GEÇMİŞ OLSUN CANLAR GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYEM
Keşke bu satırları hiç yazmak zorunda kalmasaydık. Kaloriferli odamızda üzerimize hırkamızı alırken
 ellerimiz titremeseydi. Geçmiş olsun Türkiye. Geçmiş olsun Maraş, Antep, Adana, Diyarbakır, Hatay,
 Urfa, Adıyaman…

Sizlerle üzüldük. Sizlerle üşüdük. Sizlerle gözyaşı döktük. Sanmayın ki Kastamonu uzaktır size. Emin
 olun yüreğinizde ki her bir kalp atışı kadar yakınız. Dualarımızdasınız. İftar soframızda, namaz ardında,
 her içimiz titrediğinde ve her nefeste sizlerle üzülüyor ve dua ediyoruz.
Rabbim rahmeti ile muamelede bulunsun. Zorlarınızı kolay eylesin. Ateş düştüğü yeri yakar derler.
 Ama emin olun kardeş kardeşin acısını içerden, tam yürekten hisseder.
Allah’ım rahmeti rahmana erenlerin taksiratını affetsin. Yaralılarımıza Şafi ismi hürmetine şifa
 bahşetsin. Hayatta olanların kışını yaza, derdini dermana çevirsin. Sabırlar ve kolaylıklar versin.
 Ve sanırım biz Kastamonulular da bu felaketten bir ders çıkarırız. Birlikteliğin, kaynaşmanın önemini
 ve böyle bir durumda organize olabilmenin faydasını anlarız. Fed, kon, der, sos, gibi kısalttığımız
 isimleri birer ciddi, gerçek sivil toplum kuruluşlarına çevirebiliriz.

Yayınlanan istatistikleri gösterip İstanbul’da şu kadarız, şu kadar kalabalığız sözleri yerine aktif ve
 güçlü faaliyetlerimizi katarız. Bir milyona yakın gurbetçinin olduğu bir şehirden bir tır olsun kendi
 STK’larımız adına gönderebilmeliydik.
Tüm depremzede kardeşlerime saygı, sevgi ve dualarımı sunuyorum.
Geçmiş olsun TÜRKİYEM. Geçmiş olsun ve bir daha gelmesin. Tüm budunumuzdan afetler, hastalıklar,
 sıkıntılar, dertler uzak olsun.
Saygılarımla…
 
 
Geçmiş Olsun, Allah yardımcımız olsun.