enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

Kastamonulu Alim, Mutasavvıf, Şair, Neyzen ve Kompozitör Şahsiyet Kazasker Mustafa İzzet Efendi Kimdir?

Mustafa İzzet Efendi, Çömez Mustafa Vâsıf Efendi’nin sülüs-nesih ve rikā‘ yazılarında en seçkin talebesidir; şiveli ve çok akıcı bir üslûba sahiptir. Altmış yıla yaklaşan hüsn-i hat hayatı boyunca nesih hattıyla on (veya on beş) mushaf yazmıştır.

Kastamonulu Alim, Mutasavvıf, Şair, Neyzen ve Kompozitör Şahsiyet Kazasker Mustafa İzzet Efendi Kimdir?

Kazasker Mustafa İzzet Efendi; Marifet sahibi olan bu zat aslen Kastamonu Tosya ilçesinde 1801 yılında doğmuştur. Babası Bostanoğulları ailesinden Seyyid Mustafa Ağa’dır. Annesi ise, İstanbul’da Tophane’deki Kaadirî dergahının kurucusu ve şeyhi İsmail Rumî Efendi’nin torunlarındandır. Babasının ölümü üzerine annesi onu küçük yaşına rağmen, İstanbul’a göndermiştir. Burada bir akrabasının yardımı ile Fatih Başkurşunlu medresesine girdi.

Kazasker Mustafa İzzet Efendi; Eğitimini İstanbul’da almış ve hat sanatı hocalığı da yapmıştır. Arifane ve tasavvufi şiirleri vardır. Aynı zamanda neyzendir. Avamil Mu’ribi ve Keşfül İrab gibi önemli eserleri vardır. Musiki sanatında “tarzı cedid” adlı makam kendisine aittir. Aynı makamın peşrevi de kendisinindir. Değerli bilgin ve devlet adamlarımızdan Mustafa İzzet Efendi 1801 M. yılında Tosya ilçemizde doğdu. Babası destan azade soyadı ile tanınan Mustafa Ağadır.

19. yüzyıl alim, fazıl, mutasavvıf, musiki şinas, neyzen ve kompozitör bir şahsiyet olarak tanınır.

Ayasofya’nın içindeki Çelih denilen büyük ve yuvarlak yazılar onun­dur. 1877’de İstanbul da ölmüştür. Mezarı Tophane Kadirhanededir.

Kādiriyye tarikatının Rûmiyye kolunun pîri İsmâil Rûmî’nin torunlarından olan annesi, daha küçüklüğünde yetim kalan oğlunun istidadını sezerek onu tahsil için İstanbul’a gönderdi. Annesinin akrabası bir müderrisin yardımıyla Fatih’teki Başkurşunlu Medresesi’nde tahsiline başlayan Mustafa İzzet bu dönemde Kömürcüzâde Hâfız Mehmed Efendi’den dinî mûsiki dersleri aldı. II. Mahmud’un musâhiplerinden olan Kömürcüzâde padişahın, Bahçekapı’daki Hidâyet Camii’ne 22 Temmuz 1814 Cuma günü selâmlık merasimi için gelişinde talebesi Mustafa’ya evvelden meşkettiği bir na‘t-ı şerifi okuttu. II. Mahmud, henüz on üç yaşındaki bu çocuğun sesini ve tavrını beğenerek yanına çağırtıp takdirlerini bildirdi ve eğitimine itina gösterilmesini istedi. Doğrudan doğruya Enderûn-ı Hümâyun’a kabulü mümkün olmadığından Silâhdar Ahmedpaşazâde Ali Paşa’nın dairesinde yetiştirilmesine karar verildi. Burada gördüğü sıkı bir eğitimin yanı sıra hüsn-i hat ve mûsiki dersleri aldı. Üç yıl sonunda Ali Paşa’nın dairesinden Galata Sarayı’na nakledildi.

Mustafa İzzet, Abdülmecid padişah olunca (1839) o devirde mühim bir vazife sayılan Eyüp Sultan Camii hatipliğine tâlip oldu. Bu vazifenin yanı sıra Lâleli Camii Vakfı’nın idaresi de kendisine verildi. Mustafa İzzet’in hayatının bu döneminde cuma günlerini hutbe hazırlığına ayırıp bu güne hürmeten yazı yazmadığı için, “Cumartesi günü yazdığım yazıları aradan kırk yıl geçse ensesinden tanırım” dediği bilinmektedir.

1261 (1845) yılı başında bir cuma günü Eyüp Sultan Camii’ne giderek Mustafa İzzet’in hutbesini dinleyen Sultan Abdülmecid onu kendisine ikinci imam tayin etti. 1846’da Selânik, Mekke ve İstanbul pâyeleri, 1849’da önce Anadolu, aynı yıl padişahın birinci imamlığına getirildiğinde Rumeli kazaskerliği pâyeleri verildi. Ertesi yıl şehzadelerin yazı muallimliğine ve Veliaht Abdülaziz Efendi’nin müzakereciliğine tayin edildi. 1849’da hocası Yesârîzâde’nin vefatı üzerine onun Bebek’teki yalısını satın alarak burada ikamet etmeye başladı.

1853’te padişahın imamlığından ayrılan Mustafa İzzet aynı yıl Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliyye âzalığına, 1857’de fiilen Rumeli kazaskerliğine getirildi. Müddeti dolduğunda ayrılmak suretiyle 1868’de dördüncü defa ve son olarak aynı vazifeye tayin edildi. 1860’ta kendisine reîsülulemâlık rütbesi tevcih edildi. Aynı yıl ayrıca nakîbüleşraflık makamına tayin olundu. Kazaskerlikten ayrıldığı devrelerde yeniden Meclis-i Vâlâ’ya ve iki defa Meclis-i Hâss-ı Vükelâ’ya seçildi. 15 Kasım 1876’da vefat ederek Tophane’deki Kādirîhâne Tekkesi’nin hazîresine defnedildi. Kabir kitâbesi, talebesinden Muhsinzâde Abdullah Hamdi Bey tarafından girift celî sülüsle mükemmel bir şekilde yazılmıştır.

Mustafa İzzet’in, öğrencisi Mehmed Şefik Bey’in teyzesiyle yaptığı evlilikten Atâullah ve Tevfik adlı iki oğlu ile Emine adlı bir kızı dünyaya gelmiştir

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.