Unutulmayan bir acı: 27 Kasım 1943 Kastamonu Tosya Depremi
Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF), Kastamonu ilinin güneyini sınırlamaktadır. Bu sebeple tarihî (M.Ö 2100-M.S 1900) ve aletsel (M.S 1900-M.S 2021) dönemlerde Kastamonu ili ve çevresinde birçok deprem meydana gelmiştir. Bu depremlerden hasara neden olanları içerisinde belki de en önemlisi, 26 Kasım 1943 tarihli Tosya-Lâdik Depremi’dir.
“KIYAMETTEN BİR HAL OLDU TOSYA’YA”
Deprem, 27 Kasım 1943 tarihinde saat 01:20’de meydana gelmiş ve doğuda Taşova’dan, batıda Ilgaz’a kadar uzanan yaklaşık 45.000 km2’lik bir alanda etkisini göstermiştir. Deprem Trabzon, Isparta, Elazığ, Zonguldak, Giresun ve Yozgat’ta hissedilmiş; Kastamonu, Çankırı, Çorum, Amasya, Samsun, Tokat, Sinop ve Ordu’da bilhassa ölümlere ve hasara neden olmuştur. Bu çerçevede Çankırı’nın Ilgaz; Kastamonu’nun Tosya, Kargı; Çorum’un Osmancık; Amasya’nın Merzifon, Gümüşhacıköy; Samsun’un Havza, Lâdik ve Vezirköprü, Tokat’ın Erbaa kazaları bizzat depremden etkilenmiştir. Bu çalışmada 26 Kasım 1943 tarihli Tosya-Lâdik Depremi’nin özellikle Kastamonu ili merkez ve Tosya ilçesinde kendisini gösteren etkilerinin araştırılması ve sonuçları üzerine bir değerlendirme yapılması düşünülmüştür.
Kastamonu Haber ekibimiz, tarihe unutulmayan Tosya depremi olarak geçen ve acısı hala hafızalarda yer edinmiş bu büyük depremin detaylarını araştırdı.
İŞTE UNUTULMAYAN TOSYA ZELZELE DESTANI
Kastamonu Tosya’da yaşayanlar da büyük sevinçlerden ve felaketlerden etkilenmiş, şairleri de bunlar destan şeklinde dile getirmişlerdir. Destanlar o günün acılarını, mutluluklarını unutumayan şiirler halinde bize ulaştırmışlardır. Tosyalı 27 Kasım 1943 yılında meydana gelen depremde 820 evlâdını kaybetmiştir.
Bunun acısı yüreklerden silinmemiş ve bu olay Tosya’da bir tarih başlangıcı olarak yıllarca kullanılmıştır. Tabi olarak bu acılar şairleri de duygulandırmış ve destanlar yazmışlardır.
Bunlardan biri de şair Hüseyin Avni BAZLAMATÇI’dır.
1
Yetişin imdada yaren kardeşler
Kurban kılıncını çıldı Tosya’ya,
Garkoldu toprağa nice yurttaşlar
Can ufkundan ecel saldı Tosya’ya.
Bindokuzyüzkırküç ikinci teşrin
Tarife gelmiyor bir derdimiz bin,
Nasıl anlatalım insü melek cin
Kıyametten bir hal oldu Tosya’ya.
Derin uykularda dehşet zelzele
Yıktı harap etti vahşet zelzele,
Bıraktı bizleri hasret zelzele
Hicran badesini doldu Tosya’ya.
Zelzele kimseye aman vermedi
Kaçıp kurtulmaya zaman vermedi,
Çoluğa çocuğa meydan vermedi
Cihan hayretlerde kaldi Tosya’ya.
Avniya titredi heybet elinden
Göçtü kaşaneler kudret elinden,
Can verdi çokları mihnet elinden
Taktı kisbetini daldı Tosya’ya.
2
Kudret kılıncını hicran zelzele
Amansız bağrına çaktı Tosya’nın,
Ezdi harap etti figan zelzele
Hasret sinesini yaktı Tosya’nın.
Nice kardeşlerden ayrı düşürdü
Nice ciğerleri yaktı pişirdi.
Nicelerin aklın aldı şaşırdı
Felaket ufkundan baktı Tosya’nın.
Avniya durmayıp hicrana ağlar
Gitti yüzlerce can kurbane ağlar.
Öksüz yetim garip her cana ağlar
Felek bağ bahçesin yaktı Tosya’nın.
3
Ey yük yük has pirinç bağlayan Tosya
Ey dertliler derdin sağlayan Tosya,
Viran bağ bahçesi ağlayan Tosya
Hasreti yürekler dağlayan Tosya.
Bindokuzyüzkırküç teşrinisani
Yirmiyedisinde uyku zamanı
Gece saat yedi, her taraf fâni
Viran bahçesi ağlayan Tosya
Hasreti ciğerler dağlayan Tosya.
Cuma gün gecesi oldu zelzele
Derin uykularda koptu velvele
Rabbim göstermesin böyle bir çile
Viran bahçesi ağlayan Tosya
Hasreti yürekler dağlayan Tosya.
Ey Tosya, bülbülün bağın nicoldu
Uzanmış ormanın dağın nicoldu
Hastaların nasıl, sağın nicoldu
Viran bahçesi ağlayan Tosya
Hasreti yürekler dağlayan Tosya.
Hastane fabrika köyün civarın
Kışa döndü yazın, güzün baharın
Hani yeni cami kal’a hisarın
Viran bahçesi ağlayan Tosya
Hasreti ciğerler dağlayan Tosya.
Baktım dört yanına kabristan olmuş
Seyrangâh yerlerin hep viran olmuş
Her halin ağlatır bir destan olmuş
Viran bahçesi ağlayan Tosya
Hasreti yürekler dağlayan Tosya.
Çok haneler söndü çoğu kapandı
Hasret firkat gönül ateşe yandı
Allah sadaları arşa dayandı
Viran bahçesi ağlayan Tosya
Hasreti yürekler dağlayan Tosya.
Avniya, dert ile ağlayanlara
Hak rahmet eylesin ölen canlara
Geçmiş olsun sana, sağ kalanlara
Viran bahçesi ağlayan Tosya
Hasreti yürekleri dağlayan Tosya.
Yazan: Hüseyin Avni BAZLAMATÇI (Tosya 1908-1966)
Yer depremi…
Eski adi ile “zelzele”… Belki insanların karsılaşabilecekleri “tâbi’i afetler arasında en fecîsi, en korkuncu, en dehşetlisidir deprem… Ölmeden mezara girmek ve o mezarda son nefesini verinceye kadar günler¬ce beklemek… Bu yerin altına girenlerin felâ¬keti… Ya üstünde kalanlar?… Soğuk, karlı kış gecelerinde, zifir gibi karanlıkta, belki üstünde bir pijama bile olmaksızın sokağa fırlamış ve yeraltında kalan sevgi¬lilerini kurtarmak için tırnakları ile toprağı eşmeye, beton blokları kaldırmaya çalışan zavallılar… Rıfat Ilgaz’ın mısraları ile TOSYA ZELZELESİ’NDEN bir bölüm:
Bu aksam başı dumanlı Ilgaz’ın
Devrek’in üstünde bulutlar,
Havada yağmur ağırlığı…
Kepenkler erken çekildi,
Hanönü’nden dağıldı memurlar
Kısa kesti paydos düdüğünü
Çeltik fabrikası…
Sustu dokuma tezgâhları
Durdu iki bin mekik
İki bin dokumacı vardı uykuya
Saat biri otuzbeş geçiyor…
Köpekler silkindi uykudan…
Değişti bir anda manzara,
Canlı cansız devrildi ne varsa ayakta,
Yok oldu insan emeği…
Döküldü sokaklara insanlar
Ölüler kaldı yerinde…
Vakitsiz giden hastalarına
Üzülecek hemşireler kalmadı…
Sağ kalan çocuklarımız bir daha
Karşısına çıkmayacaktır Öğretmen Kâzım’ın.
Çocuğunu emziren kadının
Soğudu memesinde sütü…
Kimler dönecek köyüne,
Hana sağ inenlerden;
Yolcular yataklarında gömülü
Atlar ahırda ölüdür.
Bozuldu tezgâhlar, düzenler,
Mekik tutan eller kırıldı;
Yarın Çeltik Fabrikası işbası çalamaz,
Artık uyandıramaz çalsa da
Yedi yüz Tosyalı’yı uykudan!
Yazan: Rıfat ILGAZ