Kas-Der vb. Derneklerimiz Ne Yapıyor (Peki Kas-Der Ne Yapmalı?)

Ancak uzun yıllardır takip ettiğim Kas-Der’in bu yapıyı tam anlamında kullanıp kullanamadığı tartışma konusu olmuştur. Tabi İstanbul’da daha çok dernekler var. Kaskon, KasderFed, Kasiad İşadamları Derneği, Kastamonu Vakfı, Tüm Kastamonular vb. bir çok dernek ve federasyon var.

Daha ilçeler özelinde dernekler ve her ilçenin birbirleriyle rekabet eden 2 adet federasyonu da var. Yani kısaca İstanbul ve büyükşehirlerde dernekler ve dernek başkanları enflasyonu yaşanıyor.

Eskiden samimi duygularla kurulmuş bu vb. onlarca dernek, artık Kastamonu ve Kastamonuluların temsili hedefinden uzaklaşıp sadece kişilerin temsil edildiği ve kişilerin reklamının yapıldığı bir alana evrilmiş gibi gözüküyor.

Uzun yıllardır İstanbul’dayım. 51 yaşına giren Ulusal bir gazete olan Milli Gazetede görev ifa ediyorum. Acizane gazeteci kimliğim var. Milli Gazete Kastamonu ilave ve dergiler çıkardım. Onlarca kişilerle röportajlar yaptım. Ve Uzun yıllar Saadet Partisinde siyaset yaptım. Milletvekili ve belediye başkanı adayı oldum. Taşköprülüler derneğinde görevler yaptım hatta başkanlıkta yaptım. 37 Haber sitesini kurdum. Ancak bugüne kadar Kas-Der’den gel seni yönetime alalım teklifini bırakın şu programımız var katılır mısınız teklifi bile almadım. Tabi kişisel olarak iletişimde olduğum davet eden, konuşan, arayan bir kaç isim var. Ben kurumsal olarak bahsediyorum.

Taşköprülüler derneğinde yaptığımız her bir programa tüm partilileri davet ettik ve tüm partileri de ziyaret ederdik. Hiç bir ayrım yapmazdık. Çünkü biz belediyelerden beslenmiyorduk ve finanse edilmiyorduk. Bütçemizi kendimiz oluşturuyor ve giderlerimizi kendimiz yapıyorduk. Onun için kimseye göbekten bir bağımız yoktu.

Kas-Der geçmişte bizim Taşköprülüler derneği olarak yaptığımız programları dahi yapamıyor. Güngören’de bir kahvaltı programımıza katılan Güngören belediye başkanı ve Ak Parti ilçe başkanı sinevizyonumuzu izledikten sonra konuşmalarında şunu söylemişlerdi.

Ya siz bu kadar güzel programları nasıl yaptınız ki? Böyle programları ancak belediyeler yapabilir demişlerdi. Hatta ilçe başkanı sinevizyonu izlerken belediye başkanına “bu dernek bu kadar program yaparken sizden bir şey istedi mi” diye sordum, Başkanda “HAYIR” bizden bir şey istemediler demiş ve hayranlığını gizleyememişti. Gerçektende istisnalar hariç tüm programlarımızı hemde denk bütçeler oluşturarak hep kendimiz sağlamıştık. Çünkü çok güçlü, samimi ve çoğulcu bir yönetim anlayışımız vardı.

PEKİ AMİRAL GEMİ KAS-DER NE YAPIYOR?

Bence genel anlamda hiç bir şey yapamıyor. Sadece adı var. Birde ilçelerde kendine kimlik oluşturan şube başkanlığı kimliğiyle belediye başkanları ile haşır neşir olan, belediyelerin pilavına, ayranına muhtaç olan, neredeyse belediyesiz nefes alamayan ama Kastamonulaların hiç bir işini halledemeyen ama sürekli ümit vererek peşindende ayırmayan yıllardır kendini bir adım geliştiremeyen şube başkanları var maalesef..

Şimdi gelelim Kas-Der’e; Her yıl geleneksel hale gelen “Kastamonu Günleri” haricinde Kas-Der’in yaptığı bir program veya organizasyon aklıma gelmiyor nedense. Peki Kastamonu Günleri organizasyonu çok mu önemli veya büyük program mı? Şöyle söyleyim: Bizim ilçeler kadar nüfusu olan Bayburtlularda aynı organizasyonu yapıyorlar. Hatta tüm iller tanıtım günleri adı altında bu programları yapıyorlar. İBB, ya ücretsiz yada çok cüz-i olabilir bir yer tahsis ediyor, Kas-Der’de katılımcılardan bayağı yüklü kiralar alarak normalde 10 liralık bir ürünü biz Kastamonulara 30-40 liralara satılmasının organizasyonu yapıyor. Başka bir şey değil yani.

Artık digital çağdayız. İstediğim Kastamonulu firmadan istediğim ürünü bir telefonla taaa evimin kapısına getirttirebiliyorum. Onun için artık kafalarımızın değişip online bir Kastamonu ürünleri ve esnafları için pazarlama sistemi kurulması gerekiyor.

Şimdi; Kas-Der neden bir şey yapamıyor veya güçsüz bir dernek diyorsun diye soranlar olabilir.

Eğer Kas-Der Başkanımız seçim dönemlerinde ister belediye başkanlığı için ister vekillik için her hangi bir partiden aday adayı oluyorsa bu güçsüzlüğümüzün ve dağınıklığımızın en büyük kanıtıdır diye düşünüyorum.

600 BİN Kastamonulu olan bir yerde amiral gemi Kas-Der başkanı hiç bir partiden aday adayı olmamalı DİREK ADAY yapılmalıdır. Direk aday yapılmıyorsa ki yapılmıyor o zaman siyaset yani tüm partiler seni güçlü görmüyor ve sende organizasyon yeteneği de yok demektir.

Konuyu şöyle açalım: Malum gündemimizde EYT var. Yıllardır eyt, eyt deyip durduk. En sonunda bir bayan başkan çıktı ve tüm illeri, ilçeleri organize ederek İstanbul Yenikapı’da mitingler yaptı. Bu mitinglere de tüm siyasileri davet etti ve gücünü bizzat gösterdi ve EYT’de kabullenmiş oldu. Yani biz Kastamonulular gibi efendim 500 bin eyt’li var, 1 milyon kişimiz var demedi gereğini yaptı.

Şimdi buradan Kas-Der’e soruyorum; İstanbul’da 39 ilçe var ve her ilçede şube başkanları var Yenikapı’da 100 BİN Kastamonuluyu toplama gücün veya organizasyon yeteneğin var mı? Bence bu yapısıyla yok! İşte bu yeteneğin olmadığı için tüm siyasi partilerde seni yok sayıyor. Böyle giderse yok saymaya da devam edecektir.

İstanbul’da daha 5-10 bin hemşehrimizi bir araya getirmemiş bir dernek nasıl yüz binleri bir araya getirebilir ki? Getirse bile bir davul zurna ve bir belediyeden bir yemek dağılın… Organizasyon yeteneğimiz yok ve de çok kısıtlı maalesef.!

Kas-Der Başkanları yola Kastamonululara hizmet için çıkacak. Eğer düşünceleri Kas-Der kimliği altında bir siyasi partiye göz kırpmak ise o zaman buraları işgal etmeyecek. Ya ne yapacak? Hangi partiyi benimsiyorsa o partinin il başkanlığında görevler yapacak, gece gündüz çalışıp il başkanı olacak ve o zaman istediği yerden istediği sıradan aday olacak.

MAALESEF İSTANBUL’DA HİÇ BİR GÜCÜMÜZ VE ETKİNLİĞİMİZ YOK

Kas-Der vb. büyük derneklerimiz 600 BiN Kastamonuluyu nasıl bir araya getirebiliriz ve nasıl büyük projeler üretebilirizin derdinde olacaklar. Ki bunu başardıklarında istemeseler de partiler “gel bizden gel aday ol” derler zaten.!

Şuanda İstanbul’da yaşayan 600 BİN Kastamonuluya Kas-Der yönetiminden üç kişi say desek kanımca kimse sayamaz. Peki Kas-Der Başkanı kim diye sorsak bilenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçeceğini zannetmiyorum. Halbuki Kas-Der başkanını ve yönetimini 600 BİN KASTAMONULU tıpkı Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonsporun kadrosunu taraftarlarının bildiği gibi ezbere bilmeli ezbere. Kas- Der yönetimi pasif insanlardan değil etkili insanlardan oluşmalı ve tüm Kastamonulular hem tanımalı hem kabullenmelidir.

TRADEF FUAR HAKKINDA

Yıllar önce Kasiad ve Hüseyin Karadeniz’in öncülüğünde İstanbul’da bir iki defa fuar düzenlenmişti. Daha sonra devamı gelmemişti. Kasiad işadamları derneğimiz bir işin sonunu düşünerek ve istikrar gerektiren işler yapmalı.

Saman alevi gibi yanıp sönen işler değil. Tecrübe bir işin sonunu düşünmektir. Erbakan hocamıza bir proje sunulduğunda, dosyaya bakar, dinler, sorar ve en sonunda “YA SONRASI” diye sorardı. “YA SONRASINI” düşünemeyenler ve idrak edemeyenler, iş olsun diye proje sunanlar tıkanıp kalırdı. Kasiad’ta hep “YA SONRASI” demelidir.

Şimdide Tradef adı altında İstamonu ve Hüseyin Karadeniz’in öncülüğünde bir fuar başlatıldı. Kastamonu’da yapılmasının önemine vurgular yapılmıştı ancak ilk fuar memnun etmemiş olacak ki 2023 İstanbul’da diye duyurusu yapılmaya başlandı. Ben bununda istikrar getireceğine inanmıyorum. Bu şekilde devam ederse en fazla 1-2 fuar daha yapılır ve biter.
Neden mi?

Çünkü “YA SONRASI” düşünülmeden yapılan bir fuarda onun için. Bu fuarları kim organize ediyor ve kimden izin alınıyor? Türkiye geneli TOBB. Yani Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği. Ben bugüne kadar onlarca fuara katıldım, ziyaret ettim ama kişilerin yaptığı fuar görmedim. Mobilyacılar fuarını Türkiye geneli Mobilyacı yapılar, dernekler ve odalar organize ediyor. Yani blr kurumsallık var. Kurumsallık olmayan fuarların başarı şansı hiç yok. Tradef fuarı yapılacaksa önce istişareler yapılır, konuşulur, araştırılır, eleştirilir, işadamlarına danışılır ve çıkan sonuca göre de yapılır veya yapılmaz.

Kastamonu’da veya İstanbul’da yapılacak bir fuarda da mutlaka Kasiad, Valilik, Kastamonu Sanayi ve Ticaret odaları da olması elzemdir. Ve hatta Müsiad vb. stk’larda. Bunların olmadığı bir fuarın istikrarı da olmaz başarısı da olmaz. Kim olursa olsun tek kişiyle ben yaptım oldu mantığıyla böyle bir organizasyon yapmamalı ve yapılmamalıdır diye düşünüyorum.

Kasiad derneğimiz tıpkı “Taşköprü’de yaptığı kenevir üssü” gibi Kastamonunun tüm ilçelerinde göçü durduracak istihdam oluşturacak projeleri hayata geçirmelidir.

KASTAMONULULAR ÇÖZÜM BEKLİYOR

Son zamanların hatta tüm zamanların Kastamonulular arasında tartışma konusu olan “Kastamonulular neden gücünü gösteremiyor, neden siyasette aktif rol alamıyor” konusunu gözlemlerime dayanarak anlatmaya çalışıyorum ve buna da devam edeceğim.

BAKAN MURAT BAŞESGİOĞLU BEY ARADI

Geçen gün Kastamonulular Neden ‘Birlik’ Olamıyor (Kastamonuluların Ne Yapması Gerekir?) yazımdan sonra inanılmaz olumlu tepkiler aldım. Özelden arayıp mesaj atanlar, yorum yazanlar hem teşekkür ettiler hem de eksik bile yazdığımı belirttiler.

Yazıyla ilgili sayın Bakanımız Murat Başesgioğlu beyde aradı ve kısa da olsa sohbet ettik. Geçen hafta Bağcılar’da yapılan Platform toplantısına neden katılmadığımı da sordu. Bende evimin çok yakınında olmasına rağmen benim bilgim olmadı dedim. Bundan sonra arkadaşlara senide davet etmelerini söyleyeceğim dedi.

Aslında Platform çalışmaları nedeniyle sayın Bakanıma daha önce bir mesaj atarak sitemlerimi iletmiştim. Sitemimde şuydu: Bir kere sayın Bakanımızın böyle bir göreve gelmesi kesinlikle elzemdir. Mecburiyettir. Çünkü çok dağınık bir vaziyetteyiz. Bakanlık yapmış, çok değerli bir devlet adamımızın böyle bir görev kabul etmesi bence biz Kastamonulular için büyük şans.. Tabi değerlendirebilirsek.

Sayın Bakanımıza; Etrafınızdaki çoğu insanlar zaten uzun yıllardır ön planda olan insanlar. Böyle bir platforma yeni yüzler, gençler özellikle değişen dünyanın DİGİTAL gençleri yani ONLİNE gençlerin, fikir üretebilen gençlerin olması gerektiğini belirterek kendimin de Ulusal bir gazetede görev yaptığını hem gazeteci hem de siyaset yaptığını ancak böyle toplantılara davet edilmediğimi bildiren bir mesaj iletmiştim. Kendisi sağ olsun o mesajımdan sonra beni aramış çalışmalar hakkında bilgi vermişti. Öncelikle sayın Bakanımıza nezaketi için teşekkür ederim.

Kastamonulu tüm derneklerin başında sayın Murat Başesgioğlu gibi bir ismin bulunması demek şikayet ettiğimiz ve dertlendiğimiz konuların çözülmesi demek olduğuna inanıyorum. Bakınız tüm camialar, futbol kulüpleri, partilerde de böyle dağınıklık, her kafadan bir ses çıktığı dönemlerde hep duayen, tecrübeli, herkesin kabul gördüğü bir isim geçici de olsa göreve getirilir. Bunun örnekleri çoktur. Çünkü böyle isimlerin egosu, kibri, makam ve mevki hırsı olmaz. Samimi davranır ve sadece çözüme odaklanarak dağınıklığı gidermeye ve o camiaları bütünleştirmeye gayret edeceğinden şüphem yoktur.

ÇATI PLATFORMUNA Ve SAYIN BAKANA ÖNERİM ŞUDUR

Çatı Platformuna ve Sayın Bakanımız Murat Başesgioğlu önerim şudur:

1- Geçmişte bizim Taşköprülüler Derneğinde de başarıyle uyguladığımız gibi Konfederasyon, Federasyon, il ve ilçe derneklerinde her bir başkan sadece bir (1) dönem için başkan olsun. Hiç birimiz bulunmaz hint kumaşı değiliz. Sonuçta dernek siyasi partide değil lider yetişmiyor bahanesi olsun. Bu olsun bakın görün çok şeyler kendiliğinden zaten değişecektir.

2- Bundan sonra çatı platformundan izinsiz il ve ilçe ve federasyon vb.hiç bir dernek kurulmasın. Bazı çift başlı derneklerde mutlaka kapatılsın.

3- Üst düzey derneklere üniversite mezun şartı getirilsin.

4- Kastamonu İstihdam ofisi kurulsun. İşe ihtiyacı olanda işçiye ihtiyacı olanda bu ofisten işini görsün . Hatta belediyelere ve kamuya alınacak alımlarda bu ofis üzerinden yapılsın.

5- Tüm dernekler denetlensin. Hakkında şaibe veya şikayet olanlar görevden uzaklaştırılsın.

Bu platform yani tek çatı altında birleşme demek, yıllardır dernekçilik yapıyoruz adı altında hiç bir şeyler yapmayan, az olsun benim olsun, derneği kendine kartvizit olarak kullanarak kimlik arayışında olan vb. kişilere kişilere karşı tavır olacaktır.

Kim Kastamonuyu, kim Kastamonuluları kim kendini düşünüyor ortaya çıkacaktır. İşte o zaman “Ak Koyun Kara Koyun Belli olacaktır”.

Vesselam