Evin Reisi, Çocuklarından Ve Karısından Sorumludur

Resulullah Efendimiz buyuruyor, “3 kişi vardır, duaları kabul olunmaz. Kötü ahlaklı karısını boşamayan adamın duası kabul olmaz. Borç verirken bir yazı yazmayan adamın duası kabul olmaz. Sefih adamlara para veren adamın da duası kabul olmaz.” Hadis-i şerifte duası kabul olmayacak insanlar işaret edilirken kötü ahlaklı kadının kocasından bahsedilmiş. Buradaki kötü kadın namusuna, iffetine dikkat etmeyen, evliliğe yakışmayan hareketler yapan kadınlardır. Bu kadınla evli olan adam tüm bunları bilmesine rağmen boşamayan adam karısını boşamazsa duası kabul olmaz. Kocanın görevlerinden birisi de karısına hakkı söylemektir. Yani koca karısına tesettürün gereklerini, İslam’ın gereklerini söyleyecek ve onun saliha bir mümin olarak yaşamasını sağlayacak. Peygamber Efendimiz başka bir hadis-i şerifte evin reisinin çocuklarından ve karısından sorumlu olduğunu söylüyor.

Prof. Dr. Mustafa Cevat Akşit

“İNSANIN EN BÜYÜK ZAAFLARINDAN BİRİSİ DE PARADIR”

Ne yazık ki bugün sıkça karşılaştığımız bir sorun hadis-i şerifte de ifade edilmiş. İnsanın en büyük zaaflarından birisi de paradır. İnsanın parayı çok sevmesidir. Helalinden kazanmak ve hatta helalinden çok kazanmakta bir sorun yok. Ama parayı ya da maddi değeri olan bir şeyi borç verirken yazmak gerekir. Bu Kur’an-ı Kerim’in de emiridir Peygamber Efendimiz’in de emridir. Yani kardeşler arasında, akraba arasında, arkadaşlar arasında borç münasebeti olabilir. Ancak bunu yazarak kayıt altına alınız. Eğer yazacak bir ortam yoksa 2 tane şahit tutun. Neden böyle bir tedbire gidilmiş? Çünkü daha sonra kırgınlıklara, dargınlıklara sebep olabilir. O yüzden borç hususunda Peygamber Efendimiz’in ve Kur’an-ı Kerim’in emirleri doğrultusunda tedbirli davranmak gerek. Borç verirken ya yazarak kayıt edeceğiz ya da borç verdiğimizde 2 şahit tutacağız. Aynı şekilde parasını boşa harcayan, sefih insanlara da para vermek doğru değildir. Sefih adamlara para verenin duası kabul olmaz. Bir insan açsa karnını doyur, açıktaysa giydir ama o insan parayı uyuşturucuya, içkiye veya başka boş işlere harcayacaksa o adama para verme. Sefih adam, parayı ne yapacağını bilmeyen, boş şeylere para harcayan adama denilir.

CAMİNİN SORUMLUSU İMAMDIR

Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa Efendimiz buyuruyor, “Üç kişi vardır ki, namaz kılarlar, namazları başlarını geçmez. Cemaatin memnun olmadığı imamın kıldığı namaz başını geçmez. Kocasına kızgın olduğu için başka bir odada yatan kadının kıldığı namaz başını geçmez. Sahibinin sözlerini dinleyen kölenin namazı başını geçmez.” Hadis-i şerifte namazın başı geçmemesinden kasıt, namazın semaya ulaşmamasıdır. Semaya da ulaşmayan namaz kabul olmaz. Namazı kabul olmayan kişilerden birisi, cemaatin kendisinden memnun olmadığı imamdır. İmamlık çok şerefli bir iştir. İmam kimdir, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa. Allah seni o kadar seviyormuş ki, seni onun makamına tayin etmiş. Bu kutsal, şerefli görevin değerini bilmeyen imamın kıldığı namaz başını geçmez. Caminin sorumlusu imamdır. Cemaatle namaz kılarken imama uyduğunuz için namaz garantilidir. Ama imamın namazı garantili değildir. Peygamber Efendimiz de bunu bize öğütlüyor. Meslektaşlarıma duyurulur.

“YÜCE ALLAH, BİZE EVLİLİĞİ EMREDİYOR”

Yüce Allah, bize evliliği emrediyor. Zina yapan adamın evlenmesi farzdır, aynı şekilde zina yapma şüphesi olan adamın da evlendirilmesi vaciptir. Peygamber Efendimiz başka bir hadis-i şerifte, “Evleniniz, çoğalınız. Ben sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim” buyurmuştur. Evlenen genç bir delikanlının şeytanı ‘eyvah elimden kaçırdım’ dermiş. Yani o delikanlının zinaya bulaşması daha da zorlaşmıştır. O yüzden evlilikle ilgili önemli konuları Peygamber Efendimiz bize hadis-i şeriflerde açıkça beyan etmiştir. Bu hadis-i şerifte de kadının kocasına kızdığı için yataktan çıkması, başka bir yerde yatmasının doğru olmadığını söylüyor. Hadis-i şerifte kadın üzerinden bir söz söylendiği için aktarıyorum. Kadının kocasına karşı sorumlulukları olduğu gibi bir kocanın da karısına karşı sorumlulukları vardır. Bir de sahibinin sözünü dinlemeyen kölenin namazı kabul olmaz, başını geçmez, semaya ulaşmaz.