Kastamonu’dan Seyahat Hatırası Ne Alabilirim

Tosya ilçemizin merkezinde, elde yapılan, bir yüzü düz, diğer yüzü testere dişli, değişik ebatlardaki çakılar halk arasında “Tosya Çakısı” olarak isimlendirilmektedir. Tosya çakısının bir yüzünün testere dişli olması nedeni ile, çiftçinin küçük bağ işlerinde ve ziraat alanında kullanım imkanı çok olmaktadır. Çakının sapı, manda boynuzundan kesilip, sonra demir törpü ile biçimlendirilir. Kesici yüzleri ise krom çelikten özel yapıldığından, paslanma yapmamakta ve çok kesici olmaktadır. Aynı zamanda, mutfaklar için yüzü krom çelikten, sapı kemik veya sert ağaçtan olan değişik boyuttaki bıçaklar yer almaktadır.

Şimşir , ülkemizde özellikle Kuzey Anadolu Dağları boyunca Karadeniz’ e dönük kuzey yamaçlarında, derin vadiler arasındaki akarsu düzlüklerinde yayılmaktadır. Kuzey Anadolu’ da yapılan polen analizlerinde, günümüzden 11000 yıl öncesinde ormanlarda yaşadığı saptanmıştır. Genel olarak, 1 metre kadar boylanan çalı, az olarak’ da 8 metre, bazen de 16 metreye kadar boylanabilen ağaççık ya da ağaç formunda yazın ve kışın yaprağını dökmeyen, herdem yeşil bitkilerdir. Sürgünleri dört köşelidir, yaprakları derimsi, tam, kenarlı ve tüysüzdür. Gölgeye dayanıklı, yavaş büyüyen, nemli ve besin maddelerince zengin toprakları tercih eder. Anadolu şimşirinin park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen bir takım varyete ve formları da bulunmaktadır. Kastamonu ilçelerinde halk tarafından kaşık yapımı oldukça yaygındır. Hatta bazı aileler geçimini sadece bu yolla karşılamaktadırlar. Özellikle Şenpazar ilçesinde kaşık yapımı yaygındır. Ayrıca Cide, Pınarbaşı, Şenpazar ilçelerinin köylerinde Anadolu şimşiri odunundan küçük ölçülerde süs eşyalarının üretimi yapılmaktadır. Kastamonu köylerinde şu anda bu işle uğraşan 20-25 kişi bulunmaktadır. 20-25 yıl öncesine kadar her köyden 40-45 civarında kişi bu işle uğraşıyordu. Bölgenin ana geçim kaynağı olan ormancılık, Küre Dağları Milli Parkı’nın ilan edilmesi ile sınırlandırılmıştır.

Evrenye Bıçağı

Kastamonu’nun İnebolu ilçesine bağlı Dibek Köyü’ndeki tarihi Bıçakçılar Mahallesinde atölyeler, asırlardır bıçak üretmektedir. Osmanlı döneminde ordunun ihtiyacı olan kılıç, süngü gibi savaş malzemelerinin de üretimi bu mahallede yapılırdı. Bir bıçak en az 70 kez elden geçmekte ve hammadde tarihi körüklü fırında korlanmış ateşte işlenmektedir. Bu işlemden sonra bıçağın yapım aşamasına geçilir. Üretilen bıçaklar ve kılıfları en ufak bir makine işleminden geçmemektedir ve tamamen el yapımıdır.

Kastamonu Çekme Helva

Kastamonu ile özdeşleşmiş lezzet olan çekme helva Kastamonu’lu ustalar tarafından özenle imal edilmeye devam etmektedir. Siz de, ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi gören Çekme Helva’nın nasıl yapıldığına şahit olabilir ve bu lezzeti sevdiklerinize armağan edebilirsiniz.

Kastamonu Kel Simidi

Kastamonu simidi diğer yörelerden farklı olarak, böreklik un ile mayalanıp yoğrulduktan sonra, hamur simit halkası haline getirilir ve 10 dakika dinlendirilir. Bu hamur daha sonra, içinde elma pekmezinin kaynadığı suda haşlanır. Daha sonra fırınlanarak hazır hale getirilir. Kel simit olarak da adlandırılan Kastamonu Simidi’nde çoğu yörelerde olduğu gibi susam bulunmamaktadır.

Kastamonu Kel Simidi

İhsangazi Siyez Bulguru

Siyez Bulguru; günümüzden tam 10.000 yıl önce ilk tarım köylerinde ekimine başlanan, altından değerli bir tarım ürünüdür. Siyez, nazlı bir buğdaydır, insanlık tarihinin ilk besin maddesidir. Genetik yapısı bozulmayan, endemik bir bitkidir. Ancak, bu değerli ürüne gerek tanelerinin küçük olması gerekse onu saran sıkı bir kabuğun bulunması; kısaca işlenmesinin zor olması sebebiyle bugün bu nazlı ürüne sahip çıkan pek kalmamıştır. Bu yüzden yerini makarnalık buğdaya ve ekmeklik buğdaya bırakmıştır. Her zorluğa rağmen bu değerli ürünün üretimi yapılmaktadır. Siyezin Kastamonu mutfağında kullanım alanı çok geniştir. Pilavlarda, mantılarda, çorbalarda kullanılmaktadır. Ünlü yöresel yemeklerimiz siyezden yapılmaktadır. Ekşili pilav, bulgurlu mantı, ana-kız çorbası, üçürdüm vb.

İhsangazi Siyez Bulguru