tutuyorlar.

Tabi bu duruma da çok doğru yapmışsınız diyen olmamıştır kanımca

ŞİMDİ GELELİM SAADET PARTİSİNE

Saadet Partisi 2001 yılında kuruldu. 2003 -2004-2007- 2009-2011 seçimlerine tek başına girdi. Bu seçimlerde Erbakan hocamızda yasaklı olmasına rağmen aktif siyasetin içindeydi. İlk başta da Genel Başkan, dünya iyisi bir insan Recai Kutan beyefendi idi. 2009’da Numan Kurtulmuş, 2011 seçiminden önce ise Erbakan hocamız genel başkan olmuştu.

İşte tüm bu seçimlere Saadet Partisi tek başına girmiş olmasına rağmen Ak Partililer, Ak Parti medyası, Cemaatler, Cüppeli, Cüppesiz tüm hocalar Erbakan hocamıza ve Recai Kutan beye hadlerini aşarak ve ağız birliği etmişcesine “Ya siz niye Ak Partiye katılmıyorsunuz, niye tek başına giriyorsunuz?” diye Saadeti, Akp’ye katabilmek için her yolu mübah gördüler. Bunda başarılı olmayınca da bu kez “SAADETE OY VERMEYİN BOŞA GİDER” SAADETE OY VERMEYİN CHP’YE GİDER” kampanyasını yürüttüler. Kime karşı. Şu anda yolunda olduklarını iddia ettikleri Erbakan’a karşı ve Recai Kutan’a karşı.

Cemaatler; Saadete gelebilecek oyları, Ak partiye götürmek için adeta bizleri boğdular, seçim sabahına kadar fetva üstüne fetva yayınladılar. Hatta Allah inandırsın sizi, Çarşaflı kadınları evlere gönderip “Biz Saadet Partisinden geliyoruz, Erbakan hocamız karar değiştirdi Oylarımızı Ak Partiye veriyoruz, sizde verin” diyerek her türlü siyasi numarayı oynamaktan kaçınmadılar.

Saadet Partisi; 2014 Yerel seçimlere de tek başına tüm il ve ilçelerde başkan adayı koyarak girdi. Bana da Kastamonu Taşköprü ilçemizden o şerefli göreve tevdi edilmişti. Bu seçimde Akp ve Fetö savaşı vardı. Yıllardır Fetö ile yatıp kalkan Akp bu seçimlerde bizi fetöcü olmakla suçlamaya başlamıştı bile. Gene oyları bölmekle ve gene oyların boşa gitmesiyle suçlana suçlana seçime girmiştik.

2014 yılına kadar Erbakana ve Milli Görüş Camiasına “Siz Fethullah Gülen hocaefendiyi kıskanıyorsunuz” diyenlerin neredeyse hepsi bu tarihten sonra siz fetöcüsünüz demeye başladı.

Saadet Partisi; 7 Haziran 2015 seçimine BBP ile seçim ittifakı yaparak girdi. Bu kez şuan MİLLİ ADAM ilan ettikleri Mustafa Destici beyin genel başkan olduğu BBP ile yani. Vay sen misin BBP ittifak yapan, siz nasıl olurda FETÖCÜ MUSTAFA DESTİCİ ile ittifak yaparsınız, bu adam FETÖNÜN ADAMI siz nasıl bu adamla yan yana gelirsiniz, İşte Erbakan’ın kemikleri bu seçimle birlikte sızlamaya başladı. Bizi sahada tarumar etmek için her yolu mübah gördüler ve her yolu kapatmaya çalıştılar. Yine Cemaatler aynı fetvaları yayınladılar. Bakın CHP ve HDP değil haaa BBP BBP. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun partisi..

7 Haziran seçimlerinde istedikleri sonucu alamayınca 4 ay sonra benimde aday olduğum 1 Kasım 2015 Seçimlerine gittik. Bu kez gene tek başımıza gittik. Aman Allahım! Yine teröristlerle, yine fetöyle, yine oylar boşa gider kampanyasına maruz kalıp yüzde 1 küsur oya hapsettiler bizi.

Daha sonra referandum süreci başladı. Ak Parti çıkarmak istediği 18 maddeyi Saadet Partisine getirdi. Saadet Partisi 13 maddesine tamam ama 5 maddesi sıkıntı açar, bunları şu şekilde düzenlerseniz biz EVET deriz dedi. Vay sen misin böyle diyen, ne hainliğimizde, ne fetöcülüğümüzde, ne dinsizliğimizde hiç bir şey bırakmadılar. Saadetin itiraz ettiği O, 5 maddeyi şuan Ak Partide tekrar güncellemek istiyor ne hikmetse.

2018 Seçimlerine CHP – İYİ Parti ve Saadet üçlü ittifak olarak girdi. Yılladır Saadete oy verme Chp’ye gider kampanyası ilk kez kabul görmüştü. Çünkü ittifakın oyları birlikte sayılıyordu. Bu kez de Saadet, Chp’ye Konya’da, Elazığ’da, İstanbul’da fazladan 25 milletvekili kazandırdı diye yaygara koparıp Saadeti gene dinsizleştiriverdiler.

Saadet Partisi; 2018 CB seçimlerinde kazanacak isim olarak Abdullah Gül ismini önerdi ama türlü türlü bahanelerle gene tepki çekmiş kabul görmemişti.

Saadet Partisi; 2019 Yerel seçimlerine tek başına ve tüm seçim bölgelerinde aday çıkararak girdi. İstanbul ve Ankara B.B adayları da vardı. Saadet harıl harıl çalışıyordu. Ancak başta sayın CB olmak üzere Ak Partililer Saadet Partisi aday çıkarmadı Chp’yi destekliyor algısı oluşturdular. Yenilenen İBB seçimlerinde de adayını geri çekmemişti ama Ak Partililer bu seçime girmedi algısına o kadar inandılar ki oy kullanırken dahi Saadet Logosu yoktu diye iddia edenler vardı şahidim. Ula var diyoruz. Yok ya Saadet logosu yok, siz Chp’li adayı destekliyorsunuz diyor. Töbe töbe ya…

Geldik 2023 seçimlerine Ak Parti sürekli İttifak yasası çıkarıp partileri birbirine muhtaç edince, Saadet Partisi, Deva ve Gelecek Chp logosu altında seçime girdi. Aman Allahım, ne teröristliğimiz, ne kandilciliğimiz, ne dinsizliğimiz, ne fetöcülüğümüz kaldı.

Geçen seçimde Saadet, Chp’ye fazladan vekil kazandırdı, İstanbul ve Ankara belediyelerini kazandırdı diye kızanlar, bu kez Chp, oyu olmayan partilere 40 vekil verdi, muhafazakar partiler Chp’yi kandırdı diye yaygara koparmaya başladılar.

Ya Allah aşkına madem Saadetin oyu yoktu da daha önce Chp’ye nasıl vekil ve İstanbul- Ankara Beledeye başkanlıklarını kazandırmıştı o zaman? Ya siz “Hiç mi akledip düşünmez misiniz.!!!

ŞİMDİ DE GELİN NECMEDDİN ERBAKAN’A BAKALIM MI

* Bağımsız aday oldu neden bağımsız oluyorsun dediler.

* Parti kurdu Demirel varken ne gerek vardı dediler.

* Ecevit’le koalisyon kurarken dinsizlerle hükümet mi olunur dediler.

* Demirel’le koalisyon kurarken Masonla mı koalisyon kuruyorsun dediler.

* Türkeş’le ittifak yapınca Milliyetçilerle ittifak mı yapılır dediler.

* Mesut Yılmaz ile koalisyon kuracakken mason bu dediler.

* Yılmaz olmayıp Çiller’le koalisyon kurunca kadının elini sıktı, bu kadın ajan dediler.

* 40 yaşında iken ÇOK GENÇ dediler.

* 60 Yaşında iken YAŞLI dediler.

* 50 Yaşında bir vakiti, 5 kez kılıyor gerici dediler.

* 70 Yaşında iken Kamburu çıkmış dediler.

* 85 Yaşında Saadet Partisi Genel Başkanı olunca; Siyasi hırs dediler ve Oylar boşa gider kampanyası yaptılar.

1969’tan bugüne kadar; Saadet Partisi ve Necmeddin Erbakan ne yaparsa yapsın, hangi şekilde seçime girerse girsin bizim insanlar mutlaka ama mutlaka OY VERMEMEK için bir bahane buluyor ve suçluyorlar. Onun için ben daha önceki iki yazımda Saadet Partisine OY vermeyi, Sabah Namazına, Ak Partiye oy vermeyi Cuma namazına gitmeye benzetmiştim. Bu iki yazının linkine tıklayarak okuyabilirsiniz.

1- Milli Görüşün Tek Partisi Saadet Partisi Nasıl OY alır (İşte O Formül!)

2-Seçmen Saadet Partisini İyi Tanıyor, Biliyor ve Seviyor (Peki Oy Vermekte Neden Zorlanıyor?)

Benim bunlardan anladığım şudur: Saadet Partisi ne yaparsa yapsın, kimle girerse girsin mutlaka karşı çıkanlar olacağıdır. Çünkü 55 yıldır bu gelenek aynen devam ediyor, bundan sonra da devam edecektir. Kurt kuzuyu yemeye karar vermiş, kuzunun suyun alt tarafında olup suyu bulandırıp bulandırması hiç önemli değildir.

Saadet Partisi ne yaparsa yapsın, seçimlere kimle girerse girsin hiç kimseyi ama hiç kimseyi hiç bir zaman memnun edemez. Bu Erbakan yaşarken de böyleydi şimdi de böyle. Yaklaşık 60 yıldır; Hakiki Milli Görüş partilerine OY VERMEK her zaman NEFSE zor geliyor. Nefsini yenebilenler Saadet Partisine oy vermekte ve Liderinin yanında olmakta hiç bahane bulmuyorlar. Eğer ki OY Vermek hiç zor gelmiyor ve bahane bulmakta zorlanılmıyorsa o zaman anlayın ki “O GERÇEK MİLLİ GÖRÜŞ PARTİSİ” değildir.

Benim muhterem Milli Görüş liderimiz Temel Karamollaoğlu beye acizane önerim şudur:

Bundan sonra tıpkı Nasrettin Hoca gibi Eşeği sırtımıza alıp bir kez de bu şekilde seçime girelim bakalım o zaman kim ne diyecek hep birlikte görelim.!!!

Vesselam