enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

Sokaktaki Dostlarımız

Geçtiğimiz günlerde insanlarımızın birbirine karşı ne denli tahammülsüzleştiğine dikkat çekmiştik. Çok geçmedi ki, bırakın birbirimizi dışarıda ki hayvanlara karşı bile çok tahammülsüz bir hale geldik. bir ilimizde köpeklere yönelik yapılmış olan bir katliam haberi aldık.

Sokaktaki Dostlarımız
25 Temmuz 2024 08:14 | Son Güncellenme: 25 Temmuz 2024 08:37
A+
A-

Ne yazık ki eğitimsizlik her yönüyle etrafımızı kuşatmış durumda. Tabi bahsettiğimiz bu eğitimsizlik okullarda aldığımız eğitimlerin yetersizliği değil aksine ailelerimizden aldığımız ilk eğitime kadar dayanıyor. Çocuklarını yetiştiremeyen, eğitemeyen bir toplum ve ebeveynler haline geldik. Kuşkusuz bunun birçok sebebi var, bizde bu yazımızda bu sebeplere biraz değinelim istedik.

Kapitalizm ilk ortaya çıktığı zamandan bu zamana kadar oldukça hızlı mesafe kat etmiş durumda, tabi eğitim dedik, eğitimsizlik dedik bunun kapitalizmle ne alakası var şeklinde bir takım sorular gelebilir. Şöyle ki ; Kapitalizm sisteminin (bize göre diğer bir değişle, sömürü sisteminin) en büyük ortağı modadır. Tabi bu moda insanlar arasında sınıfsal  farklılıkları ortaya çıkarmış ve kendiliğinden toplumsal yozlaşma ve bölünmelere sebep olmuştur. Bununla beraber ortaya çıkmış olan tüketim çılgınlığı bankalarında yardımı ile daha hızlı bir borçlanmanın önünü açmıştır. Bununla birlikte insanımız bu sömürü sisteminin getirmiş olduğu aşağılanmış duygusunu aşabilmek, kendince içinde bulunduğu sınıfsal farklılıktan kurtulmak için borçlanmış ta borçlanmış. Bankalar ve bankaların yaygın faizci sistemi sayesinde bu borçlar uzun yıllar kapanamayacak noktalara gelmiştir. Tabiri Caizse insanımız hayatının yarısını ev ve araba sahibi olmak için çalışarak geçiriyor, diğer yarısını da sadece edinmiş olduğu bu borçları ödeyerek geçiriyor.
Ne yazık ki bu yoğun borç ödeme temposunun içinde ailelerimiz çocuklarının eğitimi ile yeterince hatta hiç ilgilenemiyorlar. Aslında bu temponun ana kaynağı çocukları için müreffeh bir hayat inşa etmek olsa da bahsettiğimiz bu sıkıntılar dolayısı ile çocukların kaybolmasına sebep oluyorlar. İşte böyle bir durumda bu çocuklarımızın yaşı ister 15’e gelsin ister 55’e, doğru ile yanlışı faydalı ile zararlıyı ve güzel ile çirkini birbirinden ayırabilecek muhakeme yeteneğine sahip olamıyorlar. Bugün geldiğimiz noktada sokaktaki dostlarımızın zehirlenmesi, bıçaklanması ve türlü eziyetler ile hayatlarına son verilmesi kaçınılmaz hale geliyor.

Kıymetli okuyucularımızla bir anımı paylaşmak istiyorum. Henüz çocukken mahalleden arkadaşlarımda dışarıda gezerken bir erik ağacından arkadaşlarımla beraber erik almıştım, çocukluk aklı işte eve Anneme de erik götürdüğüm zaman onu mutlu edeceğimi düşünerekten eve de biraz götürmüştüm. Tabi bu durum hayata dair öğrendiğim en kıymetli bilgiyi edinmeme sebep oldu. Annem elimden tutarak önce beni bir manava götürdü , manavdan bir miktar erik aldıktan sonra ağacın sahibinin oturduğu eve. Orada helalleşmeyi ve kendimize ait olmayan bir şeyi almamayı uygulamalı olarak öğrenmiş oldum.

Toplum ailelerden kuruluyor ve biz gün geçtikte aile mefhumuna vermiş olduğumuz değeri yitiriyoruz. Eğer bu değeri yitirirsek evlatlarımızı yitiririz, evlatlarımızı yitirirsek toplumu yitiririz, toplumu yitirirsek devletimizi yitiririz. Bu vesile ile ailelerimizi çocuklarıyla daha fazla zaman geçirmeye davet etmiş olalım. Sağlıcakla kalın.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.