Baş Hastalıkları 1 : Beyin, Damar, Bayılma ve Göz Hastalıklarının Nedeni ve Tedavi Yöntemleri

  Beyni Kuvvetlendiren gıdalar: Bebeğin fiziki olarak beyninin 2/3’ü 2 yaşına kadar tamamlanır. 10 yaşına kadar da diğer kalan kısmı gelişir. Bebeklere mutlaka 2 yaşına kadar anne sütü veriniz. Beyinle, ceviz içini beraber incelediğinizde, birbirine benzediğini görürsünüz. Çünkü cevizde gümüş iyonu vardır. Vücudumuzun beynin gümüş iyonuna ihtiyacı vardır. Yalnız; ceviz yağlı olup kolesterolü arttırır, damar sertliğine sebep olur. (Kaş yapayım derken göz çıkarmamak için) cevizi yiyenlerin, ceviz yerken cevizi, telafisiyle yemek lazım. Ceviz yaprağı kaynatılıp balla tatlandırılarak 1 su bardağı için, kana karışan yağları temizlesin. Bebeklere de aynı uygulamayı yaşına göre uygulayabilirsiniz. Beyin işçileri bu küre devam etmelidir. Bitkisel Bergamet esansı, zihnî canlılığı arttırır.

Hurma yemek beyni çalıştırır. Kabak çekirdeği yemek beyni çalıştırır. Hurma çekirdeği kavrulup, öğütülür, kahve yapılır. İşte bu kahve beyin işçilerinin yegane içeceği olmalıdır. Çünkü beynin yorgunluğunu giderir. Beyni dinlendirir.

BEYİN DAMAR TIKANIKLIKLARININ NEDENİ VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Bu tıkanıklık, kısmi felçlere de sebebiyet verebilir. Tedavisi: İyi bir teşhis yaptırmak gerekir, modern tıbbın tedavisiyle beraber yan tesiri riski he- men hemen olmayan bitkisel tedaviler de yapılabilir. 2/3 oğul otu, 1/3 karabaş otu karışımına 1 adet limon kabuğuyla beraber doğranıp kaynatılır, çam balıyla tatlandırılıp normal olarak soğuk l’er su bardağı içmeye devam edilir. Yarım çay bardağı halis zeytinyağına 1 limon sıkılıp günde 3 kere içilmeye devam edilir.

  BAŞ AĞRISI Organizmadaki tıkanmalar toplum bünyesini rahatsız eder. Ani stresler, iç zedelenmeler ve hazımsızlıklar sinir sisteminde ahenksizliklere sebep olur. Ani haberler zaafiyet içindeki toplumda bunaltı husule getirir ve daha birçok tesirlerle toplumun başı ağrır Safra yapan saikler toplumun ortak dimağını zonklatır. Kendi kendini kontrol etme sıhhatinden mahrum bile olsa; kramplar, baş ağrıları, toplumun imdat sinyalleridir. Bu ağrılar, aman vermeyen ızdıraplar, migrenler ve meydana getirdikleri asabi ve ruhi tedirginlikleri dondurmak, tedavi etmek çoğu zaman önü alınmaz komplisasyon- ları tevlid eder. Izdırabı, bunalımı, rahatsızlığı dondurmak, daha ciddi iç sıkışma ve arızalara yolaçabilir.

Hazmedemiyeceği, heterojen gıdalarla tegaddi zarureti toplumun nabız atışlarına tesir eder. Sindirim sistemi tazyike maruz kalınca kalbi ve sinir sistemini zorlar. Toplumun sosyal tansiyonunun yükselmesi başağrılarının müzminleşmesine sebep olur. Huzursuzluk, mevzii iç ve dış iltihaplanma ve oksitlenmeler, toplumun üstüne rahatsız edici bas- kıların abanması bir müddet sonra da çığlık attıran, kıvrandıran; derinden acısını hissettiren künt ağrılarla beraber baş dönmesi ve istifra getirir. Yani bu durumlarda toplumun bünyesinin ortak tavrı red ve savunmadır, tepkidir. Toplum bünyesindeki kısmi çürümeler, yorgun sosyal yapıda manevra, hareket kabiliyetini azal- tır. Bunun getirdiği tolerans azalması şiddeti doğurur. Halledilemiyen problemler, beyinde oluşan cendereler, semeresiz meşakkatler, teesssüflerin meydana getirdiği stresler de cemiyet hayatında nefes darlıklarına, baş ağrılarına neden olurlar. Kalbe aşırı yüklenme; merak, sıkıntı, düzensiz bunalım hayatı, ya da inatçılık baş ağrılarımızın sebebidir. Devamlı kaybetme, bitmeyen endişeler, septik bir hayat; sosyal cehennemi teşekkül ettirir.

Zid, zıddın ilacıdır. Soğuk su sancıyı keser. Bize dert derman olur. Bünyemizin aktif yahut pasif tepki göstermesi ve direnmesi hayra alamettir. Yeni bir iklimde doğmak, bilindiği gibi sınanmış ama yaşanmayan düsturları tatbik etmek, atmosferi, havayı değiştirmek kalb ve kafa bütünleşmesini aramak ve bulmak, iptila ve huzursuzluklardan uzak olmak, ümitli ve sevinçli yaşamak, boşalacağı bir Merci’e sevgi ve ihtiram duygularıyla bağlanmak, ruhi gerginlikleri izale eden disipline yönelmiş bir hayat yaşamak, maddi ve manevi gürültülerden kaçmak, vücutlarımızda yağ biriktirmemek, gibi saydığımız komprimelerin üstünde ısrar ve titizlikle durmak suretiyle tedavi, salaha ve sıhhate götürecektir ferdi ve toplumu!

Başağrısının sebeplerini özetleyecek olursak Kabızlık Böbrek hastalıkları Adet düzensizliği Karaciğer rahatsızlıkları. Damar tıkanıklıkları Soğuktan kaynaklanan baş ağrıları

Baş Hastalıklarını Bitkilerle Tedavi Yöntemi:

  Baş ağrısına sebep olan kaynak araştırılıp tedavi edilmeden önce teşhis gere- Söğüt yaprağı yada kabukları kaynatılıp balla tatlandırılarak bir su bardağı içilir. Aspirin söğüt kabuğundan icad edilmiştir. Selvi kozalağı, sinameki karışımı kaynatılıp balla tatlandırılarak 1’er su bardağı içilirse ağrıyı ke- ser. Başa yakın yerlerden hacamatla kan aldırmak faydalı da olsa oldukça tehlikelidir. Çok dikkat etmek ve mutlaka ehline yaptırmak lazımdır. Soğuk bal şerbeti ağrı esnasında içilir. Fesleğen kaynatılıp suyuyla baş yıkanır. Mine çiçeği kaynatılıp balla tatlandırılarak 1’er su bardağı içilir. Karabaş otu, oğul otu karışımı balla tatlandırılarak soğuk olarak birer su bardağı içilir.

BAYILMANIN NEDENİ VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Açlık, yorgunluk, korku, heyecan, aşırı sıcaklık, kansızlık, gibi sebeplerden beyin damarlarına yeterli temiz kan gelmediği için şuur kaybı olur, buna bayılma denir.

Bayılmanın Bitkilerle tedavisi: ◆ Bayılanın ağzına 1 yemek kaşığı sirke ya da limon sıkılır. Hastanın düğmeleri çözülüp, nefes aldırılır, yüzüne başına soğuk (sirkeli olabilir) su dökülür. Biberiye kaynatılıp balla tatlandırılarak 1’er su bardağı içilir.

GÖZ HASTALIKLARININ NEDENİ VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Yapılan araştırmalarda A vitamini gözün görme gücünü arttırdığı ve kazaları önlediği tesbit edilmiştir. A vitamini en fazla olan meyve ise üzümdür. Yani Trafik canavarı ALKOL’ün ilk maddesi üzüm. Rabbim üzüm yiyen insanların gözünü açıyor, fermantasyonla bozulmuş şarabını içenlerin şuurunu kapatıyor. A vitaminini havuç, elma, hurma, incir, üzüm, çilek, yiyerek elde edebiliriz. Bal mumu çiğneyerek A vitamini elde edebilirsiniz.