enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

“Bu Milletin Küllerini Üfleseniz Altından İman Çıkıyor”: Ezan Okunurken Gençlerin Hali İnanılmazdı

Eyüp Kültür Merkezi’ndeki bir nikâhla başlayan günüm, yine Eyüp’te yatsı ezanıyla son bulan anlamlı bir tefekküre dönüştü. Gençliğe, imana ve kutsallara dair önemli bir ders aldım.

“Bu Milletin Küllerini Üfleseniz Altından İman Çıkıyor”: Ezan Okunurken Gençlerin Hali İnanılmazdı
3 Temmuz 2025 00:03
A+
A-

Geçtiğimiz cumartesi günü saat 15:00’da Eyüp Kültür Merkezi’ndeki bir nikâha katılmak üzere 14:15’te konuma vardım. Yer Esenler Erok stadının arkası ve Silahtarağa Tramvay Durağı’na çok yakın lokasyonda idi. Biraz erken gittiğim için minaresini gördüğüm camiye doğru yürümeye başladım. Cami Silahtarağa Camii imiş ve öğle namazımı eda ettikten sonra çevrede kısa bir gezintiye çıktım. Ağaçların altındaki yeşil alanlar, park düzenlemeleri ve gölge yapan büyük ağaçlarla dolu yeşillik manzara çok hoşuma gitti. Bağcılarda böyle yerler hep bina doldu, tıpkı Ataşehir gibi. Sabah evden çıkarken de çocuklarla akşam Yenikapı veya Fener Balat’a gidip oturup çay içelim diye anlaşmıştık. Buraları böyle görünce İçimden, “Akşam buraya gelip, çayı burada içsek çocuklarla” diye geçirdim.

15:30’da biten nikah sonrası Kastamonulu büyüğümüz Baha Kalay beyi evinde ziyaret ederek hem geçmiş olsun dedik, hem de hasbihal edince işimiz akşam 18:00 civarı anca bitti. Eve gidip çocukları alıp geri gelmek saat 20:00 civarlarını buldu. Fener Balatta çok yoğun olunca, gündüz içimden geçirdiğim iç sesimin dediği oldu ve yine Eyüp Kültür merkezinin oraya gitmek zorunda kaldık. Ancak gündüz sakin gördüğüm yerler, akşam üzeri gençlerle dolup taşmıştı. Kültür merkezinin önündeki yan yol full araba dolu idi, park yeri bulmak çok zordu. Ayrıca müzik, kahkaha, eğlence, içki, araçlardan taşan sohbetler… Açık havada kurulan bir gençlik konserleri gibiydi adeta…

Koltuklarda oturup bacaklarını camlardan dışarı çıkaranlar mı dersiniz, dans edenler mi, oynayanlar mı, her arabadan farklı bir müzik mi dersiniz, kısaca ne ararsanız vardı yani orada.

Biz arabamızı orada park edip, Silahtarağa durağından geçip oradaki alana gittik ama oralarda dop doluydu. Neyse yine bulduk bir yerde oturduk. Burada herkes ailesiyle gelmiş, çok sakindi. Sadece ortada çocuklar oynuyordu.

Müzikten Sessizliğe: Ezanla Gelen Sarsıcı An

Ben geç vakit bir ara arabanın yanına gittim. Orası hala canlıydı, gençler eğleniyor, müzik dinliyor, içiyorlar, oynuyorlar, bağırıyorlar ve sohbet ediyorlardı. Kimileri arabalarında oturmuş, yüksek sesle müzik dinliyor, kimileri çimlerin üstünde keyifli vakit geçiriyordu. Bende hayretler içinde bakarken tam o sırada, 100 metre mesafede bulunan Silahtarağa Camii’nden yatsı ezanı okunmaya başladı. Ama ne başlamak…

Ve işte o an…

Sanki görünmeyen bir komutan, binlerce askere “hazır ol!” komutu vermiş gibiydi. Bir anda her şey durdu. Ne müzik kaldı, ne ses, ne kahkaha. Ne bağırış, ne çağırış… Herkes saygı duruşunda gibiydi. O an, inancın insanın derinliklerinde nasıl bir yer tuttuğunu bizzat gördüm, şahit oldum. Bir kişi bile saygısızlık etmedi. Kimse ezanı bastırmaya çalışmadı. İçiyorlardı belki, eğleniyorlardı ama ezana duyulan saygı, tüm o görüntüleri susturdu. Hocanın sesi güzeldi hem inletiyor hemde uzattıkça uzatıyordu ezanı.. Bakayım dedim ezan bitişini bekleyecekler mi diye düşündüm. Beklemezler herhalde diye de öngörüşüm vardı. Ama hoca uzattıkça o içen, o bağıran, o oynayan gençlerden bir tanesi bile acele etmedi ve ezan bitene kadar öylece beklediler.

“İçiyordu, Gülüyordu, Bağırıyordu… Ama Ezanla Her Şey Sust(u): Sanki Leman’a Cevap Buradaydı”

“Bu Milletin Küllerinden İman Çıkar”

Rahmetli Erbakan Hoca’nın dediği gibi: “Bu milletin küllerini üflesen altından iman çıkar.
İşte ben, o cumartesi akşamı bu söze şahit oldum. Bu milletin mayasında hâlâ iman var. Belki namaz kılmıyor, belki oruç tutmuyor ama ezana, dine, kutsala saygısı hep baki. Ve inşallah hep böyle kalacak. Tıpkı eskiden köylerimizde olduğu gibi; içen de olurdu ama perşembe akşamları içilmez, Cuma çıkana kadar içilmez, üç aylar ve bayramlar gelince saygıdan bırakılırdı.

“Bir Ezanla Susan Gençlik, Leman gibilerin Maskesini Düşürür”

Bugün de gençliğimizin içinde o kıvılcım var, iman var. O kıvılcım söndürülmemeli, hakaretlerle, alaylarla bastırılmamalı. Hele ki bir karikatür uğruna inançla alay etmeye kalkmak, bu milletin sabrını sınamaktır. Bu millet peygamberine, ezanına, bayrağına sahip çıkmayı bilir. Dün olduğu gibi, bugün de.


Değerlerimizle Oynamayın

Ey karikatürist, ey Leman, ey akıl hocaları…

Muhammed ismiyle, peygamberle, ezanla, bayrakla dalga geçmeyin. Bu milletin değerleriyle oynamayın. Bu millet; Kuranına da ezanına da, Peygamberine de, bayrağına da, Vatanına da sahip çıkar. Ve en önemlisi: Bu milletin evlatlarının kalbinde hâlâ iman var iman.

Ezanın bir anda susturduğu gençler bize şunu fısıldıyor: Bizim küllerimizin altında iman var ne olur onu işleyin, ne olur onunla ilgilenin, ne olur o külleri üfleyin, ne olur bizi nefsimize, şeytana esir etmeyin.!

Gelin bizlerde bu sese kulak verelim ve bu gençliğin küllerini, kırmadan, dökmeden, incitmeden ve küstürmeden üfleyip külün altındaki imanlarını gün yüzüne çıkaralım.

Selam ve dua ile…

Ertuğrul Köse

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.