Kastamonu Taşköprü’den Sendika Başkanlığına ve Siyasete Giden Yol
1938 yılında Taşköprü Hocaköyü’nde doğdu. Annesi Arife babası Hasan… Dile kolay 57 yıldır Ayşe Öz hanımla evli ve iki erkek iki kız ve altı torun sahibi…
Halk odası başkanlığı, Kanarya Güzelleştirme ve Kalkındırma derneği başkanlığı, Adalet partisi işçi kolları başkanlığı, Kamu işçileri sendika teşkilatlandırma sekreterliği, Türkiye İşçi emeklileri Bakırköy şube başkanlığı, Kas-Der Bakırköy şube başkanlığı, İMBED İşçi, Memur, Bağ-Kur Emeklileri Derneği genel başkanı ve Türkiye Emeklileri Federasyonu genel başkanlığı olmak üzere 44 yıl değişik dernek ve STK’larda başkanlıkla geçen bir hayat hikayesi…
Kimden mi bahsediyoruz?
HAMDİ ÖZ BÜYÜĞÜMÜZDEN ELBETTE
Kastamonu Taşköprü Hocaköyü Sorguncuk’ta doğan ve İstanbul’a çalışmaya gidip evden işe, işten eve anlayışıyla değil de 7/24 saat işçi, emekli ve memurlar için büyük uğraş veren ve milletvekilli adayı da olup siyasetin bir çok kademesinde görevler yapan ve siyasi liderlerin hepsiyle görüşebilen Hamdi Öz büyüğümüzden bahsediyoruz.
ÖNCE KÖY HAYATI
24 Ekim 1938 yılında doğan Hamdi Öz ilkokula Hocaköyü’nde başlar, daha sonra zor şartlarda İstanbul yolculuğu ve yeniden başlayan ilkokul serüveninden sonra tekrar köye dönüş…
İŞTE BİR KAÇ HATIRA
İstanbul’da bulunan baba Hasan Öz çocukları yanına almak için köye alışveriş yapmaları için bir miktar para gönderir. Alışveriş için Hilmi emmi ve Kasım emmiyle 45 km. uzaklıkta ki Taşköprü’ye gitmek için yola Çıkan Hamdi Öz, Topçunun pınarında sürprizle karşılaşırlar. Silahlı 2 kişi yollarını keser ve Kasım emmi ve Hilmi emmideki paraları ve yiyecekleri alır ama çocuk olduğu için Hamdi Öz’den şüphelenmez ve babasının gönderdiği paralara dokunmazlar. Hilmi ve Kasım emminin geri dönelim teklifini cebindeki parayı vererek geri çevirir ve Taşköprü yolculuğunu alışveriş yaparak tamamlayıp İstanbul için önce İnebolu’ya oradan da vapurla İstanbul Tophaneye gelirler.
HÜSEYİN ÇAVUŞ KİMDİR?
Dede Hüseyin Çavuş tam 18 yıl askerde kalmış ve köye geldiğinde kimse tanıyamamış. Hayır işlerini de çok seven dede Hüseyin Çavuş su olmayan köylerde su kuyusu çıkarmak için çalışırmış. Su testisi su yolunda kırılır sözü bir kez daha gerçekleşmiş ve Hüseyin Çavuş 80.nci su kuyusunu açarken başına düşen bir taş sebebiyle vefat etmiş. Allah rahmet eylesin.
İSTANBUL YOLCULUĞU NASIL OLDU?
İstanbul’a gitmek için 2 at kiralayıp 1 gün Tepedelik köyünde kalıp Taşköprü’den otobüs olmadığı için İnebolu’ya geçip burada vapur için 2 gün bekleyen Öz ailesi vapurla 2 gün süren yolculuktan sonra İstanbul Tophaneye ulaşırlar. Baba Hasan Öz çocukları karşılar gerekli tembihleri yapar ve eve gitmek için Sirkeci’ye doğru trene giderlerken arka dönüp baktıklarında anne Arif ortada yoktur. Ufak bir telaş ve baba Hasan Öz çocuklara siz bir yere kımıldamayın ben bakıp geliyorum der ve hızlıca geldikleri yöne doğru gider. Biraz sonra ikisi birlikte gelirler ve anne Arife Öz köyde büyüklerinden gördüğü terbiye nedeniyle insanların önünü kesmemek için yürüyememiş ve orda kalakalmıştır. Bu davranış bizim çocukluğumuzda da vardı ve okuma yazma bilmeyen kadın büyüklerimiz kavga ettikleri ve dargın oldukları erkeklerin bile önünü kesinlikle kesmezlerdi.
İstanbul’da okula başladıktan sonra Kumkapı’da simit satmaya başlayan Hamdi Öz bir gün sokakta simit satarken bir pencereden gelen “Simitçi” sesine baktığında Hayriye öğretmeni görünce çok mahçup olur ama öğretmeninin takdir etmesiyle de moral bulur ve simit satışıyla yetinmeyen Hamdi Öz Bakırköy tren istasyonunda su satmaya da başlar…
Yeniden köye dönüşte İstanbul’da okumanım avantajını köy öğretmeni Nevzat Yüce bunu iyi değerlendirip bazı zamanlarda sorumluluk yani eğitmenlik verir. Okulda köyün kızın başını zorla açtırmaktan dedesin sayesinde evliliğin kıyısından dönen Öz Raşit emminin kızıyla evlendirilmekten de kurtulup soluğu tekrar İstanbul’da alıverir.
HAMDİ ÖZ MÜCADELE ADAMIDIR
Hamdi Öz abiyi yıllardır tanırım. İsmi Babam olsun veya diğer büyüklerimizin olsun dillerinden düşmezdi. Sorunu olan, emekli olmak isteyen mutlaka Bakırköy’e Hamdi Öz’e gidiyorum diye gider ve işini gören gelirdi. Nerdeyse doğumdan itibaren bir mücadelenin içine giren ve bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjiye ve heyecana sahip olan Hamdi Öz 82 yaşında olmasına rağmen hala emekliler, işçiler ve memurlar için mücadele etmeye devam ediyor.
Bundan 2-3 yıl kadar önce Tv5’te bir programa davet etmiştik ve konu yine emekçilerin haklarıydı… Hamdi Öz olmak kolay değil.. Evde otururken, yatarken veya para kazanırken Hamdi Öz olunmuyor. Mücadeleyle, azimle, heyecanla ve kendi için değil insanlar için mücadele ederek onların haklarını korumakla Hamdi Öz olunuyor.
Kolay bir yaşamı değil de zor ve meşakatli bir yaşam mücadelesini seçen ve emekçi ailesinin hakları için çekirdek ailesini bile ihmal eden Hamdi Öz abimize bundan sonra hayatında tüm sevdikleri ile birlikte sağlık, sıhhat, huzur ve mutluluk içinde uzun ömürler dileriz.
“ADANMIŞ HAYAT HAK MÜCADELESİ”
Kaleme aldığı ve hayatını anlattığı “Adanmış Hayat Hak Mücadelesi” kitabını mutlaka okumanızı tavsiye ederim. O günkü zor şartlarla bugünü karşılaştırmanızı ve ne kadar şanslı/şansız olduğumuzu düşünmenizi tavsiye ediyorum. Daha çok anılar var. Okudukça maziye doğru bir yola çıkıyorsunuz.. Ellerine sağlık Hamdi Öz abi..