Artık Muhalefetin Eleştiriyi Bırakıp Çözüm Sunması Gerekiyor

Sürekli iktidarı eleştiriyorsun diye kızan dostlar için bu jez muhalefet için eleştirilerimi ve fikirlerimi paylaşacağım. Ha bu da eleştiri mi demeyin sakın. Cami minarelerini eleştirmek Ak Partiyi eleştirmek oluyorsa bu da muhalefeti eleştirmek olur değil mi?

Ak Partinin ilk 3 döneminde muhalefetin haklı olarak eleştirdiği konular bile toplumda ilgi görmüyor hatta ters bile tepiyordu. Çünkü tüm rüzgarlar Ak Parti lehine esiyordu. Muhalefet, ağzıyla kuş tutsa bir türlü yaranamıyordu. Yaklaşık 12 -13 yıl sürdü bu durum…

2017’den sonra rüzgarlar ilk önce hafif hafifte olsa tersten esmeye başladı. İlk 1-2 yıl bu rüzgarların çok etkisi görünmese de Genel seçimlerdeki stratejiler ve olağanüstü karşı hamleler, sayın Abdullah Gül’ün adaylığı vb. hamleler her ne kadar başarısız gibi dursa da iktidarı rahatsız etmeye başlamıştı.

2019 Yerel seçimlerdeki Chp ve İyi Partinin ittifakı, Saadet Partisinin tüm yerlerde aday çıkarması ve Hdp’nin de Ankara ve İstanbul’da aday çıkarmaması Cumhur ittifakına en büyük sandık darbesi oluverdi.

Tabi artan hayat pahalıkları, dövizdeki artış, tanzim satışlarında rolü çok olmuştu bu seçimlerde…

Hele birde “Yenilen Pehlivan Güreşe Doymaz” misali İstanbul seçimlerinin yenilenmesi muhalefete büyük moral verirken iktidarı adeta çökertmişti…

Daha sonra ki süreçte dolar ve tüm para birimlerinin yükselişi, enflasyonun uçması, işsizliğin zirve yapması, adaletin bitmedi ve ümitsizliğin çoğalmasıyla tersten esmeye başlayan rüzgar kendini iyiden iyiye belli etmeye başlamıştı artık..

Eskiden derdini anlatamayan muhalefet artık derdini anlatmasına bile gerek kalmadı. Çünkü vatandaşın mutfağı da, cebi de, faturaları da cayır cayır yanıyor. Şuanda muhalefet rağbet görmeye başladı ve hatta tek kale maç oynamaya başladı bile..

Artık rüzgarlar muhalefet için esiyor ve esmeye de devam edeceğe benziyor. Tüm yapılan anketlerde fark muhalefet lehine devam ediyor…

ANCAK VATANDAŞ ARTIK GÜVEN ve ÜMİT BEKLİYOR

“Umut, oturup beklemek değildir; umut yıkılan hayallere, bozulan morallere rağmen, eyleme geçmek için ayağa kalkmaktır.”

Artık bundan sonra muhalefet partilerin sürekli Ak Partiyi veya iktidarı eleştirmesine hiç gerek kalmadı bence..

Çünkü;

* Markete giden de iktidarı eleştiriyor.

* Yakıt almaya giden de iktidarı eleştiriyor.

* Ekmek almaya giden de iktidarı eleştiriyor.

* Her faturası gelende iktidarı eleştiriyor.

* Hayvanına yem alan da alamayanda iktidarı eleştiriyor.

* Tarlasına gübre atan da atamayan da iktidarı eleştiriyor.

* Enflasyondan anlayan da anlamayan da iktidarı eleştiriyor.

* Hastaneye giden de gidemeyen de iktidarı eleştiriyor.

* İş bulan da bulamayan da iktidarı eleştiriyor.

* Borca düşen de borcunu ödeyemeyen de iktidarı eleştiriyor.

* Fırıncı da toptancı da İktidarı eleştiriyor.

* Buzağısına yem verende veremeyende iktidarı eleştiriyor.

* Pazarcıda pazara gidip görende iktidarı eleştiriyor.

* Kamyoncuda, münibüscüde, serviscide iktidarı eleştiriyor.

* Eyt’lisi de Khk’lısı da iktidarı eleştiriyor.

* Hatta savunan bile savunurken iktidarı eleştiriyor.

* Ev hanımı da köy hanımı da iktidarı eleştiriyor.

*Üreten da tüketen de iktidarı eleştiriyor

Bu kadar eleştiren varken muhalefetin eleştiri yerine artık vatandaşa  çözüm önerisi sunarak bir şekilde insanları rahatlatması ve bozulan psikolojisini düzeltmesi gerekiyor. Yoksa durum vahim!

Artık bir şekilde milyonlar iktidarı eleştirirken muhalefetin eleştirmeyi bir kenara bırakıp bu millete ÜMİT ve GÜVEN vermesi şarttır.

Meramımı daha iyi anlatabilmek için iki örnekle anlatmaya çalışacağım.

Bir baba çocuğuna devamlı nasihat eder, uyarır, azarlar, hatta döver ama çocuk hep bildiğini yapar. Çocuk tüm ikazlara rağmen bildiğini yapar ve zor duruma düşer ve başlar ağlamaya, sızlanmaya, öfkelenmeye… Şimdi baba ben haklıyım diye çocuğa sürekli ben sana demedim mi, ben sana söylemedim mi diye bağırıp çağırıp haklılığını ispat etmeye çalışırsa o çocuk evden kaçabilir veya maazallah intihara bile gidebilir değil mi?

Oysa baba, babacan bir tavırla gel yavrum bakalım. Ben senin yanındayım. Evet sen hata yapmış olabilirsin ama bir daha yapmazsın inşallah. Korkma baban olarak bundan sonra da yanındayım, seninleyim ve beraberiz. Bunun üstesinden hep birlikte geleceğiz derse o çocuk hatasına rağmen sığınacak bir yer bulmuş olur ve kendini gelecek için güvende hisseder.

2.nci örnek ise;

Bir komşumuz var. Evine döşenen elektrikler yangına sebep olabilir diye sürekli uyardık ama bir türlü dinletemedik. Bir gün ev gerçekten de yanmaya başladı. Biz komşu olarak; yanına gidip ya ben sana demedim mi, sen niye değiştirmedin, sözümü niçin dinlemedin vb. sürekli eleştirirsek mi iyi olur yoksa komşu merak etme benim alt kat boş orası senindir. Allah daha beterinden korusun. Biz senin yanındayız. Çoluğa çocuğuna bir şey olmasın gerisini hep birlikte hallederiz dersek mi daha faydalı oluruz?

İşte o ev yanıyor veya çocuğumuz tuzağa düşmüş ama biz sürekli eleştirmeye devam ediyoruz.

Onun içindir ki Ak Partiden kopan kararsız seçmen muhalefetten ya korkuyor ya da umut göremiyor, farkındalık hissetmiyor ve doğal olarak ta gelecek kaygısı taşıyor.

Halbuki MUHALEFET bu millete çıkıp;

• Enflasyon nasıl ve ne zaman düşecek?
• İşsizlik nasıl ve ne kadar sürede önlenecek?
• Tarım politikası nasıl olacak?
• Patates- Domates ve Soğanı 1-2 liradan yiyebilecekmiyiz? Peki Üretici nasıl kazanacak?
• Yılda 200 Milyar faiz ödenmeye devam edecek mi?
• 650-700 Milyar dolar borç nasıl ödenecek?
• Açlık sınırın altında maaş olacak mı?
• EYT ve KHK’lıların çözümü nasıl olacak?
• Suriyeliler meselesi nasıl olacak?
• Liyakat sorunu nasıl
  çözülecek?
• 5 Müteahhit’in yerine kaç müteahhit geçecek?
• Eğitim sistemi nasıl olacak?
• Sağlık sistemi ne kadar sürede düzelecek?
• Dolar nasıl düşecek?
• Türk Lirası nasıl değer kazanacak?
• Yandaş medya devam edecek mi?
• Elektrik faturaları düşecek mi?
• Atatürk Havaalanı ne olacak?
• Enerjide dışa bağımlılık nasıl bitecek?
• İç ve Dış borcumuz artacak mı yoksa azalacak mı?
• Atanmayanların durumu nasıl düzelecek?

Kısaca tartışılan onlarca hatta yüzlerce sorun ve sorunlar var değil mi? Ve bu sorunları muhalefet yıllardır bir şekilde dillendiriyor. Vatandaş yani bizler ise bu konuda bir umut ışığı bekliyoruz.

Her hafta hatta her gün sırayla ittifaka katılan partiler çıksın bu sorunların çözümünü bu millete aktarsın.

Nasıl mı?

Pazartesi günü: Cumhuriyet Halk Partisi

Salı: İYİ Parti

Çarşamba: Deva Partisi

Perşembe: Gelecek Partisi

Cuma: Saadet Partisi

Cumartesi: Demokrat Parti

Millet ittifakı olarak her gün nöbetleşe bu milletin karşısına çıkıp kronikleşen sorunlarına teşhisi koyup tedavisini de bir bir anlatın lütfen. Ki bu millete GÜVEN gelsin. UMUT doğsun ve geleceğe ÜMİTLE bakabilsin artık.!

Vesselam