“Eşim Çanakkalede Şehit Oldu” (Kastamonulu Deli Başçavuşun Unutulmaz Hikayesi)

DELİ BAŞÇAVUŞ’TAN İCAZET

Yıl 1930’lu yıllar… Kastamonu Kaşçılar civarından 40’lı yaşlarda bir kadın köyün 12-13 yaşlarında çocuklarıyla on eşekli bir kafileyle Kastamonu ya odun satmaya gelirler.

Bugünkü Anadolu Hastanesi’nin bulunduğu Olukbaşı mevkiinde ormancılar bu grubu yakalarlar ve eşekleri dönemin Orman Müdürlüğü tarafına çevirirler.

Kadın
“Ben Başçavuş ile görüşmek istiyorum” der.

Bu sözü duyan Başçavuş:
“Buyur ana!

Ne diyecektin?”

Kadın söze devam eder:
“Baş Efendi eşim Çanakkale de şehit oldu.
Eltimin Beyi de Rum Sindi Savaşı’nda şehit oldu. İki çocuk benim var. İki de eltimin çocuğu dört. İki de biz altı. Yaşlı bir kayınpederim ve kayınvalidem var. İki de onlar sekiz. Ben bu parayla duz ve kaz alacağım.”

Başçavuş der ki: “

Hanımefendi bu soylediklerin doğru mu?”

Kadın der ki:

“Sen devletsin!
Doğru olup olmadığını sen benden daha iyi bilirsin.”

Başçavuş hemen iki askeri askerlik şubesine gönderir ve bu olayın doğru olup olmadığını araştırır.
Evet kadının dediği doğrudur. Kocası Çanakkale de eltisinin beyi de Rum Sindi savaşında şehit olmuştur.

Başçavuş 10 eşekli kafilenin odunlarını kendisi satın alır. Dönemin bir eşek odunun fiyatı 1 lira ise başçavuş 1.25 ten satın alır ve eşine de çocukların ve kadının karnını güzelce doyurun der. Kadının eline de bir kağıt verir. Ve kağıt da şu anlamlı sözler yazar:
Her zaman iki eşek yükü odun satabilirsin. Buna da idare-i maslahat denir.

Basçavuş
Imza

Mustafa Gezici
Tarihçi