Hemşehrimiz Sanayici İşadamı Ömer Dalgakıran Kimdir (Hangi ilçemizdendir?)
Ömer Dalgakıran, Kastamonu’nun gururu ve Dalgakıran Kompresör’ün kurucusu olarak, iş dünyasında ve memleketine olan katkılarıyla tanınan önemli bir isimdir.

mer Dalgakıran: Kastamonu’nun Gururu ve Dalgakıran Holding’in Kurucusu
Ömer Dalgakıran, Kastamonu’nun Cide ilçesinden çıkıp, Türkiye’nin önde gelen sanayi devi Dalgakıran Kompresör’ü kuran önemli bir işadamıdır. 1938 yılında doğan Ömer Dalgakıran, her zaman memleketine olan bağlılığını dile getirmiş ve Kastamonu’nun tarih, kültür ve turizm açısından zenginliğini vurgulamıştır. Bu yazıda, Dalgakıran’ın hayat hikayesini ve başarı yolculuğunu ele alacağız.
Ömer Dalgakıran’ın Başlangıç Hikayesi
Ömer Dalgakıran, Kastamonu’nun Cide ilçesinin Fakaz köyünde dünyaya geldi. Altı çocuklu bir ailenin beşinci çocuğu olan Dalgakıran’ın babası, İstanbul’da kaptanlık yapmaktaydı. Bu sebeple ailesi İstanbul’dan memlekete dönmedi. Dalgakıran, ilkokul eğitimini tamamladıktan sonra, henüz 14 yaşında, İnebolu’dan Erzurum isimli bir gemiyle İstanbul’a doğru yola çıktı. İstanbul’un Topkapı bölgesinde, babasının tavsiyesiyle çıraklık yapmaya başladı. Burada, dönemin ünlü ustalarından Fetih Karakaş’ın yanında çalışarak, makine parçalarıyla uğraşmayı öğrenmeye başladı.
Genç yaşta zorluklarla mücadele eden Dalgakıran, ailesinin yanına yük olmamak için, çeşitli işlerde çalışarak hayatta kalma mücadelesi verdi. Bu dönemde, Kastamonuluların uğrak yeri olan Kantarcılar’daki kahveye sıkça uğrayarak memleket hasreti gideriyordu. Çalışma hayatındaki azmi ve hırsı, onun ilerleyen yıllarda büyük başarılar elde etmesinin temelini attı.
Dalgakıran Kompresör’ün Kuruluşu ve Büyüme Süreci
1965 yılında, İstanbul’da Arap Camii’nin yanında 30 metrekarelik bir dükkanda kendi işini kurarak kompresör üretimine başladı. Ömer Dalgakıran, ilk başta parça alacak parayı dahi zor bulsa da, zor şartlar altında çalışarak işini büyütmeye karar verdi. 34 bin lira değerindeki bir torna tezgahını peşin olarak 14 bin lira verip, geri kalanını vadeli ödeyerek satın aldı. Bu dönemde, savaş yıllarından kalmış ve parçaları Türkiye’de bulunmayan makinelerin arızalarını tamir etmeye başlayan Dalgakıran, hiç kimsenin cesaret edemediği türdeki işler sayesinde işinin büyümesini sağladı.
1985 yılına gelindiğinde, Arap Camii civarındaki dükkan istimlak edilince, Ömer Dalgakıran, Topkapı’da 150 metrekarelik bir yer satın alarak yeni işyerine taşındı. 1986 yılında ise, İMES Sanayi Sitesi’nde ikinci işyerini kurarak üretimini arttırdı. Zamanla, çocukları Adnan ve Ayhan’ın da katılımıyla Dalgakıran Kompresör, günde 30 kompresör üreten ve Avrupa’nın en büyük firmalarından biri haline geldi.
Kastamonu’ya Olan Bağlılık ve Eserler
Ömer Dalgakıran, sadece iş hayatında değil, memleketi Kastamonu’yu tanıtmak için de çaba harcamıştır. Kastamonu’nun kültürel ve tarihi değerlerine sahip çıkmış ve bu konularda kamuoyunun bilincini arttırmak adına önemli mücadeleler vermiştir. Dalgakıran, aynı zamanda hayatındaki tecrübeleri ve biriktirdiği bilgileri, topluma faydalı olmak amacıyla paylaşmayı sevmiştir.
Bu bağlamda, Dalgakıran, hayatının birikimlerini “Güvertedeki Çocuğum Ben” adlı kitabında kaleme almıştır. Kitap, onun yaşamından alınan anekdotlarla doludur ve zaman içinde insanların, özellikle de torunlarının bu kitabı okumasını istediğini belirtmiştir. Dalgakıran, “Öldükten sonra unutulmak istemiyorsanız ya okumaya değer şeyler yazın, ya da yazılmaya değer şeyler yapın” diyerek hayat felsefesini ortaya koymuştur.
Dalgakıran’ın diğer eseri ise “Nerde Kalmıştık” adlı kitabıdır. Bu kitabı için de, eleştirilerde bulunmaktan çekinmediğini ve zaman zaman şüpheli konuları da işlediğini söylemiştir.
Ömer Dalgakıran, sadece bir işadamı değil, aynı zamanda memleketine ve insanlığa değer katmış bir isimdir. Hayatını, yaşadığı zorluklar ve edindiği deneyimlerle şekillendirirken, aynı zamanda ailesine de büyük bir miras bırakmıştır. Dalgakıran Kompresör, bugün sektöründe lider bir firma olarak, Ömer Dalgakıran’ın vizyonunu ve azmini devam ettirmektedir.
Ömer Dalgakıran’ın hayatı, sadece ekonomik başarıların ötesinde, Kastamonu’nun değerlerine sahip çıkma ve bu değerleri dünyaya tanıtma noktasında önemli bir örnek teşkil etmektedir. O, her zaman kendi hayatını şekillendiren, zorluklarla mücadele eden bir lider olarak, günümüz gençlerine ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.
Babamızın çocukluk arkadaşı köylümüz. Kendisi ile çocukluk ve gençlik yıllarımız da köyümüzde görüşmüşlüğümüz, kahveyanda çay içmişliğimiz vardır elbet.
Kimseye zararı olmayan, muhabbeti güzel bir insandır.