Karadeniz’in Sessiz Bekçisi: Ginolu Kalesi Zamana Direniyor
Kastamonu’nun Çatalzeytin ilçesinde yer alan Ginolu Kalesi, Karadeniz’in kıyısında tarih ile doğanın eşsiz buluşmasına tanıklık ediyor. Antik çağlardan günümüze uzanan bu görkemli yapı, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor.

Antik Kinolis’ten Günümüze
Kastamonu’nun Çatalzeytin ilçesinin yaklaşık beş kilometre batısında yer alan Ginolu Kalesi, Karadeniz’in serin sularıyla çevrelenen Sürtüven Burnu üzerinde yükseliyor. Bu tarihi yapı, antik Kinolis yerleşiminin bir parçası olarak M.Ö. 5. yüzyıla kadar uzanan köklü bir geçmişe sahiptir. Kalenin günümüze ulaşan mimari yapısının ise 9. ile 11. yüzyıllar arasına tarihlendirildiği düşünülmektedir.
Tarih boyunca Venedik ve Cenevizliler gibi birçok farklı medeniyetin Karadeniz sahillerindeki hâkimiyet mücadelelerine sahne olan kale, özellikle bu dönemlerde stratejik bir öneme kavuşmuştur. Ticaret yollarının kontrolü, kıyı güvenliği ve askeri üs olarak kullanımı gibi işlevleriyle öne çıkmıştır.

Doğayla İç İçe Bir Miras
Ginolu Kalesi’nin bulunduğu bölge, yalnızca tarihiyle değil, doğal güzellikleriyle de göz kamaştırıyor. Kuzey ve doğusunda uçsuz bucaksız Karadeniz, güneyinde ise 14 haneli küçük ama huzurlu bir yerleşim olan Ginolu Mahallesi bulunuyor. Batısında ise kartpostalları aratmayan manzarasıyla Ginolu Koyu, bölgeyi ziyaret edenlere eşsiz bir görsel şölen sunuyor.
Bu büyüleyici coğrafya, 1998 yılında “arkeolojik ve doğal sit alanı” olarak ilan edilmiş ve koruma altına alınmıştır. Hem tarihî hem de doğal değeri olan bu alan, Kastamonu’nun kültürel hazineleri arasında özel bir yere sahiptir.
Kastamonu Haber ekibimiz, Ginolu Kalesi’nin tarihi mirasının korunması ve tanıtılması gerektiğine inanıyor. Bu değerli yapının hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisine sunulması, bölgenin kalkınması açısından büyük önem taşımaktadır. Kültür turizminin gelişmesi adına, Çatalzeytin gibi az bilinen ama eşsiz güzelliklere sahip ilçelerimizin öne çıkarılması elzemdir.
Ginolu Kalesi yalnızca bir taş yığını değil, binlerce yıllık medeniyetin izlerini taşıyan bir tarih ve doğa harikasıdır. Kastamonu’nun bu nadide mirası, sessiz sedasız Karadeniz’e bakarken, bizlere geçmişten geleceğe bir köprü sunmaya devam ediyor.