Kamu Hakkına Girmek Ateşe Girmek mi?

Esselamü aleyküm! Aziz kardeşlerim! İslam dininde en hassas olan konulardan biri de kul hakkı ve kamu malını haksızca üzerine geçirmektir. Kamu malı insana hayır getirmez. Kamu malını haksızca yiyenler, -Allah muhafaza- ateşe girmeye şimdiden hazırlansınlar.

Allah Rasülü (s. a. v.) Ezd kabilesinden birini zekat toplama göreviyle görevlendirmişti. Dönüşünde, “Şu mallar sizindir, şunlar da bana hediye edilenlerdir” dedi. Allah Rasülü (s. a. v.) bu konuda uyarmak için mimberde şöyle buyurmuştu: “Allah’ın benim üzerime verdiği işlerden birine, içinizden birini görevli tayin ediyorum. Sonra da, o kişi gelip Bana diyor ki: “Şunlar size ait olanlar, şunlar da bana hediye edilenlerdir.” Eğer o kişi anne ve babasının evinde oturduğu halde kendisine hediye gelir miydi?

Allah’a yemin ederim ki, sizden biriniz hakkı olmadan bir şey alırsa kıyamet günü o aldığı şeyi yüklenmiş olarak Allah’ın huzuruna çıkar. Sizlerin bağıran bir deve veya sığır, meleyen bir koyun yüklenerek Allah’a kavuşmasını istemem.” (Müslim) Ne muazzam ders değil mi?

Kardeşler! Hayber günüde Hz. Ömer (r. a.) Allah Rasülü’ne (s. a. v.) gelerek falan falan kişiler şehittir, dedi. Allah Rasülü (s. a. v.) “Hayır, ben onu ganimetten çaldığı bir hırka ve cübbeye bürünmüş olduğu halde cehennem içinde gördüm (Müslim) buyurdu.

Kamu malının şehitlik gibi büyük bir rütbeyi nasıl yok hükmüne getirdiğini görüyor musunuz? Bir kabir, bir ahiret, bir hesap günü olduğunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım. Atalarımızın evlatlarına, “Haram yeme, yalan deme!” öğütleri ne kadar isabetli!

Ölüm yakındır. Hesap yakındır. Her gelecek yakındır. Sonsuz ahiret hayatı içindeki dünya hayatı göz açıp kapayacak kadar kısadır. Esasen Muhammet ümmeti, ahir zaman ümmetidir. Allah Rasülü’ne “Kıyamet ne zaman” diye sorana,” Ona hazırlandın mı?” buyurmuştu.

Kardeşler! Kıyametin ne zaman olduğunu kimse bilemez. Allah Rasülü (s. a. v.) onun alametlerini bildirmiştir. Ehil olmayanların yönetici olması, öldürme olaylarının çoğalması, dünya malına aldanmak gibi olaylar kıyamet alameti olarak sayılmıştır.

Bir Hadis meali: “İlim kaybolmadıkça, depremler çoğalmadıkça, zaman kısalmadıkça, karışıklıklar ortaya çıkmadıkça, cinayetler artmadıkça ve elinizdeki mal çoğalıp taşmadıkça kıyamet kopmaz.” (Buhari) Burada mallarını yığıp zekat vermeyenler anlatılmaktadır.

Allah Rasülü (s. a. v.) sur, kıyamet, mahşer hakkında şöyle buyurur: “Kıyametin kopuşunu belirtmek ve kıyamet sonrası mahşer yerinde toplanmak üzere dirilmelerini sağlamak için İsrafil (a. s.) tarafından üfürülecek olan boruya benzetilen şeye sur denilir.” Tirmizi)

Biz, “Ve’l yevmi’l ahiri” diyerek, “kıyamet günü”nün hak olduğuna inanırız. Allah hepimizi kıyametin sarsıntısından, dehşetinden, gürültüsünden muhafaza etsin. Cumalarınızı tebrik ediyorum. Allah’a emanet olunuz, benim can kardeşlerim!