Kastamonu İzlenimleri: Çiftlik Pazaryeri ve Çevre Köylere açık mektup
Çiftlik Pazaryeri’nin yeniden hayat bulması, sadece bir yerleşim değil; bir ruhun, bir kültürün ve bir dayanışmanın uyanışı olacağına inanıyorum. Bu yazı; bir çağrı, bir hatırlatma ve bir 14- 15 köy halkına, muhtarlarına, Kastamonu Valisine, Kastamonu Milletvekillerine, Kastamonu ilgililerine açık mektup niteliğindedir.

Çiftlik Pazaryeri ile ilgili yazdığım bu yazıya katkılarınızı, görüşlerinizi, fikirlerinizi, eleştirilerinizi, projelerinizi ve yorumlarınızı ve de tüm köylülerimizin bu yazıyı okuması için birbirlerinizle paylaşmanızı rica ediyorum. Yazı uzun olacak ve büyük ihtimal 2 veya 3 yazı olacak. Lütfen okuyup gereğini yaparsanız sevinirim. Buyurun Başlıyoruz…
Unutulmuş Bir Merkezin Hatırlanan Hikayesi: Çiftlik Pazaryeri
Çiftlik Pazaryeri… Belki çocukluğumuzun geçtiği, belki sadece hikâyelerle tanıştığımız, ama mutlaka içimizde bir iz bırakan bir yer ama ne yer. 60’lı 70’li yıllarda temelleri atılan, 80’li yıllarda iyice canlanan, çevresindeki 15 köyün kalbi olan bir merkezdi burası. Bugünse, unutulmuş ama unutturulmaması gereken bir bellek noktasıdır pazaryeri.
Ben hep şunu savundum: Sadece bir köyü değil, bir merkezi yaşatmak gerek. Hocaköy, Kirazcık, Bekirli, Koçanlı, Galinse, Piramitli… Hepsi kıymetli. Ama biz bir noktada birleşemezsek, ne çocuklarımızı ne torunlarımızı bu topraklara döndürebiliriz. Çiftlik Pazaryeri, çok rahatlıkla bu birleşmenin adı olabilir. Çünkü geçmişte olmuş. Tecrübe edilmiş ve başarılı olmuş. Peki bu 14-15 köy hangileri?
1- Çiftlik Pazaryeri
2- Koçanlı
3- Kirazcık
4- Hocaköyü
5- Kayapınar
6- Piramitli
7- Şahin Çatı
8- Dağböleren
9- Bekirli
10- Guz Galinse
11- Güney Galinse
12- Dilek köyü (Tepeköy)
13- Taşçılar
14- Başören (Kastamonu’ya Bağlı)
15- Gümüşoluğu-Şıhlar-Başköy (Kargıya Bağlı) (Not: Başka köy varsa bilenler bildirsin)
Çiftlik Pazaryerine Projeler, Gerçekten Yapılabilir mi?
Bugün bir dua niyetiyle kurduğum veya kurduğumuz cümleler var. “Ya burası tekrar canlansa?” diyoruz. Germeç nasıl merkezse, Cide’nin Soğuksu’su nasıl çevresindeki 8 köye nefes olmuşsa, bizim de Çiftlik Pazaryeri de yeniden canlanabilir. Geçmişte bir çok yere kurulan ama rağbet görmeyen pazarlardan sonra burayı canlandırmak için yalandan hayvan pazarı kurulmuş ve başarılı da olmuşlar.
ÇİFTLİK PAZARYERİ BELDE OLABİLİR Mİ?
Piramitli Köyü Dernek Başkanı Adem Çalış kardeşim, “Burası belde olabilir” diye mesaj attığında bir umut doğdu içimde. Son çıkan yasa maddesini de paylaştı. Neden olmasın dedim. Neden 15 köyü kapsayan bir belde olmasın? 15 köyde ortalama 100 kişi olsa toplam 1.500 yapar. 1.500 çok rahat 2.000 de olur değil mi? Belde olmak aynı merkezde olma şartı olabilir ama buraya özel ilgi ve özel bir proje veya statü olması gerekiyor. Biz buraya özel bir ilgi istiyoruz. Bu işler sayın Cumhurbaşkanımızın bir kararnamesine bakar. Şimdi bir çok kişinin olmaz ya olmaz, saçmalık dediğini duyar gibiyim. Bakın Kastamonu’da bir kaç ilçe normalde ilçe kriterlerini karşılamıyor ancak insanlara kolaylık olsun, resmi işlerini rahat halletsin diye ilçe statüsü verilmiş ve böyle çok örnek var.
YETER Kİ MERHUM RECEP YAZICIOĞLU GİBİ BİRİSİ OLSUN HERŞEY OLUR!
Size, Tarihçi, Akademisyen ve Yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın katıldığı “Pınar Sabancı ile Merak Ediyorum” adlı programda, 1984 yılları arasında Tokat Valisi olarak görev yapan merhum Süper Vali Recep Yazıcıoğlu ile ilgili anlattığı bir olayı buradan hatırlatmak istiyorum.
Tokat Anadolu Lisesi Bakın Nasıl Açılmış?
Prof. Dr. İlber Ortaylı; “Ben ona Büyük Valimiz diyorum, Recep Yazıcıoğlu. Şimdi Recep Yazıcıoğlu Tokat’a vali oldu. Çocuğun biri Anadolu Lisesi’ni kazandı. Çocuk, Tokat’ta Anadolu lisesi olmadığı için komşu bir vilayete gitmesi lazım. Babası imkansızlıktan ve başka sebeplerden göndermek istemiyor. Vali Yazıcıoğlu, babayı ikna edemiyor. Okul yetkilileri İşte sayın valimiz siz bile ikna edemediniz diyorlar. Bakın Olmuyor.’ demişler. Vali bey sinirlenmiş. ‘Ne olmuyor yahu?’ demiş. ‘Benim idaremde olmuyor diye bir şey yok.’ demiş. Ne okula mı gitmiyormuş çocuk? O okul buraya gelir demiş. Anadolu Lisesi’ni Tokat’ta kurmuş. Ve kurulan Tokat Anadolu Lisesi’nde o ilk okuyan çocuk kim biliyor musun? Bizim dünyaca meşhur nefroloğumuz Prof. Dr. Mehmet Kanbay Hoca.”
Bu hikayeyi niçin anlattım biliyor musunuz? Bizim Kaymakam, Valimiz veya Milletvekillerimizde bu işe; yok nüfus az, yok belde olmaz, yok bu iş olmaz diyerek olmazlarla yaklaşmayacaklar. Tıpkı merhum Recep Yazıcıoğlu gibi yaklaşacak ve hep birlikte Çiftlik Pazaryerini canlandıracağız inşallah. Yoksa bende normalde biliyorum olup olmayacağını. Ama merhum Recep Yazıcıoğlu gibi birine denk gelirsek bu iş çok rahatlıkla olur. Olmazsa sayın Cumhurbaşkanına kadar çıkar bu projeler için destek isteyebiliriz. Yeter ki 15 köyün muhtarını bir araya gelmeye ve birlikte hareket etmeye razı edelim.
Köy Programları: Birlikten Doğan Etkinlikler
Köyleri yaşatmak sadece altyapı ile değil, gönül bağıyla olur. Yıllardır dernek çalışmaları içinde, gezilerle, mevlitler, yazet programlarıyla çocuk yarışmalarıyla, geleneksel oyunlarla insanların bir araya gelmesini sağlamaya çalışıyoruz ve insanlarda bu tür programlara ilgi gösteriyorlar.
Bu yıl düşüncem; “Bu etkinliği Çiftlik Pazaryeri’nde yapmaktı.” Sadece bir günlüğüne de olsa, o eski kalabalığı, sesi, neşeyi, heyecanı, birlikte olmayı yeniden hatırlayalım. Piramitli, Kirazcık, Kayapınar, Şahin Çatı, Bekirli, Galinse, Koçanlı, Hocaköy… Bazılarının dernek başkanlarını aradım, görüştüm. Olabilir diyenler ümit verdi. Ama biliyorum ki bazı önyargılar var. “İstanbul’dan doğru ne karıştırıyorsunuz buraları diyenler de var. Ama olsun. Bizler bir koltuk peşinde veya kişisel menfaat peşinde değiliz. muhtar da olacak değilim, olmak da hiç istemem. Bu toprakların sönmemesi ve tekrar canlanması için karınca kararınca çaba sarf etmeye çalışıyorum işte.
Köyler Boşalıyor, Dönüş İçin Bir Kıvılcım Gerek
Bu yıl 7 Mayıs’ta köyleri gezdim. Köylerde in cin top oynuyor. Kimseler yok. Her köyde bir iki yaşlı. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. 1 kilo tereyağı alacak kimse yok. İnsanın yüreği sızlıyor.
Çiftlik Pazaryerinde Fiziki ve Sosyal Altyapı Yeniden Oluşmalı
Çiftlik Pazaryeri’nin Canlanması için neler olabilir hemen sıralayalım. Ancak bu konuda fikri olanlar mutlaka katkıda bulunsunlar. Çiftlik Pazaryeri projesi için öncelikle 14-15 köyden birer temsilci olması ve 14-15 köyün muhtarı ile birlikte uyum içinde çalışmak gerekiyor. Buradaki asıl mesele yol, su, kahve, şu bu değil. Asıl mesele Çiftlik Pazaryerini yeniden nasıl canlandırabiliriz meselesi. Çiftlik Pazaryeri canlanırsa 14-15 köyde otamatikmen canlanacaktır ama zamanla tabi…
ÇİFTLİK PAZARYERİ CANLANIRSA TAŞKÖPRÜ-TOSYA VE KARGI’DA CANLANIR!
Burada yapılacak projelerde, 45-50 yaşında emekli olmuş köylülerimiz köylerine dönüş yaparak çok rahatlıkla çalışabilirler. Hem de deprem korkusu ve trafik vb. korkusu yaşamadan.
Ancak şöyle bir durum var. Bunu da üzülerek belirtmek istiyorum. Her köyün muhtarı kendi köyüne bir şeyler yapmak istiyor. Bu gayet doğal. Ancak ben köyüme bir şeyler yaptırayım ki herkes beni konuşsun mantığı yanlış bir mantık. Genelde bu mantık var. Her muhtar kaymakama, her muhtar valiye, her muhtar milletvekillerine ve yetmiyor başka ilgililere ayrı ayrı gidip söz almaya çalışması bence işleri daha da zorlaştırıyor. Her muhtarın aldığı sözler yerine getirilmiş olsaydı şimdiye kadar köyler uçmuştu ama köylerin yürüyecek durumları yok maalesef. Onun için birlikte hareket etmek ve doğru hareket etmek daha faydalı ve daha güzel olacaktır inşallah. Çiftlik Pazaryeri canlanır ayağa kalkınca sadece 15 köy canlanmayacak, Taşköprü’de, Tosya’da Kargı da canlanacaktır inşallah. Eskiden öyleydi şimdi de öyle olur.
ÇİFTLİK PAZARYERİNDE NELER YAPILABİLİR?
• Kooperatif kurulabilir.
• Süt toplama merkezi açılabilir.
• Kuşburnu, alıç, kekik gibi endemik bitkilerden doğal ürünler üretilebilir.
• Meyve kasası, palet üretimi gibi küçük işletmeler kurulabilir.
• Orman deposu yeniden faaliyete geçebilir.
• Taşköprü-Tosya yolu genişletilebilir.
• Kargı’ya yeni yol açılabilir.
• İtfaiye aracı mutlaka hazır bulunmalı.
• Gül yetiştiriciliği desteklenmeli.
• 8-10 kişilik fason tekstil atölyesiyle istihdam sağlanmalı.
• Okul, sağlık ocağı ve karakol gibi kapalı kurumlar tekrar açılabilir.
• Devremülk ve doğa yürüyüş yolları yapılabilir.
* Kastamonu Güven yeniden gelebilir.
Bunları yapmak hayata geçirmek elbette zor ama imkansız değil. Onun için Recep Yazıcıoğlu örneğini verdim. Bu bölge 3 ilçenin sınırında ve 3 ilçenin canlanmasına vesile olacak bir konumda. Ve bu 3 ilçenin güvenliğini sağlayacak konumda. Onun için olmazlarla değil de nasıl olabilir diye düşünüp yaklaşmak gerekiyor. Bu işin olması için önce 15 köyün inanması ve birlikte hareket etmesi, sonra Taşköprü Kaymakamı, Kastamonu Milletvekilleri ve Kastamonu Valisinin destek vermesi ve gerekenleri yapmaları gerekiyor. Yoksa Devlet el atmazsa, İnlerin ve Cinlerin top oynadığı bir yere çıkıp ta kimse yatırım yapmaz elbette…
Devamı bir sonraki yazıda…
Selam ve dua ile…
Ertuğrul Köse