Tarihe Damga Vuran Kadınlar: Kastamonu Kadınının Fedakârlık Dolu Yolculuğu

Tarih boyunca Türk kadını, zor zamanlarda gösterdiği cesaret ve fedakârlıkla milletin kaderini değiştiren önemli roller üstlenmiştir. Bu kadınların başında ise Kastamonulu kadınlar gelmektedir. Hem Osmanlı döneminde hem de Cumhuriyet’in kuruluş sürecinde Kastamonu kadını, ekonomik, sosyal ve askeri alanda gösterdiği çabalarla adeta destan yazmıştır. Bu yazıda, Kastamonu kadınının tarihsel süreçteki etkilerini ve kahramanlık öykülerini daha yakından inceleyeceğiz.

Milli Mücadelede Kastamonu Kadınının Efsanevi Direnişi

Kurtuluş Savaşı’nın en kritik cephelerinden biri cephe gerisidir ve Kastamonulu kadınlar bu cephede büyük bir görev üstlenmiştir. İnebolu Limanı’ndan Ankara’ya uzanan İstiklal Yolu’nun bel kemiğini oluşturan kadınlar, cephane ve mühimmat taşıyarak milli mücadeleye hayat vermiştir. Bu kahramanlardan biri de Şerife Bacı’dır. Soğuk kış gecelerinde donma pahasına cephaneyi koruyan Şerife Bacı, Türk kadınının vatan sevgisini simgeleyen unutulmaz bir figür haline gelmiştir.

Sakarya Savaşı’nda da Kastamonu, özellikle Tosya bölgesinden kadınlar, kağnılarla silah, sırtlarında bebekleri ve beşikleriyle mühimmat taşımış; Ilgaz Dağları’nı aşarak cepheye destek olmuşlardır. Bu süreçte sadece taşıma değil, aynı zamanda direnişin ahlaki boyutu da dikkat çekicidir. Kadınlar, asker kaçaklarına yardım etmeyip onları karakollara teslim ederek disiplinin ve birlik ruhunun korunmasına katkı sağlamışlardır.

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e: Ekonomiden Eğitime Kadının Yükselişi

Osmanlı döneminde Kastamonu, Anadolu’nun kültürel ve ekonomik açıdan gelişmiş şehirlerinden biriydi. Kadınlar, dokumacılık, el sanatları ve tarımda aktif rol oynayarak hem aile ekonomisine katkı sunmuş hem de geleneksel el emeği ürünleriyle şehre kimlik kazandırmıştır. Taş baskı kumaşları ve diğer yerel ürünler, kadınların maharetli ellerinde hayat bulmuştur.

Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte Kastamonu’daki kadınlar, eğitim ve sosyal haklar açısından da büyük bir dönüşüm yaşadı. Şapka İnkılabı’nın ilk mitinginin Kastamonu’da yapılması tesadüf değildir. 1925 yılında Atatürk’ün bu şehirde gerçekleştirdiği konuşmalar, kadınların sosyal hayatta daha görünür hale gelmesini teşvik etti. Kastamonulu kadınlar 1930’lu yıllarda yapılan yerel seçimlerde aktif olarak oy kullanmış ve yönetime katılmışlardır.

Kadın Dayanışması ve Modern Kastamonu Kadını

Günümüzde Kastamonu kadınları, hem geleneksel meslekleri sürdürmekte hem de çağdaş iş kollarında güçlü şekilde yer almaktadır. Kadın kooperatifleri aracılığıyla organik tarım, el sanatları ve turizm gibi alanlarda üretime katkıda bulunan kadınlar, aynı zamanda ekonomik bağımsızlıklarını da kazanmış durumdadır. Bu gelişmeler, geçmişin fedakâr kadınlarının mirasını yaşatmakta ve Kastamonu’nun kadın odaklı gelişimini sürdürmesini sağlamaktadır.

Unutulmayan Kadın Kahramanlar: Şerife Bacı ve Hafız Selman İzbeli

Kastamonu’nun kadın kahramanları arasında öne çıkan diğer bir isim de Hafız Selman İzbeli’dir. Kastamonu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Kadınlar Kolu kurucularından biri olan Selman Hanım, şehirdeki kadınları örgütleyerek cepheye kazak, fanila ve çorap göndermelerini sağlamıştır. Aynı zamanda Kastamonu’nun ilk kadın meclis üyesi olmasıyla siyasi alanda da öncü bir rol üstlenmiştir.

Tarihe Sığmayan Cesaretin Adı Kastamonu Kadını

Kastamonulu kadınlar, tarih boyunca sadece evlerinin değil, vatanın da direği olmuşlardır. Cephede savaşan asker kadar değerli bir görevi sırtlayan bu kadınlar, Anadolu kadınının vefa, cesaret ve fedakârlıkla yoğrulmuş kimliğinin yaşayan temsilcileridir. Onların hikâyesi yalnızca geçmişin değil, geleceğin de ilham kaynağı olmaya devam edecektir.

İçim yaneyo, diyerek üşüyen değil, yanan yürekleriyle toprağa iz bırakan Kastamonulu kadınlar; sizler, tarihin sessiz kahramanlarısınız.