Şeyh Edebali’nin Osman Gaziye Nasihati Güme Gitti (Artık Mutlaka Değişmemiz Gerekiyor)

Ülkemiz Troll Savaşlarının Gölgesinde Kalıyor (Troll Nedir?)

Kurtuluş savaşında ve Çanakkale savaşında ecdadımızın yaşadığı aynı duyguları o ecdadın evlatları olarak bu büyük depremde de yaşadık.

İster kişisel olsun, ister dernekler olsun, ister belediyeler olsun, ister spor kulüpleri olsun, ister üniversiteler olsun, ister okullar olsun, ister madenciler olsun, isterse sarhoş olsun, isterse sarıklı sakallı olsun, ister taksici, ister köylü, ister solcu, ister muhafazakar, ister Milli Görüşçü, ister komünist, ister ülkücü, ister alevi, ister caferi, ister Galatasaraylı, ister Fenerbahçeli, ister Beşiktaşlı, İster Trabzonlu, isterse Kemişgezek taraftarı olsun, isterse Kürt, isterse Türk olsun anlatmak istediğim A’dan Z’ye kim olursa olsun BU MİLLET ZOR DURUMDA KALINCA AYNI DUYGULARI VE AYNI DÜŞÜNCELERİ YAŞIYOR VE BÜTÜNLEŞİVERİYOR.

Milli Görüş Lideri ve Efsane Başbakan Prof. Dr. Necmeddin Erbakan’ın şu muhteşem sözleri aslında anlatmak istediğim her şeyi net olarak özetliyor.

*Hiç bir milletin kardeşlik bağları bizimki kadar kuvvetli değildir ve olamaz. Çünkü biz , bin yıl aynı inanç için ve aynı iman için , siperlerde kardeşliğini yoğurmuş bir milletin evlatlarıyız.*

Ayrıca yine Erbakan hocamızın söylediği “Bu milletin küllerini üflesen altından İMAN çıkar” sözünün ne kadar isabetli bir söz olduğunu bu büyük depremde de müşahede etmiş olduk.

Gerçekten de çok büyük bir felaket yaşadık. Ancak tüm Türkiye’nin aynı duygu ve düşüncelerle hareket etmesi, birlik ve beraber olması bu acıyı bir nebze olsun hafifletti, hafifletmeye de devam ediyor.

Başta siyasilerimizin ve her birimizin bu fotoğraftan iyi bir ders çıkarması ve ibret alması da şarttır. Ne olur bundan sonra ocu, bucu, Kürt, Türk, alevi, sunni, sağcı, solcu, dinci vb. benzetmelerle kimseyi küçük görmeye, alay etmeye çalışmayalım. Gerçi kim ne yaparsa yapsın “Bu milletin küllerini üflesen altından İMAN ÇIKIYOR İMAN..!

MAALESEF TROLL SAVAŞLARI TÜM GÜZELLİKLERİ BOZUYOR

A’dan Z’ye her kesimden insanlar adeta tarih yazarken birde maalesef ama maalesef gazetecisinden eski milletvekiline, sanatçısından, sporcusundan ve önemlisi TV kanalarından oluşan hükümetin ve muhalefetin TROLL orduları var. İşte bu TROLL ORDUSU her güzelliği, her iyiliği, her hikayeyi, her anıyı, her acıyı, her tebessümü, her dirlik ve beraberliği yok etmek için elinden geleni yapıyor ve maalesef ne acımıza yandırıyor ne sevincimizi paylaştırıyor. Esas tehlike de maalesef bu TROLL SAVAŞLARI…

Hiç Kimse Bu Milletin Değerlerine Saldırmasın

Demek istediğim: Ak Parti ve Chp TROLLERİNİN arasında sıkışıp kalıyoruz millet olarak. Bir taraf sırf muhalefet veya muhalif belediyeler diye onları yok saymaya, engellemeye, farklı göstermeye, hatta kovmaya çalışırken, bir tarafta iktidarın hangi hatasını gün yüzüne çıkarabiliriz diye bazen dinimizle, bazen milli değerlerimizle alay etmek ve dalga geçmek için adeta fırsat kolluyorlar. Ve bu YANDAŞ TROL savaşları yüzünden görülmesi gereken yüzlerce güzellik, iyilik, fedakarlık, özveri, samimiyet maalesef ya görünmüyor veya çok gölgede kalıyor.

Bu milletin her ferdinin bir değeri var. Belki bu millet kişisel olarak o değerleri hiç yaşamıyor veya yaşayamıyor da. Ancak bu Aziz Milletin her bir ferdi hiç kimsenin de o değerlere saldırmasını istemiyor ve bunu kabullenmiyor. Belki namaz kılmıyor, belki Kuran okumasını bilmiyor ama dinine diyanetine de kimsenin hakaret etmesini de kesinlikle kabullenmiyor işte. İlk fırsatta dinimize ve diyanetimize saldıranlar bunu bilin artık ne olur.!

Yine belki Atatürk’le ilgili bir kitap okumadı, araştırmadı, sadece duydu. Ancak hiç kimsenin de Atatürk’e saldırmasını hazmedemiyor bu milletin evlatları.

Bizim insanlarımızın birleşeceği, bütünleşeceği ve de TEK YÜREK olacağı o kadar ortak noktaları var ki; onun için kim ne yaparsa yapsın, kim ne söylerse söylesin bu milleti bölmeye, ayrıştırmaya 100 yıl geçse de asla gücü yetmeyecektir.

Özetle bu milletin tüm bireyleri; Vatanını, toprağını, Atasını, bayrağını, dinini, diyanetini, inancını, ezanını, ecdadını ve tarihini çok seviyor ve ne olursa olsun hiç kimsenin de MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİNE saldırmasını istemiyor.

Ya Allah aşkına yüzde 98’i Müslüman olan bir ülkede bir gazeteci çıkarda depremde saatler sonra kurtarılan bir can için getirilen “Allahü Ekber” sözünden veya zikrinden veya şükründen rahatsız olur mu ya? Ya bu milletin SARHOŞU dahi içince ALLAH ALLAH diye nara atıyor ya.! Şunu iyi bilin ki bu milletin sarhoşu da, delisi de, velisi de dinini, kitabını, yaratanı, peygamberini, ezanını çok seviyor ve kıyamete kadar da sevmeye devam edecek inşallah..!

 

SİYASİ LİDERLERİMİZ TROLLERE PRİM VERMESİNLER

Sayın Cumhurbaşkanımızdan ve Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’dan çevrelerindeki bu trollere artık taviz vermemelerini ve biran önce etraflarından uzaklaştırmalarını şiddetle arz ediyorum.

   Siyasilerimiz Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye Nasihatini Konuşup Neden Uygulamıyorlar?

Ülkemizin geçirdiği büyük felakette tüm vatandaşlarımız birlik beraberlik için gayret ederken ülkemizi yönetenler ve yönetmeye aday büyüklerimizin özellikle bu dönemlerde üsluplarına çok dikkat etmesi gerekiyor. İster iktidar kanadından olsun isterse muhalefet kanadından olsun söyleyeceği her sözü, her eleştiriyi tartarak ve düşünerek söylemesi gerekiyor.

SÜPER VALİ RECEP YAZICIOĞLU BU HÜKÜMET ZAMANINDA GÖREV YAPAMAZDI!

80 ve 90’lı yıllarda bu Ülkeyi şimdiki iktidar yönetseydi ne Refah partisine, ne Müsiad’a ne Hak-iş’e ne Deniz Fenerine, ne Recep Yazıcıoğlu’na, ne de efsane hizmetler yapan Milli Görüş belediyelerine müsaade ederdi. Hepsini ya kapatır ya tutuklar ya da görevden uzaklaştırırdı. Kurban derilerini toplama yetkisi sadece THK’na verildiği için neler yapılmıştı neler? Şimdi ise tüm yardımlar AFAD veya Kızılay üzerinde toplanmaya çalışılıyor ne hikmetse.!

ŞEYH EDEBALİNİN OSMAN GAZİYE NASİHATİ GÜME GİTTİ

 “Tam Bir Devlet Adamı” tabiri tamda siyasilerin, bugünkü gibi zor zamanlarımızda sergilediği tutum ve davranışlar sebebiyle halkımız taragından söyleniyor. Böylesi bir durumda dahi birleştirici bütünleştirici olamayan ve hatta ayrıştırıcı bir tavır takınan siyasilerimiz hiç bir zaman 85 Milyonun “DEVLET ADAMI” unvanı kazanamazlar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: ”Terbiyesiz terbiyesizliği bırakmaz, birisi çıkmış ‘Kızılay nerede? Ne çadırını, ne yemeğini görmedik’ diyor; be ahlaksız, be namussuz, be adi, günde yaklaşık 2 buçuk milyon insana Kızılay yemeğini ulaştırıyor, böyle vicdansızlık olur mu?” (T24)

Şimdi Ak Partili kardeşlerimiz diyecekler ki ya peki Kılıçdaroğlu’nu niçin eleştirmiyorsun? Sayın Kemal Kılıçdaroğlu hangi eleştiriyi getirirse getirsin BİR ÜLKENİN CUMHURBAŞKANI BU SÖZLERİ SÖYLEMEMELİDİR.! Başta sayın Cumhurbaşkanımız ve onlarca büyüğümüzün yıllardır sık sık ifade ettiği ve hayatına şiar edindiğini bildiğimiz;

“ŞEYH EDEBALİ’NİN OSMAN GAZİ’YE VASİYETİ”

“Ey oğuI, artık Bey’sin! Bundan sonra öfke bize, uysaIIık sana. GücenikIik bize gönüI aImak sana. SuçIamak bize, katIanmak sana. AcizIik bize hoşgörmek sana, anIaşmazIıkIar bize, adaIet sana, haksızIık bize, bağışIamak sana. Ey oğuI, sabretmesini biI, vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da unutma ve insanı yaşat ki devlet yaşasın. Ey oğul, işin ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı. Allah yardımcın olsun.”

Bu sözler karşısında sayın Cumhurbaşkanımızın bu üslubunu nereye koyacağız ki? Peki bizler bu vb. sözleri sadece konuşup hiç hayatımıza tatbik edip uygulamayacak mıyız?

CHP Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun depremden sonra söylediği şu sözü çok önem arz ediyor. Ancak uygulamak şartıyla;

“Değişmemiz lazım. Sistemin çalışma şeklini kökünden değiştirmemiz lazım. Devletin işleyişini değiştirmemiz lazım. Siyasetin yapılma şeklini değiştirmemiz lazım…”

Elbette sadece siyasilerimizin değil hepimizin değişmesi gerekiyor. Önce kendimizi değiştirmemiz gerekiyor. Bundan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmamalıdır.

Yönetenlerde, yönetilenlerde MUTLAKA AMA MUTLAKA DEĞİŞMEMİZ GEREKİYOR.!

Selam ve dua ile…