Seçim İttifakları Nasıl Olacak? (Sürpriz Gelişmelere Hazırlıklı Olalım!)
Ak Parti 2003 Yılında “Eski Türkiye” diye tabir ettiği seçim kanunları ile yüzde 34.5 oy alarak tek başına iktidar olmuştu. Üçte iki çoğunluk 367 milletvekili idi, Ak Partinin 366 milletvekili vardı. Cumhurbaşkanı da Ahmet Nejdet Sezer idi..
AK PARTİYE SEÇİM KANUNU BİR DAHA DEĞİŞTİRİRSE NE OLUR?
Sürekli mağdur rolünü iyi oynayan Akp hep Cumhurbaşkanı Ahmet Nejdet Sezer’den rahatsız olduğunu ve engellediklerini anlatıyorlardı.
2007 Yılında 367 garabeti ortaya çıktı. Sadece bir vekili ikna etmek varken ortamı gerginleştirmeyi seçtiler ve TBMM’de iktidarı ve muhalefeti kaos çıkarmayı tercih ettiler.
CUMHURBAŞKANINI HALK SEÇSİN DEDİLER
Ahmet Nejdet Sezer bizi engelledi. 367 dayatması da oldu, Cumhurbaşkanını Halk seçsin dediler.
Cumhurbaşkanını Halk seçti. 7 yıl idare ettiler. Bu kez biz bu sistemde istediklerimizi yapamıyoruz. Başkanlık istiyoruz dediler. 15 Yıl boyunca TEK BAŞINA İKTİDAR olan Akp sürekli KOALİSYONLARIN ZARARLARINDAN BAHSEDİYORLARDI ama rahat durmadılar ve Referandumla YÜZDE 50 + 1 i kanunlaştırdılar.
Koalisyonlara karşı çıkan Ak Parti; 2018 Yılında YÜZDE 50 + 1 Bulabilmek için MHP’yle işbirliği yapmak zorunda kalıverdi. Yani kendi kanunları ile kendinin gücünü zayıflattı ve ittifaka mecbur kaldı.
Yani “Kendi etti Kendi Buldu.”
Buradaki amaç muhalefetin bir araya gelemesi idi. Hatta yeni kurulan İYİ Partiyi seçine sokmamaktı ama muhalefette ittifaka ittifakla karşılık verince ve Chp’den 15 vekil İYİ Partiye geçiverince Akp ve Mhp’nin birlikte TBMM’de 400 vekil çıkarma hayalleri suya düşüverdi.
2019 seçimlerinde çıkarılan ittifaklar yasası tamamen muhalefete yarayıp, Akp neredeyse tüm büyükşehirleri bir bir CHP’ye kaptırınca EYVAH EYVAH dedi ama iş işten çoktan geçmiş kendi ayaklarına kurşun sıkıvermişlerdi bile.
2018 Yılında çıkardıkları ittifak yasası baktılar MİLLET İTTİFAKINA YARIYOR bu kez farklı bir ittifak yasası çıkarıp 2023 seçimlerine öyle gidelim dediler.
Dediler ama onu da ellerine gözlerine bulaştırıverdiler. Çünkü bu ittifak modelinde ancak tek parti altında giren partiler avantajlı olacak gibi.
2018 Seçimlerinde küskün Ak Partinin oyları Mhp’ye gitmişti o sayede kıl payı seçimi kazanmışlardı. Şimdi ise böyle bir durum olmuyor maalesef.
TEK BAŞINA VE İSTİKRAR diye çıktıkları yolda kendi çıkardıkları kanunlarla adeta kendi kalelerine gol atmışlar görünüyorlar. 2018 Yılında sadece MHP’ye muhtaç olan Ak Parti yeni çıkardığı seçim kanunu ile Mhp, Bbp, Yrp, Hüdapar, Anap ve daha bir çok partiye daha muhtaç hale gelivermişti. Geçen ki seçimde Bbp, Akp sıralarından seçime girmişti ama bu kez ayrı girmeyi hesaplıyordu, Hatta yeni ortak Yrp’de ittifak yapacaklar ama kendi logoları ile girecek şartı koşmuşlar Akp’de kabul etmişti. Ancak Mhp buna dolaylı karşı çıkınca işler karışmış oldu. Mhp’nin aday listelerini erken açıklaması taktiksel bir durumdan ibaret.
Akp ve Mhp’nin çıkardığı bu seçim kanununda 3-5 partinin ittifak yapması çok işe yaramıyordu. Onun için tek parti çatısı altında çaprazlama seçime girmek daha avantajlı idi. Yani Ak Partinin güçlü olduğu yerlerde Ak Parti, Mhp’nin güçlü olduğu yerlerde Mhp’nin amblemi altında olması artı avantajlar getirecekti ama diğer partilere verilen söz işi çıkmaza sürüklemiş oldu.
20 Yıldır iktidar olan Akp kendi yaptığı seçim kanunları ile belki de bir çok ilde Mhp logosu altında seçime girmek zorunda kalacak. Misal Iğdır gibi. Yine Mhp’de bazı yerlerde Akp logosu altında misal Kars gibi… Artık aday listeleri için son bir kaç gün. İnce hesaplarla tek milletvekilinin bile hesabı yapılıyor. Son anda çok süpriz listeler çıkabilir.
Millet ittifakı da aynı şekilde ayrı ayrı seçime girmeleri durumunda TBMM’de çoğunluğu kaybetme riski var. Onun için en iyi model tek parti ile veya çaprazlama iki parti logosu ile seçime gitmenin hesapları yapılıyor. Burada da çok ilginç gelişmeler olabilir hazırlıklı olalım.
ŞİMDİ GELELİM ESAS MESELEYE
Ak Parti her yaptığı seçim kanunu ile kendini daha da zayıflatıyor dikkat ederseniz. Yüzde 34.5 ile tek başına iktidara gelen ve en başarılı dönemi bu dönemiydi diye tabir edilen Ak Parti kendi elleri ile çıkardığı seçim kanunları ile önce sadece BİR PARTİYE, şimdi ise en az 5 Partiye muhtaç hale getiriverdi kendini. İşte buna öngörüsüzlük denir.
Eski sistem olsa şuan büyük ihtimal yüzde 30-35 gibi bir oyla birinci parti çıkarlar ve rahat tek başına hükümet kurabilirlerdi. Ancak şimdi yüzde 49.9 alıp seçimi kaybetme durumları var. Diyelim ki kazandılar en az 5 parti ile ittifak yapmak zorunda kalacaklar. Ve Türkiye’yi koalisyonlara mahkum etmeyeceğiz diye diye koalisyoncuklara mahkum ederek.
Rivayete göre alimin biri, Fatiha suresini 7 defa tefsirini yapmış.
1.nci tefsiri herkes anlamış
2.nci tefsiri yarısı anlamış
3.cü tefsiri okumuşlar anlamış
4.ncü tefsiri imamlar anlamış
5.nci tefsiri alimler anlamış
6.ncı tefsiri sadece kendi anlamış
7.nci tefsiri ise kendi bile anlayamamış ya
Ak Parti eğer bir seçim kanunu daha yaparsa bu kez kendi bile anlayamayacak ve TEK BAŞINA İŞ BAŞINA diye çıktıkları yolda “tüm partilerle İTTİFAK YAPSALAR BİLE SEÇİM KAZANAMAYACAK DURUMA GELECEKLER” böyle giderse..
Ak Parti seçim kanunu her değiştirdiğinde kendine daha zorluk, muhalefete ise daha çok kolaylık sağlamış oluyor.
Ne demiş atalarımız;
“Akıl Bir İşin Sonunu Düşünmektir”
Vesselam