enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

Evlerimizde Huzur ve Bereket Nasıl Olur (İşte 8 Altın kural)

Bir ailede veya yerde bireylerin evde huzur ve mutluluk içinde olabilmelerinin olmazsa olmaz ilk şartı karşılıklı sevgi ve saygıdır. Yani birbirlerine karşı hoşgörü, sabır ve incelik olmalıdır. Peki Evlerimizde Huzur ve Bereket Nasıl Sağlanır?

Evlerimizde Huzur ve Bereket Nasıl Olur (İşte 8 Altın kural)
A+
A-

EVLERİMİZDE HUZUR VE BEREKETİN TESİSİ İÇİN TAVSİYELER

a) Eşinize ve Ana-Babalarınıza Saygısızlık Etmeyin.

Kişi en fazla ailesi ile birlikte olduğu için en fazla onlara iyimser ve vefalı olmak durumundadır. Eşine, anne-babasına ve aile efradına karşı nankörlük yapmamalı, onlara karşı vefalı olmalıdır. Kendisine yapılan iyiliklere karşı kıymet bilmeli, teşekkür etmelidir. Aile bireyleri arasında birbirlerine ihanet edenler, aile ve toplum içinde sevilmediği gibi Allah cc de sevmediğini şu Ayet-i Kerime ile bildiriyor:

“Allah hiçbir haini ve hiçbir nankörü sevmez.” (Hac 38).

b) Sevginizin Gereğini Yerine Getirin.

İnsan eşini ve çocuklarını çok sevmeli ve sevgilerinin gereklerini de yerine getirmelidirler. İnsan çok sevdiği eşini ve çocuklarını Cehennemde yanmasınlar diye sabah namazına kaldırırlar. Kendisi eve haram lokma getirmediği gibi onların da harama bulaşmamaları için elinden geleni yapar. Onları kredi, faiz, kumar, içki, yalan, dedikodu gibi Allah’ın cc yasakladığı şeyleri işlememeleri için gayret eder. Dizi, internet, ve televizyon bağımlısı olmamalarını sağlar. Allah cc Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:

“… Yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden sakınınız.” (Bakara 24).

Yani hiçbir kimse sevdiği kişinin ateşte yanmasını istemez. O halde insan, hem kendini, hem de sevdiklerini başta aile fertleri olmak üzere Cehennem ateşinden korumak için elinden gelen gayreti göstermelidir.

c) Uyarmaya, İkaz Etmeye Önce Ev Halkından Başlayın.
Tebliğ ve davete en layık olan öncelikle aile fertleridir. Peygamber Efendimiz (sas) de Peygamberlik verildiğinde önce eşi Hz. Hatice annemizden başlamış ve halkayı giderek genişletmiştir. Bizler de öncelikle namazı önce ailemize tavsiye edeceğiz, tesettürü önce ailemize tavsiye edeceğiz. Günahlardan sakınmalarını öncelikle ailemize ikaz edeceğiz. İslam hükümlerinin yaşanabilir ve hakim olması için çalışmalarını öncelikle ailemizden isteyeceğiz. İdeallerimizi gerçekleştirmek için önce ailemizden yardım dileyeceğiz. Çünkü Allah cc şöyle buyuruyor:

“Uyarmaya önce en yakın akrabalarından başla.” (Şuara 214).

d) Ne Yaparsanız Onun Karşılığını Alacağınızı Unutmayın.

Siz eşinize ve çocuklarınıza karşı dürüst olursanız, bilmelisiniz ki onlar da size karşı dürüst olurlar. Siz onlara karşı merhametli olursanız onlar da size karşı merhametli olurlar. Siz iffetli, namuslu ve doğru olursanız onlar da olurlar. Siz ebeveynlerinize karşı şefkatli, sevecen, yardımsever olur, onları sahiplenirseniz, onlar da ileride size sahip çıkacaklardır. Evlatları tarafından sevilip sayılmayan, itaatsizlik gören kimseler, mutlaka onlar da kendi ebeveynlerine karşı isyan eden kimselerdir.

İyi bilinmelidir ki, hiçbir öğüt, hiçbir eğitim, hiçbir sohbet, hiçbir va’zü nasihat, iyi örnek olmak kadar etkili değildir.

e) Dünyayı Kurtarmanın Yolunun Önce Aileden Geçtiğini Unutmayın.

Kişi önce kendinden ve ailesinden sorumludur. Kendine faydası olmayan birinin de başkalarına faydası olması imkansızdır. İslam ülkelerinin genelinde can, inanç, sağlık, eğitim ve yönetim sorunu var. Bir kimsenin bu sorunların hepsini ortadan kaldırması imkansızdır. Elbette hakkın hakim olması için gereken çalışmaları yapacaktır. Ama bu çalışmaların en önemlisi öncelikle ailenin kurtarılmasıdır.

Ailenin küçük bir devlet, devletin de büyük bir aile olduğunu düşünürsek öncelikle ailemizi imar edeceğiz. Ailenin ihmal edilmesi kişiye vebal olarak yeter. Çünkü kişinin öncelikli sorumluluğu ailesidir.

İbni Ömer (ra) dan rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz aleyhisselâm şöyle buyurdu:
“Hepiniz çobansınız. Hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Âmir memurlarının çobanıdır. Erkek ailesinin çobanıdır. Kadın da evinin ve çocuğunun çobanıdır. Netice itibariyle hepiniz çobansınız ve hepiniz idâre ettiklerinizden sorumlusunuz.” (Buhârî, Cum`a 11).

Ailede yapılan her ihmal muhakkak, itikadi, ameli ve ahlaki bir olumsuzluğa neden olur. Bir anne babaya da bu vebal fazlasıyla yeter. Böyle bir ihmallik telafisi olmayan sonuçlar doğurabilir. Sonunda da, aile bireylerinin hüsrana uğramalarına sebebiyet verdiği için, kendisi de ziyana uğrayanlardan olur.

Allah cc bu konuda şöyle buyuruyor:

“Asıl ziyana uğrayanlar, kıyamet günü kendileriyle birlikte ailelerini de ziyana uğratanlardır.” (Şura 45).

f) Sahip Olduklarınıza Şükretmeyi, Hatalarınıza da İstiğfar Etmeyi İhmal Etmeyin.

Evlerimizde şükrü ve istiğfarı eksik etmemeliyiz. Sahip olduğumuz nimetlere şükretmek, evimizin bereketini artırır. Şükürle alakalı olarak Allah cc şöyle buyuruyor:

“Eğer şükrederseniz Allah size niye azap etsin ki.” (Nisa 147).

Hatasız kul olmadığını ve bizim de istemeden de olsa günaha girebileceğimizi bilerek, dilimizden istiğfarı düşürmemeliyiz. Bu konuda da Rabbimiz Teala cc şöyle buyuruyor:

“Allah istiğfar ettikleri müddetçe onlara azap edecek değildir.” (Enfal 33).

g) Haram-Helal Sınırlarına Dikkat Edin.

Bir müslüman öncelikle evine haram girmemesine, iaşesine haram bulaşmamasına özen göstermeli, bu hususta aşırı dikkatli olmalıdır. Müslüman, faiz giren evde huzur olmayacağını, haram giren evde salih nesiller yetişmeyeceğini, nezaket ve inceliğin olmadığı evde afiyetin olmayacağını, yalan söylenen evde dürüstlüğün olmayacağını, ebeveynlerine itaat gösterilmeyen bir evde bereketin olmayacağını bilir. Bu haramların ahirette bir cezasının olduğu gibi, dünyadaki tezahürü de bu olumsuzluklardır.

Namazların kılınmadığı, kişilerin bireysel olarak sorumluluklarını yerine getirmediği, kısaca Allah’ın cc emir ve yasaklarının yerine getirilmediği bir evde huzur ve düzen olmaz.

h) Evde İstişareye Önem Vermekle Birlikte, İktidarınızı Kaybetmeyin.

Bir mahallenin muhtarı, bir şehrin belediye başkanı, bir ülkenin başbakanı olduğu gibi, evin de yöneticisi aile reisi olarak babadır. Baba önemli işlerde eşiyle, hatta çocukları ile de konuyu istişare eder ve ondan sonra karar verir.

Fakat bir evde, anne yemek yaparken dizi izler, baba kanal kanal haber, spor ve magazin programları izler, çocukların her biri kendi oda ve kanepelerinde internet ortamında kendi hallerinde, yemekler toplu olarak yenmiyor, yemek saati belli değil, kimse kimseyi namaz için uyarmıyorsa o evde aile reisinin hakimiyeti bitmiş, o evde huzur, güven ve mutluluktan eser kalmamış demektir.

Aile reisi olan baba önce kendisi bilinçli ve eğitimli olacak, sonra da bu aile gemisinin sahil-i selamete ulaşması için geminin dümenini sağlam tutacaktır.

Bilinmelidir ki gemiyi hızlı sürene değil, dalganın ve rüzgarın yönüne göre hareket edip gemisini, yolcu ve mürettebatıyla birlikte karaya sağ salim çıkarabilene kaptan denir.

Bekir AYDIN
Aile Danışmanı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.