Milli Görüş’te Özlenen ve Beklenen Çok Güzel Hareketler: Milli Görüşü Yeni Ağabeyleri “UMUT” veriyor
Milli Görüş geleneği içerisinde son dönemde yaşanan gelişmeler, dava bilincinin ve emanete sadakatin önemini bir kez daha ortaya koydu. Selman Esmerer abimizin kongre sonrası süreçteki tavrı, muhterem Temel Karamoğluoğlu’nun emanete sahip çıkan davranışı, Mustafa Kurdaş’ın gayreti, Salih Turhan’ın özverisi ve Birol Aydın beyin duruşu, Milli Görüş davasına gönül veren herkese örnek olmalıdır.

Milli Görüş’te, Selman Esmerer, Temel Karamoğluoğlu, Mustafa Kurdaş, Salih Turhan ve Birol Aydın beyin örnek olası tavırları dava bilincine ışık tutuyor. Yeniad genel başkanı Selman Esmerer beyi başa yazmamın sebebi GAZZE için göstermiş olduğu muazzam çalışmalardan ötürüdür.
Başta şunu da belirtmeden geçemeyeceğim; Saadet Partisi Genel Başkanımız Mahmut Arıkan beyin gayreti, çalışkanlığı ve en önemlisi tüm “MİLKOLAR ARASI UYUM” çabası son derece önemli ve de takdire şayandır. Allah kendisinden ve uyum sağlama çabasında olan yöneticilerimizden razı olsun. Genel Başkanımızla ilgili değerlendirme yazımızı başka yazı da geniş geniş yazacağız inşallah.

Milli Görüşçü Olmak: Sözle Değil, Tavırla Gösterilen Bir Duruş
Milli Görüş hareketi yalnızca bir siyasi gelenek değil; aynı zamanda bir ahlak, bir duruş ve bir dava bilincidir. Bu çizgide yürüyenlerin en önemli imtihanı ise nefislerini yenmek, emanete sahip çıkmak ve şahsi menfaatlerin ötesinde dava için mücadele etmektir. Bugün geldiğimiz noktada bazı isimlerin sergilediği tavırlar, “işte gerçek Milli Görüşçü böyle olur” dedirtiyor ve aynı zamanda geleceğin ağabeyleri olarak büyük bir boşluğu dolduruyorlar.

Yeniad Genel başkanı Selman Esmerer
Selman Esmerer Gazze Hassasiyeti ve Gayreti
Selman Esmerer’in kongre sürecinden sonraki tutumu bunun en güzel örneğidir. Kongre başlangıcında sert açıklamalar yaparak adaylığını koymuş, fakat belirlediği kriter ortadan kalkınca bir adım geri atmasını bilmiştir. Bu, makam sevdasından çok dava şuuruna bağlı bir tavırdır. Kongre sonrası gösterdiği gayret, özellikle Gazze konusunda yürüttüğü çalışmalar, onun samimiyetini pekiştirmiştir. Allah ondan razı olsun. Günümüzün Ebu Bekir (r.a) ı dır desek teşbihte hata yapmış olmaz değil mi? Çünkü Selman bey de canıyla malıyla cihat eden kıymetli bir abimizdir. Bugün şehit Hasan Bitmez’den sonra Gazze meselesinde ismi unutulmayacak kişilerin başında gelmektedir. Gazze yardım organizasyonlarında ve Global Sumud Filosunda hep en önde olmuştur. Selman bey hem partiyle, hem AGD ile hem de tüm milkolarla uyum içinde çalışmalar yapmaktadır. Allah kendisinden razı olsun ve ayağını sabit kılsın.

Emanete Sadakatin Büyük Dersi: Temel Karamoğluoğlu
Milli Görüş’ün en önemli isimlerinden biri olan Temel Karamoğluoğlu büyüğümüzde son dönemde ortaya koyduğu bir davranışla örnek oldu. Çoğumuzun gözünden kaçsa da benim gözümden kaçmadı. Muhterem YİK Başkanımız; Twitter’da (X) sahip olduğu 1,2 milyondan fazla takipçili hesabını, “Bu emaneti ben genel başkan iken kazandım” dercesine yeni Genel Başkan Mahmut Arıkan’a devretti. 1 Milyon 200 bin takipçi ne demek; sosyal medya kullananlar bunu çok daha iyi bilirler.
Bu davranış, siyasette pek rastlanmayan bir nezaket ve ahlâk örneğidir. Birçok kişi “çocuğuma, torunuma kalsın” diyebilecekken, Karamoğluoğlu emaneti sahibine teslim etmiştir.. Bu, sadece bir sosyal medya hesabı değil; aslında sadakatin, emanete riayetin sembolüdür. Küçük gibi görünen bu davranış, üzerine emanet verilen ve emaneti kendine kalkan yapanlara, tüm Saadet Partisi teşkilatlarına ve tüm Milli Görüş camiasına büyük bir ders niteliğindedir. Allah kendisinden razı olsun ve sağlık, sıhhat ve afiyet versin.

Görevden Alınsa da Küsmeyen Bir Duruş: Mustafa Kurdaş
Milli Gazete’nin eski Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, kongre sürecinden sonra bir şekilde GYY görevinden alınmasına rağmen kenara çekilmedi. Aksine, Genel Başkan Mahmut Arıkan’ın yanında yer aldı, danışmanlık görevini üstlendi ve teşkilat çalışmalarına aktif katılım gösterdi. Balıkesir il sorumluluğunu başarı ile yürütmektedir. Global Sumud Filosunda aldığı aktif görevi başarı ile yapmıştır.
Bugün birçok kişi görevden alınınca küsüp kenara çekilirken, Mustafa Kurdaş güzel çalışmaları ve gayreti ile örnek olmaktadır. İl- ilçe dolaşarak divanlara katılması, tabanla buluşması ve sanki GİK görevi verilmişçesine gayret göstermesi Milli Görüş ahlakının bir yansımasıdır. Bu tavır, özellikle küsen ve geri çekilenlere güçlü bir mesaj niteliğindedir. Mustafa beyden de Allah razı olsun.
Samimiyet ve Uyumun Adı: Salih Turhan
MGV ve Anadolu Gençlik Derneği Genel Başkanımız Salih Turhan da kongre sürecinde farklı düşüncelere ve fikir ayrılıklarına sahip olmasına rağmen, kongre sonrası Genel Başkan Mahmut Arıkan’ın yanında saf tuttu. Kişisel görüşlerini bir kenara bırakarak Milli Görüş çizgisine bağlılığını göstermiş oldu.
Gazze meselesinde yürüttüğü çalışmalar, Anadolu Gençlik teşkilatlarını harekete geçirmesi ve birlik ruhunu pekiştirmesi, onun samimiyetini ortaya koydu. Salih Turhan’ın bu gayreti, dava ahlakını ön planda tutmanın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Mevlam Salih Turhan beyden de razı olsun.
Kaybetse de Çekilmeyen Bir Tavır: Birol Aydın
İstanbul Milletvekilimiz Birol Aydın’ın kongre sonrası tavrı da dikkate değerdir. Doğru ve yanlış Genel Başkanlığa aday olmuş, seçimi kaybetmiş, fakat küsmemiştir. Tam tersine, kongre sonrası sahaya inmiş, teşkilatlarla buluşmuş ve tabanla hasbihal etmeye devam etmektedir.
Bugün birçok siyasetçinin kaybettikten sonra geri çekildiği, ortadan kaybolduğu bir ortamda, Birol Aydın’ın bu gayreti örnek alınmalıdır. Meclis’teki çalışmalarına devam etmesi, kongre kaybına rağmen yılmaması, il il toplantılara katılması dava bilincinin samimi bir göstergesidir.

Milli Görüş’ün İhtiyacı: Küslükleri Bırakıp Yeniden Birlik Olmak
Selman Esmerer’den Temel Karamoğluoğlu’na, Mustafa Kurdaş’tan Salih Turhan ve Birol Aydın’a kadar verilen bu örnekler, aslında Milli Görüş’ün nasıl yaşanması gerektiğini bizlere göstermektedir. Dava için şahsi menfaatlerden vazgeçmek, küslükleri bırakıp birlik olmak, emanete sahip çıkmak ve gerektiğinde teslim ederek nefsi yenmek en büyük imtihandır.
Bugün kenara çekilmiş olan birçok isim; Sayın Prof. Dr. Mustafa Kamalak, İlyas Tonguç, Abdullah Sevim, Harun Macit, Mustafa Köylü, Prof. Dr. Mete Gündoğan gibi değerli isimlerin, hatta tüm illerde bir şekilde kenarda bekleyen abilerin yeniden sürece dâhil olması, teşkilatların daha da güçlenmesine ve yeni bir heyecana vesile olacaktır. Çünkü Milli Görüş’ün hem onlara hem de onların Milli Görüş’e ihtiyacı vardır.

Milli Görüş’ün Geleceği İçin Örnek Olmak
Milli Görüşçü olmak sadece slogan atmak ya da bir unvana sahip olmak değildir. Milli Görüşçü, makamla değil davayla ölçülür. Nefsiyle değil, fedakârlığıyla anılır. Ve en önemlisi, emanete sadık kalır.
Milli Görüş Davasında Prof. Dr. Necmedddin Erbakan isminin önemini anlatmaya gerek yok. Ancak 45-50 yıllık dava sürecinde; Oğuzhan Asiltürk, Recai Kutan, Şevket Kazan, Temel Karamollaoğlu, Süleyman Arif Emre, Lütfi Doğan, Fehim Adak, Ahmet Tekdal, Yasin Hatipoğlu vb. büyüklerimizin varlığıda çok ama çok önemlidir. Bu elleri öpülesi büyüklerimiz, tüm Milli Görüşçülere bir şekilde dokunmuşlar ve bizlerin yetişmelerinde çok ama çok faydaları olmuştur. Her bir Milli Görüşçü bir sıkıntıya düştüğünde gecenin 2’sinde bile bu ağabeyleri arayabilmiş ve sorunlarını rahatlıkla çözebilmiştir.

OĞUZHAN ASİLTÜRK
Milli Görüş sadece lidere dayalı bir sistem değildir. Her koşulda Milli Görüş liderinin yanında durabilecek, teşkilat mensuplarına ağabeylik yapabilecek, bizlere örnek olacak yeni; Oğuzhan Asiltürk, Recai Kutan, Şevket Kazan, Temel Karamollaoğlu, Süleyman Arif Emre, Lütfi Doğan, Fehim Adak, Ahmet Tekdal, Yasin Hatipoğlu vb. büyüklerimize de kesinlikle ihtiyaç vardır.
İşte bu nedenle; Selman Esmerer’in gayretinde, Temel Karamoğluoğlu’nun emanete sadakatinde, Mustafa Kurdaş’ın azminde, Salih Turhan’ın samimiyetinde ve Birol Aydın’ın dava bilinci bize bu büyüklerimizden esintiler göstermiştir. Hepsinden Allah razı olsun. Mevlam ayaklarını sabit kılsın.
Selam ve dua ile…
Ertuğrul Köse