Kastamonu Taşköprü Notları: Köyde oduna bile para verdik!

Taşköprü İmam Hatip Lisesinde yatılı okurken Orman Bölge müdürlüğü bize komşuydu ve oradaki çocuklar rakibimiz olur ara sıra maç yapardık. O zamandan beri hiç içeriye girmemiştim bu kez bir kaç kez girmek durumunda kaldım. Ama iyi ki kalmışım

Bizim köyün yolları bozuk, su yok ama kopamıyoruz ve kopmakta istemiyoruz. Sürekli evde bir şeyler yaptırıyoruz. Su yokken bile çamaşır makinesi çalıştırmayı başardık. Su yok ama sıcak su akar. Yani köye bir hevesimiz var. Başka yerlere de gitmek istemiyoruz. Bu kez 15 günlüğe gittik, 2-3 gün kayınpedere çatı yapıp temizledik. Bir gün bir kamyon odun indirdik, ve bir traktör kiremit yükleyip boşalttık. Yani dinlenmeye gittiğimiz köyde adeta haşatımız çıktı. Ama seviyoruz işte köyümüzü. Her yıl köy programımıza 400-500 kişi katılıyor. Şu yollarda bir yapılsa ve su gelse harika olacak ama bir türlü yaptıramadık.!

KÖY TAPULARINDA ONLARCA KİŞİ VAR

Bu kez de evimizin tadilatı ve balkon yapmak için Babamın adına İhtiyaca yazılmak istedik. İstenilen evrakları tamamladık ama bu kez tapuda kaç kişinin ismi varsa hepsinden imza ve kimlik fotokopisi gerekiyormuş. Neyse ki bizim tapuda 4 kişi varda ucuz kurtulduk. Ucuz kurtulduk diyorum, bazı tapularda 50 -60 kişinin ismi olunca hiç bir işlem yapılamıyormuş. Adam hatta çocukları hayatlarında köye uğramamış, gitmemiş ama tapuda ismi var. Köydeki yaşayan imza ver deyince de kesinlikle vermek istemiyor. Çok saçma bir durum. Buna bir çare bulunması gerekiyor. Orman bölge şefinin dedesinin ev tapusunda tam 51 kişi varmış. Ancak 10’unu ikna edebildik, gerisi yaklaşmayınca ihtiyaç alamadık dedi. Orman Şefi bile ihtiyaç alamamış anlayacağınız.

ORMAN ŞEFİ ÇOK AKTİF VE ENERJİK

Yıllardır köyde Ormancıları bilirim, tanırım ama Orman bölge şeflerinin sadece isimlerini duyarımdım. Kafamdaki Orman Bölge Şefi, gaddar, astığı astık, kestiği kestik, Nuh der peygamber demez algısı vardı. Tabi bu algı ormanda çalışanların genel konuşmalarına göreydi.

Önce İhtiyaç için daha sonra da odun ihtiyacımız için Orman Müdürlüğüne gittik. Çiftlik Bölge şefi Erdi Sefa Şahin beye yönlendirdiler. Erdi Sefa bey bendeki tüm algıları yıktı attı. İşini seven, heyacanı ve enerjisi yerinde bir isim. Herkesle tek tek ilgileniyor, çay ısmarlıyor, konuşuyor. Konuşmakla da kalmıyor hemen olabilecek çözümleri sunuyor. Kanunlar engel oluyor ama şef engel olan o kanunları bile anlaşır hale getiriyor. Acaba sorsam mı diye düşündüğüm soruları bölge şefi kendiliğinden cevaplıyor. Kanunları O kadar güzel izah ediyor ki insanı hemen ikna edebiliyor. Kesinlikle zorlaştırmıyor kolaylaştırıyor. Ormanda çalışan köylüleri, oduncuları, kamyoncuları ve ihtiyaç için müracaat edenleri isim isim biliyor.

Şimdi kolaylaştırıyor deyince sanki gayri resmi işlem yapıyor gibi bir şey anlaşılabilir, kesinlikle her şeyi kanuna göre hallediyor. İhtiyaca yazıldık evrakların hepsini tamamladık ve teslim ettik. Erdi Sefa beye, Odun ihtiyacımızı belirtince hemen seçenekleri sundu, odun alınabilecek bölgeleri tek tek tarif etti. Ve 15 ster odunumuzu ücretini yatırarak almamıza yardımcı oldu. Allah kendisinden razı olsun. İşini severek yaptığı çok belli. Bölge şefleri böyle ise bize anlatılanlar yalanmış demek ki. İnanın kamuda böyle kişiler olduğu sürece insanlar kesinlikle isyan etmezler. Teşekkürler Çiftlik Orman Bölge Şefi Erdi Sefa Şahin bey, Görevinizde her daim başarılar dilerim. Hep eleştirecek değiliz ya; iyilerinde hakkını vermek gerekir değil mi?

Bu arada odun konusunda yardımcı olan Şahan Aktaş ve Yücel Sürlü kardeşime haseten teşekkür ediyorum. İnanın köylerde parayla bile iş yaptırmak çok zor artık.!

KÖYDE BİR İŞTE YORULUP BAŞKA İŞE GEÇİYORUZ!

Köyde çalışmayı seviyorum. Her gidişimde bir iş yaparım. Köydeki eve de sürekli bir şeyler yaptırıyoruz. Su bile yokken çamaşır makinesi kurduk. Daha sonra Motorla depoya çekerek işi kolaylaştırdık. Bu kez 2-3 gün kayınpederin çatısına saç çaktık. Ve eski kiremitleri indirdik. Bir kamyon odunu önce yere, sonra samanlığın önüne, sonra da içeriye attık. Bir traktör kiremit doldurup Oruşlara götürüp boşalttık. Taş fırını yerleştirmek için koca kayayı balyoz ve kazmaya parçaladım ama ellerim bayağı hasar gördü. 2-3 gün böğürtlen toplamak için dağlara gittik. Ama tüm bunları yaparken de gezmeyi ve ziyaretleri de eksik etmedim. Hatta Sinop’a bile gittik. Köydeki eve balkonu da yapınca güneş batışını seyredeceğiz bakalım. Bizim evin manzarası çok güzel.

Gelmek isteyenler olursa 50 kğ un ve bir kucak odun alıp gelsinler ki fırında ekşi mayalı ekmek ve pide yapıp yiyelim.

Gerisi bana ait..

Vesselam