enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

Yıkıldık (Hüseyin Akın)

Yeğenleri deprem bölgesinde enkaz altında kalan yazarımız Hüseyin Akın’dan duygu dolu bir yazı…

Yıkıldık (Hüseyin Akın)
14 Şubat 2023 16:22 | Son Güncellenme: 14 Şubat 2023 16:24
A+
A-

Ne söylesek kifayetsiz, ne desek eksik.

Herkes gibi ben de 5 Şubat gecesi girdiğimiz enkazın içerisinden çıkamıyorum.

Enkaz moloz yığını, enkaz kilitli kapı, devrilmiş duvar, enkaz çaresizlik!

Bir ses arıyoruz enkazda bir fısıltı, sesimize karşı, sessizliğimize ve çaresizliğimize karşı bir ses.

Herkes bir şey arıyor karanlıkta. Kimi yıkıntıların arasında parlayan bir çift göz, kimi kopan tesbihin tanelerini, kimisi üst üste ihmallerin arasında sıkışıp kalmış canını oradan çekip kurtaracak bir el. Bu zamanı yerli yerine koyamamaktan kaynaklı can sıkıntısı değil, can sıkışması!

Canlı cansız hepimiz enkazdayız. Büyük konuşmalarımız, nutuklarımız, iddialarımız: en önemlisi de hafızamız. Kimse bıraktığımız yerde değil. “Orada kimse var mı?” diye seslenişimizin yankısı dönüp tekrar bize geliyor.

 

 

Bugün tam dokuzuncu gün. Binlercesi gibi, canım ciğerim yeğenim Nur ve eşi Emir Tümer’den, cennet kokulu yavruları Ali Emir ve Nehir’den hâlâ haber yok! Gün geçtikçe gelecek haberin huzursuzluğu sarıyor benliğimizi.

Kaybımız o kadar çok ki hangi birine yanalım, hangisine acıyalım?

Binlerce Nur var enkazın altında, binlerce Emir!

Nehir ve Ali Emir’in yüzlerini, gözlerini, ellerini görüyorum her çocuğumuzun enkazdan çıkarılışında.

Nur’un bu yaşadığı ikinci deprem felaketiydi. 99 depremine Avcılar’da yakalanmış, oradan mucize eseri kurtulmuşlardı. Kendisiyle yakın zamandaki görüşmemizde bu Rönesans Rezidans denilen siteye alışamadığından, içinin ısınmadığından şikâyet etmişti. Erzin’den bahsetmiştim ona. Yakın zaman önce gittiğim Erzin’in ne ferah ne güzel bir ilçe olduğundan bahsetmiştim.

Ne mutlu ki Erzin sapasağlam ayaktaymış. Belediye başkanı depremden dolayı kederli, ama “içim rahat” diyormuş. Kaçak katlara izin vermemiş, en yakınlarının bile bu konudaki baskısına aldırış etmemiş. Bir de “Cennetten bir parça!” diye reklamı yapılıp ilk depremde 1000 kişiye mezar olan Rönesans sitesine bakıyorum. Şehirleri bayındır gösteren yalan bu olsa gerek!

 

 

Emir Tümer, memleketin her parçasını aziz bilen mümin, mütevekkil, vatanperver bir polis memuruydu. Uzun süre çalıştığı Bingöl-Solhan’da görev yaptıktan sonra tayinle Antakya emniyetindeki yeni görevine başlamıştı. Solhan’da her yaştan insanın sevdiği birisiydi. Deprem onu gecenin ve uykunun derinliklerinde yakaladı. Gecenin, uykunun, enkazın ve belirsizliğin derinliklerinde hâlâ kendisinden haber yok! Acıyı, sevinci, kaygıyı, endişeyi, ümidi, ümitsizliği bir arada yaşıyoruz. Acılarımız kadar sevinçlerimiz, sevinçlerimiz kadar öfkelerimiz de birbiriyle kardeş.

Biri bir haberle gelsin, içimizi serinletsin. Birileri aslında bu yaşadıklarımızın gerçek olmadığını, bir kâbus olduğunu söylesin. Müjdeli bir haber gelsin ve herkesin gözyaşı selini durdurup silsin.

Yine de aradığımız teselli uzakta değil. Gece gündüz memleketin ve dünyanın her tarafından gelen fedakâr insanların bir kişinin bile sağ çıkması için canlarını ortaya koyarak saatlerce çalıştıklarını görmek insanlığımızı sıkıştığı yerden çıkarmaya yetiyor.

Kurtarma çalışmaları enkaz kaldırmaya evrildi. Görünen enkazı kaldırdık diyelim, görünmeyen enkazı ne yapacağız? İçe dönük yıkımın enkazı ne olacak?

Bu memleket insanının başını sokacak bir eve sahip olması başlı başına bir sorunken bin bir zorlukla sahip olduğu evinin kendine mezar olması başlı başına acıklı bir durumdur. Yokluğu mahrumiyet, varlığı acı ve hüsran!

Allah’ım sen büyüksün, darda kalan bütün kardeşlerimize yardım et, kayıp kardeşlerimizin akıbetini hayra tahvil eyle, yaralılarımıza şifa ver, ölmüşlerimize ahiret saadeti bahşet, yakınlarını yitirenlere sabır ve metanet ihsan et, memleketimizi koru!

 

Yorumlar
  1. Gaffaroğlu dedi ki:

    Amin. Amin. Amin…
    Tüm haber bekleyenlere güzel haberler nasip olsun. Cennete uçan kelebeklerimize rahmet ile muamele olsun inşallah.
    Cehennem de yanmak için müteahhitlik yapanların, Ulu mahkeme de hesap verişlerini ve gayya çukurlarında yanmalarını seyretmeyi bize de nasip etsin.
    Acınızı, acımızı paylaşıyoruz. Zül celalim sabırlar versin.