enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

Eski Halk (Kocakarı) Takvimi Nasıldı (Bir Yıl Kasım ve Hızır Nasıl Hesaplanırdı?)

Eski takvime göre bir yıl iki bölüme ayrılır. Birinci bölüm “Kasım Günleri” ismini alır ve 180 gün olarak kabul edilir; 8 Kasım’da başlar, 5 Mayıs’ta sona erer. İkinci bölüm ise “Hızır Günleri” olarak adlandırılır ve 186 gün olarak hesaplanır; 6 Mayıs’ta başlar, 7 Kasım’da sona erer.

Eski Halk (Kocakarı) Takvimi Nasıldı (Bir Yıl Kasım ve Hızır Nasıl Hesaplanırdı?)
1 Mart 2024 11:00 | Son Güncellenme: 1 Mart 2024 11:30
A+
A-

Kocakarı ayları nasıl sayılır? Kocakarı hesabına göre bugün ayın kaçı? Kocakarı ayları ne zaman? Mart dokuzu ne zaman? Kocakarı soğukları ne anlama gelir? Kocakarı soğukları ne zaman gelecek? Kocakarı ayları ne zaman? Kocakarı soğukları Martın kaçı? Kocakarı ilacı var mı? Kocakarı ne demek?

 

1980’li yıllarda Çocukluğumuzda büyüklerimiz Mart ayında bugün Kasım’ın kaçı olmuş diye sorarlardı. Tabi bizde şaşırırdık. Eee şimdiki gibi google’da yok ki hemen tıklayıp bakasın. Ama takvim yapraklarına dikkatli bakınca yazardı.

Kasım 180 çeker derlerdi. Dedelerimizin cebinde bir Tren resimli köstekli saat birde takvim yaprağı eksik olmazdı. Şimdinin akıllı telefonları onlardı o zaman…

Takvimde olduğu gibi Hava durumu tahminleri de çok ilginçti. Kocakarı soğukları, Mart dokuzu, zemheri, karakış  orak mevsimi, gün dönümü, cemre zamanı vb. sözcük ve terimleri Çocuklukta anlamazdık ama bir çoğu da aklımızda kalmış işte. İnanın bugünün teknolojinden daha sağlıklı rüzgarın yönüne göre, güneş batarken ki rengine göre hava durumu tahmini yapılırdı ve çok isabet sağlanırdı. Ve bu tahminleri yapanlar cebinde takvim yaprağı gezdirenler okuma yazma da bilmezlerdi.

İşte o eski Halk yani Koca karı takvimi ve o ince detaylar

Takvimlerimizde genel sayılı günler olduğu gibi Kastamonu’da mahalli sayılı günler vardır. Bu günler genellikle ani hava değişikliklerini doğuran Güneş’in burç değiştirme zamanlarına rastlar. Özellikle bağ ve bahçe ile uğraşanların takip ettiği bu günlerin çoğu genel takvimin günlerine uymakla beraber, bazıları sadece Kastamonu ikliminin özelliklerinden kaynaklanmaktadır.

Eski takvime göre bir yıl iki bölüme ayrılır. Birinci bölüm “Kasım Günleri” ismini alır ve 180 gün olarak kabul edilir; 8 Kasım’da başlar, 5 Mayıs’ta sona erer. İkinci bölüm ise “Hızır Günleri” olarak adlandırılır ve 186 gün olarak hesaplanır; 6 Mayıs’ta başlar, 7 Kasım’da sona erer. Baharın gelişi eski takvime göre Kasım Günleri içinde üç aşamada gerçekleşir ki bunların her birinde gökten bir cemre düştüğüne inanılır. “Cemre”, “ateş topu” anlamına gelen Arapça bir kelimedir. Şubat ayında bu hayalî topların düşmesiyle hava sıcaklığının yavaş yavaş artmaya başladığına inanılır. Birinci cemrenin Kasım Günleri’nin 105. gününde yani 20 Şubat günü havaya, ikinci cemrenin yine Kasım Günleri’nin 112. gününde yani 26-27 Şubat günü suya ve üçüncü cemrenin de 119. gününde yani 4-5 Mart tarihinde toprağa düştüğü kabul edilir.


 Cemre bu evreleri tamamlayıp toprağa düştükten sonra artık kış mevsiminin kesin olarak sona erdiği ve baharın başladığı varsayılır. Artık bu tarihten itibaren kalıcı soğuklar olmaz, hatta kar yağsa bile hiçbir şekilde tutmaz. Cemrelerden sonra her ne kadar bahar gelmiş sayılsa da, Mart ve Nisan aylarında bazı sayılı günler vardır ki, bu günler genellikle bağ ve bahçe işi ile uğraşanların korkulu rüyasıdır.

Eskiden Aylar ve Sayılı Günler Nasıl Hesaplanırdı?

Zemheri Ayı 14 Ocak – 13 Şubat
Gücük Ayı 14 Şubat – 13 Mart
Mart Ayı 14 Mart – 13 Nisan
Abrul Ayı 14 Nisan – 13 Mayıs
Mayıs Ayı 14 Mayıs – 13 Haziran
Kiraz Ayı 14 Haziran – 13 Temmuz
Orak Ayı 14 Temmuz – 13 Ağustos
Ağustos 14 Ağustos – 13 Eylül
İlk Güz 14 Eylül – 13 Ekim
Orta Güz 14 Ekim – 13 Kasım
Son Güz 14 Kasım – 13 Aralık
Kara Kış 14 Aralık – 13 Ocak

Rumi Takvim Miladi takvimden 13 gün sonra gelir. Miladi takvim 14 Ocak olunca Rumi 1 Zemerir olur.

Mart Kapıdan Baktırır Kazma Kürek Yaktırır

Sayılı günlerin en önemlilerinden biri, eski takvime göre “Mart dokuzu” denilen ve 22 Marta rastlayan gündür. Bu günde, Güneş koç burcuna girer ve gece ile gündüz eşit hâle gelir. Hava sıcaklığının gece sıfırın altında 20-25 dereceye kadar düştüğü görülmüştür; don ve kar fırtınası olabilir ya da “Şıvgın” denilen sulu kar yağabilir. Mart ayının dokuzundan dokuz gün sonra,“Dokuzun Dokuzu” denilen gün gelir ki, bu gün hava çok soğuk olur; hatta fırtına ya da kar görülebilir. Yeni uyanan veya çiçek açan ağaçları soğuk vurur.

Hıdırellez Nedir Nasıl Hesaplanır?

“Kork Aprılın Beşin’den, Camışı ayırır eşinden”

13- 14 Nisan günlerine rastlayan “Mart Otuzu” da ‘Mart Dokuzu’, ‘Dokuzun Dokuzu’ ya da ‘Mart Otuzu’ sözü ile sayılı günlerden kabul edilir. 18 Nisana rastlayan sayılı güne “Aprıl Beş” denir. Halk arasında “Kork Aprılın Beşin’den, camızı ayırır eşinden, hele hele on beşinden” sözleri ile bu günlerin tehlikesi belirtilir. Aprılın beşinde tohum ya elde olmalıdır ya da yerde. Zira tohum, önceden ekilmiş ve filizlenmiş ise muhakkak soğuk alır. “Aprılın Beşinin Beşi” ve “Sitte-i Sevr” (Güneş’in boğa burcunda bulunduğu Nisan ayında fırtınalarıyla meşhur altı gün) de soğuk yapan korkulu günlerden olup 21-26 Nisan günlerine denk gelir. Nihayet 6 Mayıs Hıdrellez (Hızır-İlyas) gününe gelindiğinde artık tam olarak bahar gelmiş demektir. Bu günlerde kırlara gidilir, “dazdazlar” (bir çeşit piknik) kurulur ve eğlenceler düzenlenir.

Koca Karı Soğukları ve Soğuk Hava Dalgaları Nasıl Hesaplanırdı?

Koca Karı Soğukları (Berdelâcuz) 4 Mart 17 veya 18 Mart
Gün Dönümü Fırtınası 8 Mart 21 veya 22 Mart
Abrulun Beşi Soğukları 5 Nisan 18 Nisan
Sitte-i Serv Soğukları 7-12 Nisan 20-25 Nisan

Erbain Kasımın en şiddetli günleri de gün dönümü denilen 22 Aralıkta başlayan erbaindir.
Kışın en karlı, tipili ve soğuk zamanıdır.
Halk arasında “zemherir, karakış” da denilen bu günler 31 Ocak’a kadar 40 gün sürer ise de, bazı seneler hafif, bazı seneler şiddetli ve uzun olduğundan kesin süre tayin edilmez.
Hamsin Erbainden sonra 21 Marta kadar devam eden “Hamsin” girer ve 50 gün sürer.
Fakat şiddeti erbain kadar değildir.
Eskiden erbainin çıkması ile halk arasında kurbanlar kesilir ve bu günler hasta olmadan, sıhhatli atlatıldığı için Allah’a şükredilir; eşe-dosta ziyafetler verilirdi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.