Kastamonu’nun manevi önderlerinden Benli Sultan kimdir
Benli Sultan Külliyesi, Kastamonu’da bulunan manevi hayat merkezlerinden biridir. Hakkında ne yazık ki kesin bilgi verecek kayıtlara rastlayamıyoruz. Bunun sebebi yıllar önce çıkan yangında kaynakların yanmasına bağlanmaktadır.
Benli Sultan Külliyesi Ilgaz Dağı’nın kuzeyinde, Ahlat Köyü’nün bir mahallesi olan Benli Sultan Köyü’nün sınırları içindedir. Köyün halk arasında kullanılan bir ismi de “Tekke”dir.
Benli Sultan Külliyesi, Kastamonu’da bulunan manevi hayat merkezlerinden biridir. Hakkında ne yazık ki kesin bilgi verecek kayıtlara rastlayamıyoruz. Bunun sebebi yıllar önce çıkan yangında kaynakların yanmasına bağlanmaktadır. Bununla birlikte az da olsa bazı tarihi ve güncel kaynaklarda doğrudan ve dolaylı yollardan bazı bilgilere ulaşabiliyoruz. Bir de hakkında anlatılanlar vardır. Dilden dile aktarılarak zamanın yıpratıcı ve yok edici gücüne direnen, keramet-efsane karışımı nakiller ile ziyaretçilerin başlarından geçen hatıralar bunlardan bazılardır.
Benli Sultan Hazretleri büyük bir velidir. Dolayısı ile irşat ve keramet ehlidir. İsmi Kastamonu’nun dışına taşmış 4 veliden biri kabul edilmektedir. Bunu, il dışından, hatta yurt dışından gelen ziyaretçi miktarının fazlalığından da anlamak mümkündür. Yörede kimilerinin Şeyh Şaban-ı Veli’nin kardeşi, kimilerinin ise yakın dostu olarak inandığı Benli Sultan ise Şeyh Şaban-ı Veli’den sonra en çok bilinen, kerametine en çok inanılan velidir.
Benli Sultan’ın Hayatı
Yavuz Sultan Selim dönemi âlimleri arasında sayılan Benli Sultan’ın tam adı Ebu Şame Şeyh Muhyiddin Mehmed/ Muhammed Benli Sultan’dır. Doğum yeri hakkında verilen bilgiler kesin değildir. Aynı köyden olduğunu söyleyenler olduğu gibi Tosya’dan, Sivas’tan veya başka bir yerden gelip buraya yerleştiğini söyleyenler vardır.
Köylülerin anlatımına göre ise Benli Sultan, bir Horasan eridir ve irşat vazifeli olarak, Nakşibendîliği yaymak maksadıyla bu bölgeye gelmiştir. Köyde bu anlatım ağırlık kazanmaktadır. Her büyük insan gibi onu da herkes kendi yöresinden olduğunu ileri sürmekte hatta civarındaki birçok türbede metfun bulunan değerli zatların, onun kardeşi veya müridi olduğu iddia edilmektedir.
Benli Sultan’ın nereli olduğuna ve külliyesini tek başına mı yoksa devlet desteğiyle mi yaptığına dair bu değerlendirmeleri burada bitirmek istiyoruz. İster halk arasındaki yaygın kanaatte olduğu gibi Horasanlı olsun, isterse çeşitli belgelere ve genellemelere göre Kastamonulu olsun, sonuçta kendisi adına bir köy kurulmuş, hatta bu köy, divan köyü olacak kadar gelişmiştir.
Şeyh Mehmed Muhyiddin Ebu Şame Benli Sultan’ın doğum tarihi kesin olarak bilinememektedir. Ziya Demircioğlu Benli Sultan’ın 920 h. De külliyenin bulunduğu yere geldiğini, ilim ve tarikat neşrine başladığını yazmaktadır. Kastamonu İl Yıllığı’nda 927 h. yıllarında yaşadığından söz edilir. Güncel kaynaklarda da Külliye’nin Yavuz Sultan Selim’in emriyle 1512-1520 m. yılları arasında yapıldığı; cami, mutfak, misafirhane ve türbeden oluştuğu bildirilmektedir. Ancak kaynakların, külliyenin yapım tarihine dair bilgiye neye dayandırıldıklarını bilemiyoruz. Bu tarih, aynı zamanda Yavuz Sultan Selim’in saltanat yıllarıdır. Dolayısı ile külliyenin Yavuz Sultan Selim döneminde yapılmış olması mümkün olmakla birlikte iki tarihin karıştırılması da muhtemeldir.
Sonuç itibariyle eldeki verilere dayanarak şu özeti yapabiliriz: Benli Sultan Kastamonuludur. Adının verdiği köye yakın bir köye mensup olmalıdır. Şeyh Şaban-ı Veli irşada başlamadan önce irşat görevini sürdürüyordu. Külliyesini, devlet desteğini de alarak 1500 lü yılların başında inşa etti. Uzun bir ömür sürdüğü için II. Bayezid, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman olmak üzere üç padişah gördü. Şeyh Şaban-ı Veli’den 5-6 yıl kadar önce yani yaklaşık miladi 1563 yılında vefat etti.
Benli Sultan’ın Mensup Olduğu Tarikat
Benli Sultan’ın bir tarikat şeyhi olduğunu biliyoruz. Ancak hangi tarikata bağlı olarak
irşat vazifesini ifa ettiği konusunda görüş ayrılıkları mevcuttur. Yakın dönem kaynaklarında kendisinin Halveti, Bayrami, Nakşi- Halidi ve Nakşi olduğuna dair bilgiler mevcuttur.
irşat vazifesini ifa ettiği konusunda görüş ayrılıkları mevcuttur. Yakın dönem kaynaklarında kendisinin Halveti, Bayrami, Nakşi- Halidi ve Nakşi olduğuna dair bilgiler mevcuttur.
Atai’nin, “Kastamonu Halveti velilerinin müritlerinin ve muhtelif tarikat tesislerinin mebzuliyetiyle tarihte meşhur bir yerdir. O devirde Benli Sultan’ın da Halveti olması muhtemel, hayır muhtemel değil bir hakikattir.” demesine rağmen, Ozanoğlu bu bilginin gerçeği yansıtmadığını söyler.
M. Ziya Demircioğlu, Benli Sultan’ın riyazetinden sonra zaviyesini kurarak Bayrami tarikatı üzere tenvir ve irşada başlandığını söylemekte Fazıl Çiftçi ise, eserin değişik sayfalarında Benli Sultan’dan, “Bayrami Şeyhi Benli Sultan” diye söz etmektedir. Yine Fazıl Çiftçi’nin kitabında Geyikli Sultan Türbesi’nden söz edilirken; “…Türbede iki ahşap sanduka vardır. Birisi Benli Sultan Hazretleri’nin halifelerinden Bayrami Şeyhi Mustafa Efendi’ye, diğeri de oğluna aittir.” denilerek, bu sefer Benli Sultan’ın halifesinin Bayrami olduğunu belirtmektedir. Aynı yazar, Benli Sultan’ın oğlu Mahmud Efendi’nin, kendisinden sonra Nakşi tarikatı üzere tebvir ve irşada başlandığı kaydetmektedir. Turhan Yılmaz ve Ahmet Yaşar Zengin de Bayrami olduğunu kaydederler.
Abdulkerim Abdulkadiroğlu, iki eserinde Nakşilik’in ilk defa Kastamonu’ya Benli Sultan tarafından getirildiğinin rivayet olduğunu söylemektedir. Hacı Baha Kök, Benli Sultan’ın son şeyhi Nureddin Karasu’nun mezar taşına şöyle yazmıştır: “Hülefa-yı Nakşibendiye’den Kastamoni/Benli Sultani Hacı Hafız Nureddin Efendi’nin ruhuna Fatiha.” Bu ifadeden son şeyhin Nakşi olduğu anlaşılmaktadır.
Bütün bu değerlendirmelerden elde ettiğimiz sonucu şöyle özetleyebiliriz: Tarihi vesikalara da dayanarak Benli Sultan’ın Nakşi olduğuna kanaat getirmiş bulunuyoruz.
(Kaynak: Vakıflar Bölge Müdürlüğünden alınmıştır.)
Yorumlar